vote ⭐️
• Jungkook •
Dört gün.
Tam dört gündür her gün bana nefretini kusan kızdan, o masajı yazdıktan sonra bir çıt bile çıkmamıştı. Bu bana garip geliyordu, ama bir taraftan da o baş belasından kurtulduğum için seviniyordum. Sözlerimin doğru olduğunu o da anlamıştı sonunda. Zaten bunu biliyordu da. Onun ki sadece kuyruk acısıydı. Ben bir kez ilişkiye girdiğim kızla ikinci kez olmazdım.
Okulda ve çevremde sağlam bir imajım vardı. Övünmek gibi olmasın yakışıklıydım, yetenekliydim, zengindim. Ve çok kız bunun peşindeydi en çokta paramın. Kimsenin bana aşkla yaklaştığını görmedim. Belkide aşık olanlar oldu ama ya, kendilerine güvenmedikleri için karşıma çıkmadılar, ya da bilmiyorum .
Ama bu kız... Tanrım beni çok sinir ediyordu. Beni bu sahte gösteriyle elde ede bileceğini sanıyordu ama daha benim kim olduğumu bilmiyordu. İstersem onu bulmam saatimi bile almazdı, ama eski sürtüklerden değip es geçiyordum.
" Ne düşünüyorsun ? "
Gözlerimi diktiğim desenli mermerden çekip, Tae hyung'un bana uzattığı bira şişesine çevirdim.
• Dün sana söylediğim şu takıntılı kız hakkında. Peki sen neden pili bitmiş oyuncak gibi dolanıyorsun?
Birayı elime tutuşturarak kendini, sağ çaprazımdaki koyu kahve rengi koltuğa bıraktı.
" Öncelikle şu kız meselesi pek emin değilim. Bana kalırsa şeye benziyor hmmm~ fırtına öncesi sessizliğe. "
Alayla 'hah!' nidası çıktı ağzımdan .
• O aptalın yaptığı hiçbir şey bana işlemez hyung.
Omuz silkerek birasından büyük bir yudum aldı.
" İkinci olarakta pili bitmiş oyuncak gibi gezmemin sebebi Hilda."
Ah Hilda.. Hilda Tae Hyung'un taktığı psikolog kadındı. Aslında güzel bir kızdı.
• Ne oldu seni tersledi mi?
Sıkıntıyla inleyerek saçlarını karıştırdı.
" Keske terslese dostum. Dün bara gittiğimizde fazla içmiştim ve kıza saçmalamışım birde üstüne
' Kendinine iyi bak acımasız kadın! '
Yazıp konuşmayı bitirmiştim. "Ağabeyimin suçlu çoçuk gibi anlattığı şeye gülümseyerek, kafamı iki yana salladım.
• Hilda mantıklı bir kadın hyung. Durumu açıklarsan seni anlar. Ayrıca kıza sapık gibi davranmaktansa , neden normal bir şekilde yaklaşmıyorsun?
Omuz silkerek birasından son yudumunu aldı.
" Bu da benim imajım Kookie~ "
Göz devirerek ayağa kalktım. Tuhaftı işte. Sapıklığı imaj gören tuhaflardan.
• Ben tost yapacağım. İstiyorsan eşlik ede bilirsin.
Elini havada sallayarak beni geçiştirdi.
" Sana afiyet olsun ben dışarda yedim."
Görmese bile, başımı sallayarak mutfağa ilerlemeye başlamıştım ki telefonuma gelen birdirimle adımlarımı durdurup, salonda şarja taktığım telefonuma doğru ilerlemeye başladım.
Telefonu elime alıp, uygulamaya girdiğimde gördüğüm mesajla kaşlarım istemsizce çatılmıştı.
Hâlâ ne yüzle yazıyordu bu? Pes etmemiş miydi?Violet
Kapıda senin için bıraktığım küçük bir hediye var.Ne saçmalıyordu yine bu?
Elimde telefonla salondan çıkıp, dış kapıya ilerlemeye başladım. Kapıyı açtığımda bakışlarım direk yere inmişti.
Yerde küçük beyaz ve üstü desenli bir kutu vardı. Eğilerek kutuyu alıp içeri girdim. Yine ne planlıyordu bu aptal?
Nefretle elde edemiyor? Hediyeyle mi kandıracaktı?Bıkkın nefes vererek kutunun kapağını açtım. Evet açtım. Ama içinde gördüğüm şey nefesimi tutmama, bedenimin taş misali kas katı kesilmesine sebep olmuştu.
Elimde ne zaman sıktığımı bilmediğim telefonum, gelen bildirimle titremeye başladığında zorlukta gözlerimi kutudan ayırıp telefona baktım.
Violet
Küçük eserine merhaba de " Jeon baba adayı Jungkook "Gözlerim tekrar elimde tuttuğum kutuya kaydı. Bir şey vardı Tae Hyung kesinlikle doğru söylüyordu. Meğerse bu kızın sessizliği fırtına öncesi sessizlikmiş.
-----
Vote ⭐️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost Star ᴶᴶᴷ
Fanfiction▪︎Sevişen bir çift korunmadıysa, burda bebeğin ne suçu vardı? ▪︎ Je͏o͏n ͏Ju͏n͏g͏k͏o͏o͏k