• ερ 18

7.9K 397 183
                                    

vote ⭐️

Jungkook

Nolane'i sedyeye yatırmış ve doğumhaneye almışlardı ben de bu sırada hyung'lara, ailemize haber vermiştim. Tamı tamına iki saat geçmişti, herkes buradaydı ama Nolane' den haber yoktu henüz. Başımı ellerimin arasına almış beklerken dayanamadım ve ayağa kalktım. İlerlemeye başladığımda Jin hyung arkamdan

" Nereye ?? " diye sorunca

Hava almaya : diye cevapladım onu.

Bahçeye çıktığımda boş bir bank' a oturarak derin nefes aldım. Normal değildi, bir doğum bu kadar sürer miydi? .

Sıkıntıyla derin bir nefes alırken cebimdeki şey geldi aklıma. Elimi cebime daldırdım ve minik bilekliği elime aldım. Doğacak kızımız için özel olarak yaptırmıştım. Altın zarif bir bileklikti ve üzerinde pırlantalardan ismi yazıyordu.

Je Sun...

Kendimi biraz olsun toparladıktan sonra, ayağa kalkıp hastaneye ilerlerken, bilekliği geri cebime koydum özenle. Doğumhane katına çıkınca herşeyin bıraktığım gibi olduğunu gördüm, usulca boş bir yere oturdum.

Geçen dakikalar benim için yıllar gibiydi ve artık delirme noktasına gelmiştim. Hyunglar'da suspus olmuş otururken, çığlıklar durduğunda ve doğumhaneye yayılan gelen bebek ağlama sesiyle gözlerimin dolması bir olmuştu.

Doğmuştu, kızım doğmuştu işte !!

Sabırsızlıkla gözlerimi doğumhane kapısına dikmişken kapı açıldı ve dışarı kucağında kızımla bir hemşire çıktı. Kızımı getirip kucağıma verdiği an tarif edilemezdi. Sağ gözümden bir damla yaş aktı ve gülümseyerek diğerlerine döndüm. Hepsi başımıza toplanırken aklıma gelen şeyle gülümsemem yavaşça yüzümden silindi. Kenarda gülümseyerek bizi izleyen hemşireye döndüm.

Peki karım?

Diye sorduğumda dudaklarındaki gülümseme onun da silindi. Gözlerim büyürken..

O... o iyi mi ?? "

Diye kekelediğimde başını önüne eğdi. Je Sun'u annemin kucağına bırakıp aceleyle doğumhanenin kapısına koştum. Beni durdurmaya çalışan hemşireleri atlatarak içeri daldım. Sedyede öylece yatan Nolane görüş açıma girince tüm düşüncelerim aklımdan uçup gitti. Teni bembeyazdı ve dudaklarıyla gözlerini altı morarmıştı hafiften.

Sanki şeye benziyordu, bir ölüye...

Doktorlar hâlâ müdahale ederken hepsini aşarak yanına gittim ve elimi yanağına koydum. Teninin de soğuduğunu görünce doktorlara döndüm.

•.Onu kurtaracaksınız !!! Her ne sikim yaparsanız yapın ama o uyanacak !! Yoksa bu hastaneyi başınıza yıkarım!!

Diye bağırdım tüm gücümle. Birden kolumda bir acı hissederek başımı koluma çevirdiğimde hemşirenin birinin iğne yaptığını gördüm. Gözlerim ağır ağır kapanırken son hatırladığım doktorların acırcasına bana bakmasıydı sonrası yok, karanlık...

vote ⭐️

#Vantevii : umarım bu bölüm için linçlenmem. 😄

 😄

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lost Star ᴶᴶᴷHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin