5. bölümElbette ki, bunu istemek çok değildi? Kendisi için bir şey? İnkârla geçen altı uzun yıldan sonra onun dokunuşu ve sıcaklığı? Ama daha derinlerde güçlü ve zorba kadın avcısının bir öpücükle kalmayacağını biliyordu. Onun yaşında ve deneyiminde bir adam çok daha fazlası için talepte bulunacaktı. Üstelik kendi gibi hayalperest kızlar için bu an hayli tehlike arz etmekteydi. Bu adam onun ilklerini gasp etmişti. Karşılığında kendisinden hiçbir şey vermeden alan ve tekrar alan bir adamdı. Bu sefer öptüğü kadını hatırlamamasını, ileride karşılaştıklarında arkasını dönüp gitmesini istemiyordu. "Hayır," Öpmesini engellemek için başını yana çevirdi, çelik gibi kavrayışına karşı mücadele etti.Kollarında titrerken bunun heyecandan mı yoksa kızgınlıktan mı olduğunu çözemedi. Genç adamı itti ama bu sadece adamı kendisine daha çok bastırmasına yardımcı etti. "Lütfen," diyerek hala açıkça görünen arzusuna karşı koymaya çalıştı. "Yapamam. Lütfen."Timur vücudunu yakıp kavuran arzunun arasında, kızın ricasını algılayınca, duraksadı ve inanamayarak ona baktı. Eğer durdurmasaydı bir faciaya sebep olacaktı. Lanet olsun bu kız onun üvey kuzeniydi. Babaannesinin vesayeti altındaki evlenmemiş bir genç kızdı ve onu bahçede gördüğü an ondan yararlanmaya kalkmıştı. Çatık kaşlarının altına sığınan gözleri sertleşti, çenesi kilitlenirken bir adım geri çekilerek genç kızı serbest bıraktı."Bana bu kadar yaklaşmamalıydın," diye sertçe tekrarladı.Suçlamadan sersemleşen kız "bana yaklaşan sensin, burada tek başımaydım ben." diye çıkıştı. "Evet," diye kabullenen adam bakışlarındaki arzuyu saklamak için karanlığa çevirdi. "Azra," dedi uzaktan bir ses ama ikili de umursamadı. "Çocuk gibi öpüşüyorsun, bu temasla bir adamı elinde tutamazsın," dedi adam bedenindeki bu karşı konulmaz sırrı çözmek için zaman kollarken.Genç adamın suçlaması karşısında kız şaşkınlıkla baktı. Hayatında üç defa öpüşmüştü ve üçünü de bu adama teslim etmişti, şimdi bu adam onu tutku eksikliğiyle suçlamaktaydı. Bu suçlama karşısında soluğu kesilmişti.Gözleri öfkeyle büyüyen kıza banak Timur alayla dudaklarını büktü. "Timur Bey, sizi çocuksu tutkumla rahatsız etmeyeyim daha fazla, gidiyordunuz sanırım," dedi, sesi buz gibi soğuktu. Timur öfkeli ve gururlu haliyle ona kafa tutan kızdan gerçekleri saklarken, muhteşem güzelliğini takdir edebiliyordu çünkü çok uzun zamandır uyuyan yılanı uyandırmak için bu kadar büyük bir hazzın peşine düşmemişti. Azra adama şaşkınlığını atmış halde bakarken hayal kırıklığı güzel yüzüne yavaş yavaş yayılıyordu. Annesinin otoritesi altında geçirdiği zorlu yıllar, onun doğasını bir parça sindirmiş görünüyor olsa bile, yine de hala inadı oradaydı meydan okuyordu. Masumiyet ve zeka... Kadın avcısı bu iki şeyi uzun zamandır nadiren görmüştü.Genç kızın bu güzel yanı ilgisini çekti. Son dört yıldır unutmuştu ama kadınlar keyifli şeylerdi."Gitmeyecek misin?" dedi kız."Gitmeden evvel senin güvende olduğunu bilmeliyim," dedi imalı kelimelerle, ve kız tek kaşını kaldırınca, adam reddedildiğini anlayıp gerginleşti. "Beni kimsen koruyacaksınız?" derken adam dişlerini sıktı. "Sizden mi?""O bir anlık..." diyen adamın sözlerini ağzına tıkadı."Sizin yanınızda tehlike sınırları içindeyim. Şimdi, eğer beni bağışlarsanız, odama çekilmeliyim,"Genç adam ayrılmadan başını sallayarak iç geçirdi."Benden özür dilemeden gitmeyeceksiniz her halde," dedi arkasından gelen kız. Timur yavaşça geri dönüp onun vücudunun meydan okuyan gergin çizgilerine ve gururla kaldırdığı inatçı çenesine kısılmış gözlerle baktı."Seni öpmek keyifliydi Azrail," Genç kız ona hor gören bir bakış attı. "Eğer yanlış anladıysam..."" Öyle yaptınız!""Teşekkür ederim," dedi özür dilemek yerine keyifle. "Sizi tokatlamadığım için mi?" dedi kız. İlk defa bir kadının öpüşünden zevk almıştı ve o olaydan sonra bedeni değişimi hissetmişti. Timur bunun üzerinde gitmek için müthiş bir meraka kapıldı. Biraz daha ileri gitse tepki alabilir miydi? Ama bu bir anlık nefsine yenilerek şeytana uymaydı ve senelerin külünü üflemişti bir öpücükle baştan çıkacağına inanmadı. Kız muhteşemdi, belki de bedeni artık düzelmeye başlamıştı. Timur aralarında başka bir yakınlığın olamayacağının bilincindeydi. Kız sadece bir tesadüften ibaretti, duyularını harekete geçiren bir tesadüf... Yoksa ihtirasını dürtecek ne eşsiz bir güzelliğe, ne de tutkulu bir bedene sahip değildi! İpekten pelerine benzeyen saçları bir perde gibi rüzgarda uçuşuyordu. Karanlıkta iki pırlanta gibi parlayan gözleri genişlemiş, küstah dudakları somurtarak aralanmıştı. Bütün bunlar genç kızın müthiş bir sevgili olacağının göstergesi değildi! Bu kadının onun herkesten gizlediği en dipteki tutkularını içgüdüsel dokunuşlarla ateşleme kapasitesine sahip olması kesinlikle bir tesadüften ibaretti. Lanet olsun az evvelki öpüşmeyi düşünmek bile bedenini ısınmasına sebepti.Bayan Sakar soğukkanlılığı için vahim bir tehlikeydi.Bayan Sakar zevkine düşkün ruhu ve kalbi için, her şeyden daha zararlıydı. Eğer ona kapılırsa sonunda zarar görebilirdi. Tiur gerçekleri görmeliydi, asla ama asla ileriye gidemeyecekti. Bir umutsuzluk dalgasının öfke maskesinin arkasına saklanmakta olduğunu fark etti. Kıza öfkelendi evet ama kendine olan öfkesi ve bedenine yaptığı haksızlığa daha fazla sinirlendi. Oysa gerçekleri yıllar evvel kabullenmişti, rezil olduğu o gece bir daha o anın tekrarlanmaması için elinden gelen iradeyi sergilemişti.Azra genç adamın haşin görüntüsü karanlıkta kaybolana kadar onu gözleriyle takip etti.Senelerdir hayalini kurduğu Timur bu gece yalnızlığını işgal etmemişti. Ona öpmek için dokunurken, genç kızın içindeki derin açlığı da uyandırmıştı. Ona dokunduğunda içindeki hiç bilmediği tutkusuyla göğüsleri şişirip sertleşmiş, bacaklarının arasına öyle bir sıcaklık yayılmıştı ki bu birlikteliğin ne kadar yanlış olacağına dair her şeyi unutup onu öpmek istemesine vesile olmuştu. Mağrur Timur her zamanki gibi onu yine yarım bırakmıştı, hem tutkusal hem de düşüncesel bir tutumda. Eğer aklını başına almasaydı içlerinden biri, çimlerin üzerine uzanmak, giysilerinden kurtulup bedenlerinin kenetlenmesine olanak sağlamak çok kolay olacaktı. Kız ateşli düşünceleriyle duraksadı. Çünkü kendine ne olduğuyla ilgili hiçbir fikri yoktu. İlk öpüşmesinden sonra annesiyle yaptığı öğütleri hatırlıyordu. Bir genç kızın birden fazla sevgilisi olabilir ama evlilik yüzüğünü parmağına takmadan cinsel birleşme olamazdı."Azra kızım neredesin," "Azra neredesin?""Buradayım dadı, bahçede," dedi düşüncelerinden sıyrılıp kendine gelmeye çalışarak. Ertesi sabah diğer misafirler gittikten sonra, kalan misafirlerle masada oturan babaannesinin önünde itaatkâr bir şekilde durdu. Gece olanlar zihninden çıkmıyor, onun düşündüğü gibi geceyi Timur'un da düşünüp düşünmediğini merak ediyordu.Çiğdem Sultan Hanımın sorusunu yanıtlamadan önce buz gibi bakışlarını onu aşağılarcasına genç kızın üzerinde gezindi. "Gece sohbetimize katılmadın, gözlerim hep seni," derken sesindeki ima Azra'nın kuruntusu muydu yoksa bir şeylerden mi şüphelenmiş hatta tesadüf üzerine rastlamış mıydı bilemedi. Azra'nın aklında alarm zilleri çalmaya başladı. Ya gerçekten Timur'un peşine düşüp gece yaşananlar flörte denk geldiyse, bunun intikamı almadan durmayacağını biliyordu. "Temiz hava çarpmıştı sanırım," diye kıvırdı. "Yaaa...."Kadını sesindeki yumuşaklığın onu aldatmasına izin vermeden, "Yaaa," dedi. Lokmasını yutan yaşlı kadın başını yana eğdi. "İyi uydun mu kızım?""Evet," derken sabaha kadar uyuyamadığını, dün gecedeki tutkudan sonra ne zaman gözlerini kapasa, Timur ile ilgili gördüğü erotik düşleri hatırlayarak kızardı. Sabaha karşı daldığında ise şişmiş göğüsler ve bacaklarının arasındaki alışık olmadığı bir ıslaklıkla nefes nefese uyanmıştı."Buna sevindim, eğer odanda rahatsız olduğunda bir şey olursa söyle, hemen hallederiz." Yaşlı kadın bir zamanlar güzel olan yüzü katılaştı. Sandalyesinin arkasına yaslanıp, "Ben yatak yadırgarım, kendi yatağımdan başka yerde kalamam." dedi huzursuzca.Uyuyabilseydi rahat mı değil mi görecekti, bu düşünce yanaklarının rengini değiştirdi.NOTarkadaşlar kusuruma bakmayın, pc saf saf bakmama rağmen bölüm gelmedi aklıma, bu şu andaki yaşadığımız psikolojinin etkisi sanırım. Ama geçer, geçtiği an hemen bölüm yazıp atacağım yine keyifle okuyun, unutmayalım güzel şeyler düşünerek, kenetlenerek aşacağız bu günleri de. Sizi seviyorum. Mutlaka bölüm yazacağım, vazgeçmiş değilim ;)Diğer kitaplar için:www.hasremyayinlari.comwww.kitapstar.comBU SİTELER BİZE AİTTİR, GÜVENİLİRLİK SERTİFİKASI MEVCUTTUR. ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞANSA BAK! (Talih serisi-3)
ЧиклитTANITIM TÜR: Romantik, Komedi Allah'ım, babamdan ve bir nevi kendini Nazi Subayı sanan ağabeyimin yardımcısı olan Nazi Nalan'dan beni kurtardığın için bana bu Şansı verdiğin için, şükürler olsun! " derken, başıma geleceklerden habersiz olan ben: Azr...