24.Bölüm

55 12 6
                                    

"Öyle bir yere geldik ki hiçbir sokağın adı yok..."

Ambulansa yanlızca ben  binmiştim. Arkamızdan bizi takip eden Halit amca ve mete En az onlarda benim kadar endişeli ve yorgunlardı, Nasıl tarif edilir bilmem ama şunu biliyorum ki sevdiklerimi elimden almasına göz yumuyordum Neden elimden birşey gelmiyordu. Siren sesleri kulaklarımı tırmıklıyordu, Nasıl bu hale gelebiliyorduk can yakmak bu kadar kolaymıydı. Adalet de yoktu peki ne var bu hayatta doğru olan? Tek bir şey var İNTİKAM. Ben hic kendimi bukadar ciddi görmemiştim. Önümde kanlar içinde yatan Mert'in şuan canı yanıyor du. Onun yandığının 3 katı da benim canım yanıyodu. Bi yanda aklım sinan da kalmıştı, bu adam neyin peşindeydi bilmiyorum ama Benim böyle bir dedem olamazdı. Hepsinden nefret ediyordum Hepsinden.

Bir süre sonra durduğumuzu farkettiğimde kapılar açıldı sedyeye kaldırılan Mert öylece gidiyordu. Gözlerimin önünde eriyip gidiyordu hayatım, daha doğrusu buna hayat denirse.

Doktor ve sedyenin başındaki hemşirelerle birlikte Ameliyathane'ye girdiklerini gördüm, Başım çok ağrıyordu gözlerim kararıyor, herşeyi bianlığına unutmuştum sanki. Iki Kollarımdan tutan bir el hissettim olduğum yer bir hastanenin zeminiydi, kollarımı tutanlar  Mete ve Halit amcaydı. Onlar da çok korkmuşlardı.

Saatler geçti fakat içeriden çıkan kimse yoktu. Biz hala beklemeye devam ediyorduk, Mete ve Halit amca beni sakinleştirmek için farklı yollar deniyorlardı fakat hiçbir işe yaramayacaktı. Sessizliği bozan doktor oldu bu seferde, Içeriden çıkan doktor ve 3ümüzde doktorun başına toplandık. Doktor sakince konuşmaya başladı. "Mert Cesur'un yakınları sizlermisiniz?" Bian da sessizlik kapladı koridoru, Iyi de ben Mert'in ailesini bile tanımıyordum...
Mete kekeleyerek "Biz yakın arkadaşıyız, Bize de söyleyebilirsiniz." Doktor gözlerini kaçırırcasına konuşmaya devam etti. " Kanamayı durdurduk şimdilik, fakat her an bi kanama riski olabilir. Kurşun kalp kapakçığının alt kısmında duruyor, Yeterince kan kaybetmiş kurşunu çıkarmamız için kan takviyesinde bulunmamız gerek, eğer bulamazsak ve kurşun bir süre daha kalırsa felç ve ölüm riskiyle karşı karşıya kalabiliriz." dedi ve ekledi. "Kan grubu A rh+" Ben yorgun sesimle hemen atıldım. "B-bu benim kan grubum, hemen alsınlar kurtarın onu lütfen." Doktor, "Hemşire hanım size yardım edecektir."... "Buyrun gelin."

Ağlamaktan gözyaşlarım kurumuştu, evet akmıyor. Son damlasına kadar tüketmiştim.

"Hani olurya bir yapboz yaparsında birkaç parçan eksiktir, tam bitirmişken yok olduklarını anlarsın. Hayatım tamda bundan ibaretti hep eksik, hep yarım..."

Yaklaşık yarım saat süren bu işlem iyi bir şekilde tamamlanmıştı. Yürümekte hafif zorluk çeksemde dayanmak zorundaydım. Halit amca çok üzgündü ne yapacaklarını bile şaşırmışlardı ki benimde bir farkım yoktu. Bir yandan olanlar bir yandan oğlu bu nasıl bir senaryo ya Mete endişeli adımlarla kulağıma doğru eğilip fısıltı şeklinde "Mert'in ailesi ne olacak onlarında bilmesi gerek, kaç gündür haberleri yok." evet doğruydu ailesinin haberi olması gerekiyordu, olanlar yüzünden kaçamaklı gibi yaşıyorduk. Mete, "bende numarası var arıyalım bence" halit amca da duymuş olmalıydıki,
"doğrusunu yapmış olursun oğlum ara sen" desi ve kafasını duvara yasladı.

Içinden geçenleri az çok tahmin edebiliyordum. Kaç kez telefonları çalmıştı fakat bakmamıştı, ellerini sallayacak hali bile yoktu. Mete Mert'in ailesine ağır ağır durumu anlatmaya çalışıyordu ama durum bildiğimizden de karışıktı onlara bunu nasıl anlatacaktık ben bile bilmiyordum. Mete, "Aradım fazla konuşmadan hastanenin adını verdim yola çıkıyoz dediler." kim bilir ne kadar korkmuşlardı.

Ben adımlarımı hastane çıkışına doğru adım adım ilerletiyordum. Hava soğuk ve şiddetli bir rüzgar esiyordu, Ellerimi kucağıma birleştirdim ve kollarımı ısıtırcasına okşadım. Gözlerim öylece savrulan ağaçların yapraklarına takılmıştı, Kafamı sol tarafa çevireceğim sıra gözlerim birine takılmıştı. "Ama bu imkansız, N-Nasıl olur bu Sinan." Ayaklarım hızla Sinan'ın olduğu tarafa gitti, durduğum sırada bir ağacın altında buldum parmakları dudaklarımın üstündeydi. Beni susturucasına sessiz olmamı söyledi, merakla, "iyide s-sen nasıl geldin?" sessiz ve temkinli bir şekilde, "Hepsini anlatıcam ama sakin ol ve sessiz ol biri bizi izliyo olabilir bu yüzden sen şimdi içeri gidiceksin babama felan söyle ve beni merak etmesinler, ben seni burda bekliyo olucam çabuk git gel." Kekeleyerek , "A-ama olmaz, Mert ameliy-" dicekken sözümü kesti ve "Biliyorum hepsini biliyorum sen dedigimi yap lütfen." daha fazla uzatmak istememiştim hemen içeri girip Olanları onlara anlatmıştım. Hepsi şok içinde kalırken Doktor ameliyattan çıktı ve elinin tersiyle alnındaki teri sildi, "Geçmiş olsun, hastamız kurtuldu." dedi ve herkes koca bir oh çekti."

"Güneşin batışı, gecenin açılış müziğidir..."

SON YILDIZ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin