Uzun bir aradan sonra tekrar beraber.
Bölüm şarkısı
Justin Timberlake- Say Something
Karanlığa küfredeceğine kalk ta bir mum yak
-Konfüçyüs
Ve evet sevgili günlük .
Sonunda kazanan bendim.Şuan düşündüğümde o kadar hayal gibi geliyordu ki kaçtığım an . Uçsuz bucaksız gibi gelen bir rüyanın içindeydim sanki. Güzelliğinin içinde kayboldugumuz, devamını getirmek adına uyuyup durdugumuz o rüyalardan biri gibi. Ama başarmıştım işte . Tüm ömrü boyunca sinen , hep bir adım geride duran ben , hayat yolculuğunda koşar adım ilerleyerek ben burdayım diyebilmistim artık. Ve biri bana gelip hayatında kendinle gurur duyduğunuz ilk an nedir derse en azından artık bir cevabım vardı. Ben başarmıştım. Detayları önemsizdi ama ben yinede anlatayım.
Annem odama gelip beni tebrik etmişti. Bunu yapacağın dan emindim . Çünkü annemi n ona göre en büyük görevi buydu. Hemen hemen her olayda kurduğu düzenin aksamadigini görür,bir iscisiyle konuşur edasıyla beni tebrik eder , başarılarımızın devamını diler , kibarlık olsun diye bi isteğimin olup olmadığını sorar ve giderdi.
Genelde bu soruyu sorduğunda annemin benden uzakalasicagini düşünür ve hayır derdim. Annem bu sefer geldiğinde ondan bir hatıra alma amacıyla aklıma ilk gelen şeyi istedim.
"Senin opal taşı bulunan kolyeni istiyorum." Annem bu hızlı cevabımla afallamisti . Bozuntuya vermeden gülerek kasanın şifresini söyledi ve istediğim zaman alabilicegimi söyleyerek çıktı.
Şaşırmıştım ama acelesi var gibi duruyordu. Bir yere gidicegini düşünerek hemen bir çanta hazırladım çok ağır olmayan gerekli eşyaları koyduğum bir cantaydi bu. İçime sinmediğinden büyük bir sırt çantamı da doldurdum. Artık onu duruma göre alicaktım.
Annemin odasına girerken evdeki dingin havadan yada öyle düşünmek istediğimden annemin gittiğini kendi kendime teyit ediyordum. Odaya girdiğimde içimde biriken heyecandan dolayı hızlı olmaya çalışıyordum. İçi para altın ve kutularca takiyla dolu kasayı açtığımda şansıma açtığım 4. kutuda kolyeyi bulmuştum. Gözüm ister istemez paraya takıldığında gidince tam olarak ne yapacağımı düşünürken buldum kendimi.
Ozanı düşündüm . Pek iyi olamayan durumunu ve ona yük olacak bir adet beni. Önceden doğru gelen şey bir anda dünyanın en saçma şeyi haline gelmisti benim için. Peki 3 . Kattaki camdan nasıl kaçmayı planlıyordum hiçbir fikrim yoktu.
Kendimce beynimde birinci plan kağıdını yırtıp atmış ve yeni bir plan oluşturmuştum.Annem herseyi daha iyi yönetebilecegini düşündüğün den onun odası 2. kattaydi. Ve acil durumlar için camında aşağı dan montelenmis bir adet merdiven bulunuyordu. Ama sorun şu ki onun caminin altında benimki gibi 2 adet koruma bekliyordu . İyi bir gözlemci olduğumdan koruma değişim saatlerini ezber biliyordum.
Saatime baktigimda bir sonraki değişime 36 dakika olduğunu gördüm. Anlaşılan o ki benim şuan şans tan başka hiçbir şeye ihtiyacım yoktu. 36 dakika içinde annem eve gelmemeli, yardımcılar odama bakıp beni görmeyince duruma uyanmamali ve koruma değişim saati aksamamaliydi.
Koşar adım odama gidip çantaları aldım. 2 çantanın içindekilerin hepsini büyük çantaya sığdırmaya çalıştım. Bir iki eşya çıkarınca başarmıştım da . Üstüme sonbahar ayında olduğumuz dan dolayı siyah boyfrend bir kot pantalon bogazli ince bir kazak ve şişme montumu giydim. Ayağıma en sağlam olduğunu ve rahatlığından dolayı en sevdiğim spor ayakkabımı giyip , her ihtimale karşı siyah kepimi takıp kendimce en tedbirli şekilde dışarı hazırlanmıştım.
Sırt çantamı takıp 2. çantamı elime aldım ve sesiz adımlarla odadan çıkmaya hazırlandım. Tam kapıyı açacak iken koridordan gelen adım sesleriyle ne yapacağımı bilemeyerek bir anda kapıyı kilitledim.
Elim ayağım titreyerek kapıdan uzaklaştığımda bir kaç saniye sonra kapı kolu oynamaya başlamıştı. Ne diyeceğimi bilemeyerek bir anda bağırırken buldum kendimi.
"Kim var orda! Giyiniyorum kapıyı zorlamakta ne demek." Bir kaç saniye sonra kapıdan şaşkın bir şekilde konuşan Özge ablanın sesi gelmeye başladı.
"Özür dilerim Kumsal hanım ben uyuduğunuzu düşünmüştüm. O yüzden şey kapıya şaşırdım da aniden girmeye çalıştım."
Bu tepkimi yadırgadığından dolayı saçmalayarak açıklama ya girişen Özge ablayı bir daha gelmemesi adına içimden özür diliyerek uyuyacağım ı söyleyip bağırarak kovdum. Adım sesleri kesilene kadar yüksek sesle söylenmeye de devam ediyordum. Sonunda adım sesleri bitip Özge ablanın gittiğine kendimce kanaat getirdigimde yavaşça kapıyı açtım.
Tahmin ettiğim gibi koridor bomboştu . Hızlı ama yumuşak adımlarla hemen alt kata inip annemin odasına girdim . Gözüm duvardaki saatine kaydığın da 5 dakikadan az sürem kaldığını görüp acele ile kasayı açtım . Takı alıp riske giremicegimden bir miktar parayı çantaya koydum. Tam çantayı kapatacak iken gözüm kalan paralara kaydı ve annemin beni şikayet edemeyeceğini rezil olamamak için sadece kayıp başvurusu verecegini düşündüm. Ve birkaç saniye sonra kasadaki tüm para çantamdaydı.
Camdan korumalara baktığımda gittiklerini gördüğümde tam bir bocalama yaşadım ne kadar zamanım kaldığını bilmiyordum ve oyalandigim için yakalanma ihtimalim gözümde birden bire fazlasıyla büyümüştü. Ne olucaksa olsun diyip hızlıca cami açtım ve çantaları aşağı atıp hemen inmeye başladım . Sonrasında ne olduguna tam olarak hakim değilim . Yakalanmamis hızlıca koşup ormanlık yoldan devam etmiştim. Yorgunluktan bilincim kendine geldiğinde yere atıp dinlenmeye başladım . Aklıma gelen şeyle birkaç lazım olabilecek eşyayı çıkarıp paraları sırt çantanın en altına yerleştirdim. Çıkardıklarımi da küçük çantaya yerleştirmiştim. Paralari caldirmak yada bunlar yüzünden başıma bir iş gelsin istemiyordum. Cebime biraz para sıkıştırıp feneri açarak ilerlemeye devam ettim.
Sonunda yolu bulmuş her şeyin bu kadar iyi gitmesine şaşırıyor dum. Yanımdan geçen bir araba durduğunda içinde gördüğüm kadınla tüm korkum uçup gitti. Ne olduğunu sorduğunda beni bir kaç adamın takip ettiğini kaçarken kaybolduğu mu söylemiştim. O da beni merkeze bırakmayı teklif etmiş bende hemen arabasına binmiştim.
Sonuç mu ? Şuan arkada ağlaya ağlaya bu önemli günü unutmamak adına hemen bu satırları yazıyorum . Büyük ihtimalle öndeki kadın çok korktugumu düşünüp ara sıra güvende olduğumu tekrarlayıp duruyor . Ben ise ona gülümsemek ile yetiniyorum. Bilmiyor ben mutluluktan bu kadar kolay oluşundan ağlamamı durdura mıyorum. Ama o bilmiyor , bana acıyor veya belkide iyiye kavusmam adına tanrıya dileklerini sunuyor. Bir bilse benim için her şey hemen şimdi başlıyor.
Hikayenin yıldızını görenlerin aşağıdaki küçük yıldıza dokunarak belirtmeleri rica olunur.
Öpüldünüz ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyuyan Prens +18
Fiksi RemajaHayatı boyunca tanıdığı insan sayısının iki elin on parmağını gecmiyecek bir genç kız. Kumsal . Hayatın dışına itilmişken aniden ortasına atlasa neler olur? İş ararken ki duraklarından biri olan Sezgin Efe Aydıner in evindeki işe kabul edilir ve ça...