Gökalp'ten...Sabah üstüme Elif Duygu'nun atlamasıyla uyandım. Küçük kardeşimin yani. Elif Duygu'du adı ama ben Elif diyordum.
"Abiii hadi uyan." Başımda bağırıp duruyordu.
Üstümden alıp yana attım. "Uyandım be cadı" Dediğimde daha çok bağırmaya başladı.
"Ben cadı değilim! Prensesim ben. Duydun mu?" Bağırınca çok tatlı oluyordu ama insan korkmuyor değil yani.
"Biliyorum sen benim prensesimsin" Gıdıklamaya başladım. Kahkaha atmaya başlamıştık kii odaya annem daldı.
"Ne yapiyorsunuz siz? Gökalp kalk okula geç kalacaksın! "Kafamı sallayıp yataktan kalktım.
Tuvalete gidip işlerimi halledip üstüme okul formasını giydim. Mutfağa gittiğimde herkesin kahvaltiya başladığını gördüm. İki birşey atıştırıp evden çıktım.
Kulaklığımı takıp yürümeye başladım. Okul yakın olduğu için yürüyordum. Müzik dinlerken mesaj geldi. Baktığımda Delii'dendi.
Delii: Günaydın
Gökalp: Günaydın
Delii: Yolda mısın?
Gökalp: Evet sen?
Delii: Geldim senin gelmeni bekliyorum
Delii: Yanına gelemesemde uzaktan bakıyorum sana
Gökalp: Bak böyle deme kendimi kötü hissediyorum
Delii: Hayır sakin öyle hissetme sen
Delii: Neyse dikkat et
Delii: Görüşürüz umarım...
Gökalp: Görüşürüz
(Son görülme 07:27)
Delii böyle söyleyince ne biliyim kendimi kızıyordum. Sanki benim suçum. Aşık olmasaymış dicem fakat olmıcak çünkü kalbin kimin için atacağı belli olmuyordu.
Okula geldiğimde sınıfa çıktım. Bi' sınıf 3. Katta olur mu? Oluyormuş. Sabah sabah işkence mübarek.
Sınıfa geldiğimde direk sırama doğru yürüdüm. Cam kenarında oturuyordum. Sınıftaki bütün kızlar yanıma oturmak istiyordu fakat kabul etmiyordum. Tek oturmak gayet iyi bence.
Dersin başlamasına 3 dakika kalmıştı. Ders edebiyattı sabah sabah hiç çekiliyordu ama seviyordum.
Hoca girdiğinde hemen yoklama alıp derse başladı. Lise sonda okuyordum. Üniversite sınavı vardı ama ilk önce hazırlık okumak istiyordum.
Telefonum titrediginde hemen alıp kafami sıraya gömdüm. Delii'dendi şaşırmadım çünkü tek arkadaşım vardı o da yan sınıfta okuyordu.
Delii: Sıkılmadın mi?
Kafami kaldırıp baktığımda herkes ders dinliyordu ya da uyuyordu. Peki bu kız nerden gördü.
Delii: Boşuna bakma aynı sınıfta değiliz
Delii: Edebiyati seviyorsun ama yine de sıkılmadın diye sorayım dedim
Gökalp: Anladım
Gökalp: Ders dinlemem lazım teneffüste konuşuruz
Delii: Konuşmak istiyorsun yaniii
Delii: Neyse uzatmada gidim ben
Görüldü.
Görüldü atıp derse odaklanmaya çalıştım.
Ders bittiğinde telefonu alıp delii'ye mesaj atmaya başladım.
Gökalp: Geldim
Delii: Keşke kalbime de gelsen...
Gökalp: Bak böyle yazıp duruyorsun engellerim senii
Delii: Tamam yazmam bi' daha
Delii çevrimdışı
Gökalp: Lan nereye gittin?
Gökalp: Öyle demek istemedim
Gökalp: Valla öyle demek istemedim
Gökalp: Hay ben beynimi sikiyim
Telefonu sıraya atıp dışarıyı izlemeye başladım. Fazla mi abarmıştım?
Ama ne yapayım her dakika bana seni seviyorum ya da başka bi' aşk sözü söyleyip duruyordu. Kendime kızıyordum. Ama suçlu değildim.
Bi' kızın kalbini kırmıştım az önce. Hayatımda en nefret ettiğim olaylardan biriydi. Anneme bile kızdığımda gün boyu özür diliyordum çünkü pişman oluyordum ve az öncede delii'yi kızdığım için pişman olmuştum.
Ne yapacaktım ben. Umarım mesajlarima cevap verirdi...
Bi' sonraki bölüm gökalp özür dileme bolumu olarak yazicam hadii bakalım... OY ve YORUM yapmayı UNUTMAYALIM!
:')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Delii || texting
Short Story•TAMAMLANDI• 05**: Selam yakışıklım 05**: 'ım diyorum çünkü 05**: Seni seviyorum 05**: Hayatta sevgiyi tatmamış bi' kızım fakat sende tatmadığım sevgiyi buldum Gökalp: Sen kimsin? 05**: O malum soru he 05**: Malesef söyleyemem 05**: Ama deliyim...