Hastalıklara Sabrın Örneği Eyüp (عليه السلام)

39 10 0
                                    


Allah'a teslimiyet ve sabrın sembolü olan, nice ağır imtihanlara karşı şeytanın oyununa gelmeden şükreden Hz. Eyüp'ün (عليه السلام) hayatı...

Hazret-i Eyüp, Yakup Aleyhisselâm'ın kardeşi Iys'ın neslindendir. Şam civârında yaşamıştır. Kendisine az sayıda kişi îmân etmiştir.

Dedesi Hazret-i İshâk'ın (عليه السلام) duâsı bereketiyle Allâh Teâlâ kendisine çok mal, mülk ve evlâd verdi. Hizmetçileri, tarlaları ve hayvanları çok boldu. Fakir, yetim ve dullara çok yardım eder, sofrasında fakir bulundurmadıkça yemek yemez, Allâh'ın kendisine verdiği nimetleri misâfirlere ikrâm etmeyi ziyâdesiyle severdi.

HZ. EYÜP'ÜN (عليه السلام) SABRI İLE İLGİLİ AYET

Ömrünün başlangıcında zengin, ortasında fakir ve garîbdir; sonunda ise şükrü ve darb-ı mesel hâline gelen sabrının netîcesinde tekrar ihsân-ı ilâhîye gark olmuştur. Cenâb-ı Hak, onun sabırdaki tahammülünü şu şekilde senâ eder:

"...Gerçekten Biz Eyyûb'u sabırlı (rızâ hâlinde bir kul) bulmuştuk. O, ne iyi kuldu! Dâimâ Allâh'a yönelirdi."
(Sâd, 44)

Eyyûb -aleyhisselâm- Şam civârında yaşayan insanlara peygamber olmuştur. Kur'ân-ı Kerîm'de ilâhî vahye mazhar bir peygamber olduğu şöyle bildirilir:

"(Habîbim!) Biz Nûh'a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiğimiz gibi sana da vahyettik. Ve (nitekim) İbrâhîm'e, İsmâîl'e, İshâk'a, Ya'kûb'a, esbâta (torunlara), Îsâ'ya, Eyyûb'a, Yûnus'a, Hârûn'a ve Süleymân'a vahyettik..."
(en-Nisâ, 163)

"...Daha önce de Nûh'u ve O'nun soyundan Dâvûd'u, Süleymân'ı, Eyyûb'u, Yûsuf'u, Mûsâ'yı ve Hârûn'u doğru yola (peygamberliğe) iletmiştik. Biz ihsân sâhiplerini işte böyle mükâfâtlandırırız."
(el-En'âm, 84)

HZ. EYÜP (عليه السلام) VE ŞEYTANIN KONUŞMASI

Eyüp -aleyhisselâm-'ın mal-mülk zenginliği, evlâdları ve nâil olduğu bütün nîmetler imtihân-ı ilâhî olarak birer birer elinden alındı. Ardından ağır bir hastalığa dûçâr oldu. Ancak Hakk'a tevekkül ve teslîmiyeti ile, bedenine, malına ve evlâdına gelen musîbetlere karşı büyük bir sabır göstererek ilâhî takdîre râzı oldu.

O'nun dillere destân olan sabır ve teslîmiyeti, bir ibret numûnesi olarak insanlık târihine geçti.

Eyüp -aleyhisselâm-'ın imtihânı peygamberlik devresine âittir. Başına gelen her türlü musîbet imtihânına, mel'ûn şeytan sebep kılınmıştır. O'ndaki fazîleti hazmedemeyen iblîs, insan kılığına girerek halk arasında:

"-Bu kadar nîmet ve bolluk içinde kulluk yapmak kolaydır. Eyüp'ü bir de darlık ve belâ ânında iken görmeli!.." diyor ve devamlı olarak O'nun îtibârını zedelemek istiyordu.

Bunun üzerine Allâh Teâlâ da, Eyüp -aleyhisselâm-'ın kendisine olan tevekkül ve teslîmiyetini izhâr etmek için bu sevgili peygamberine çeşitli musîbetler verdi.

Cenâb-ı Hak, Eyüp -aleyhisselâm-'ı imtihân etmeyi murâd edince, ilk olarak mallarını elinden aldı. Bir sel ile koyunlarını, bir rüzgar ile de ekinlerini mahvetti. Şeytan, çoban kılığına girerek hemen Hazret-i Eyüp'a koştu. Eline geçen fırsatı değerlendirecekti. Ağlaya ağlaya olup biteni O'na haber verdi:

"-Ey Eyüp! Büyük bir felâket oldu. Allâh Teâlâ senin bütün mal ve mülkünü telef etti." dedi.

Hazret-i Eyüp (عليه السلام) , bu haber karşısında telâşlanmadan, büyük bir tevekkül ve sükûnet içinde Rabbine hamd etti ve insan kılığına girmiş bulunan şeytana:

✔️Kısasun Enbiyâ (Peygamberlerin Hayatı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin