• ερ 8

9.6K 452 140
                                    

vote ⭐️

Jk.kook
Hemen arka bahçeye gel

Kim-Nola
Anlamadım?

Jk.kook
Fazla uzatma Nolane
Hemen arka bahçeye gel.

Kim-Nola
Neden böyle bir şey yapacakmışım?

Jk.kook
Bak güzelim. Eğer okulun ortasında rezillik çıkarmamı istemiyorsan?. Akıllı kız olup sözümü dinle.

~~~

Stresten terleyen ellerimi, pantolonuma sildim.

Kalbim deli gibi atıyor, midem bulanıyor, başım dönüyordu.

Tanrım!

Ben korkuyordum. Korkmaktada haklıydım. Jungkook beni tanımıyordu, onunla şu lanet olası parti ve bu gün dışında hiç karşılaşmamıştım.

Aniden beni arka bahçeye çağırması, ismimi öğrenmesi hayra alamet değildi.
Titreyen ellerimi gizlenmek amacıyla yumruk yapıp, beni bekleyen Jungkooka doğru ilerledim.

Kollarını göğünde birleştirmiş, ışık direğine yaslanmıştı. Uzun kahvenin koyu tonu olan, saçlarını ikiye ayırmıştı. Üzerinde siyah kot pantolon, siyah ayakkabıları, siyah sıfır kol saten tişört ve kırmızı işlemeli ceketi vardı.

Tek kelimeyle nefes kesici gözüküyordu ama, benim nefesimi kesen onun görüşünü değil bana bakan ve ' Sen bittin ' imalı bakışlarıydı.

" Ne istiyorsun? "

Diye sordum . Sesimin güçlü ve kendimden emin çıkmasını umut ederek.

Belini yaslandığı direkten ayırarak iki adım bana yaklaştı. Aramızda bir karış diye bileceğimiz kadar mesafe vardı.

Asıl sen söyle, benden ne istediğini.

Kaşlarımı çatarak , keskin bakışlı gözlerine baktım.

" Anlamadım?.Beni tehditle buraya çağıran sensin, ve ben mi senden bir şey istemiş oluyorum ? "

Kafasını ağır şekilde olumlu anlamda salladı. Arka cebinden hiç tahmin edemeyeceğim şeyi, çıkararak ayaklarımın dibine attı.

Doğru, seni ben çağırdım. Şimdi bana bir açıklama yapmalısın Nolane, dur yoksa bebeğimin annesi mi demeliyim?

Onun alaycı tavrına karşılık ben zorlukla yutkunarak ayaklarımın dibinde ki, hamilelik testine baktım.

Pekâlâ sanarım o testi kalem kutusunda saklamak pek akıllıca değildi.

" Ne zırvalıyorsun Jungkook? Ne bebeği, ne annesi? "

Hemen pes edecek değildim. Jungkook'u tamıyorsam beni burda direk hastaneye sürüklerdi.

Benimle oyun oymamayı kes Nolane! Sen olduğunu biliyorum. Zaten seni ilk gördüğümde tanıdık gelmiştin. Bu testi bulunca da şüphelerimin doğru çıktığını kanıtlamış oldum.

Aniden bağırması üzerine irkilerek bir adım geriledim. Bu çoçuk gerçekten dengesizdi.

" Neden bahsettiğini bilmiyorum. Buraya mantıklı bir şey söyleyeceğini sandığım için geldim. Ama görüyorum ki, laflarında hayatın kadar boş. "

Sinirden geliren çene kaslarını, belirginleşen kol damarlarını gördüğümde, aklıma parti gecesi gelmişti. Üstümde ileri-geri giden Jungkook, terli saç tutamları , boğuk inlemel... Tanrım! Ben ne diyordum böyle?! Hamilelik kesimlikle bana yaramamıştı.

Demek söylediklerimi boş buluyorsun ha?

Bir kaç adım atarak arkamızdaki mesafeyi kapattı. Geriye çekilmek istediğimde, elini belime koyarak bana engel olmuştu. Yutkunarak kafamı kaldırıp , galaksiyi andıran gözlerine baktım.

" Ne yapmaya çalışıyorsun bilmiyorum ama, hemen bırak beni.. "

Bir eli belimi sıkıca tutarken, diğer eli belimden karnıma doğru ilerlediğinde , vücudumun titrediğini hissettim.

Tanrım . Bana yardım et , lütfen bana yardım et .

" N-Ne yapıyorsun? "

Titreyen sesimle zorlukla konuşmuştum. Uzun, keminli parmakları hafif çıkan karnımın üstünde dolaştığında, seslice yutkundum.

Madem o kız sen değilsin?. Hamile olup karnında sorun taşıyan baş belası sen değilisin?, bir test yapmamda sorun olmaz değil mi?

Burnumun sızladığını hissettiğimde , korkudan kurumuş dudaklarımı zorlukla araladım.

" Ne testinden bahsediyorsun?."

Parmakları karnıma aniden baskı yapınca, gözlerimi sıkıca kapatıp koruma iç güdüsüyle elim karnıma siper ettim.

" Sen aklını'mı kaçırdın? Ne yapmaya çalışıyorsun? "

Ellerini beline koyarak, alayla gülüp kafasını yere eğdi. Dilini sol yanağına bastırarak kafasını kaldırdığında, buğulu gözlerimle buluşan, o keskin bakışları, bedenimin titremesine,tüylerimin diken-diken olmasına sebep oldu.

Ruhsuz , duyğu barındırmayan gözlerle bana bakıyordu.

Kendini akıllı'mı sanıyordun?
Ne kadar kaçıp, saklana bilirdin ki?. Eninde, sonunda elime düşücektin.

Merhametten, sıcaklıktan yoksul, buzdan bile soğuk sesle konuştuğunda istemsizce iki adım geriledim. Sağı-solu belli değili. Beni buraya diri-diri gömse bile kimse ona karışamaz, bir şey diyemezdi.

" Jungkook lütfen bunu konuşalım."

İç çekerek kafasını iki yana salladı.

Bana aklınca oyun oynuyordun. Kendini akıllı'mı sanıyorsun sen? .
Şimdi söyle bana Nolane seni benim elimden kim kurtaracak?

vote ⭐️

vote ⭐️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lost Star ᴶᴶᴷHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin