2- Ölü Denizi Yaran Mûsâ (عليه السلام)

46 10 15
                                    


HZ. MUSA’NIN (عليه السلام)
MUCİZELERİ

(Onlar, Mûsâ’ya) dediler ki:

«–Bizi sihirlemek için ne mûcize getirirsen getir, biz Sana inanacak değiliz

Biz de, ayrı ayrı mûcizeler olarak onların üzerine tûfân, çekirge, haşere, kurbağalar ve kan gönderdik. Yine de büyüklük tasladılar ve günahkâr bir kavim oldular.”
(el-A’râf, 132-133)

Kıptîler, azâbı gördüklerinde Hazret-i Mûsâ’ya (عليه السلام) “Büyük âlim!” diye hitâb ediyorlardı. Azap kalkınca da, isyanlarına devâm ederek “Bu, zâten geçiciydi.” diyorlardı.

Belâlar, zulüm kemâle erdiği zaman gelmeye başlar. Âyet-i kerîmede de bildirildiği gibi Kıptîlerin zulmü iyice şiddetlenip kemâline erince, üzerlerine birçok musîbetler indirildi:

1. Tûfân

Allâh Teâlâ şiddetli yağmurlar yağdırdı. Öyle ki, Kıptîlerin evleri su ile doluyordu. Boyunlarına kadar suya gark oldular. Oturan boğuluyordu. Helâk olacak hâle geldiler. Ancak, Sıptîlere birşey olmuyordu.

Derhal Mûsâ -aleyhisselâm-’a koştular:

“–Ey Mûsâ! Rabbine duâ et; eğer bu belâ kalkarsa, îmân edecek ve Sen’inle kavmine müsâade edeceğiz.” dediler.

Mûsâ -aleyhisselâm- duâ etti. Sular çekildi. Ardından büyük bir bolluk başladı. Kıptîler, yine isyân ederek:

“–Bu su, bize bir azap değil, meğer bir nîmetmiş! Zâten geçecekmiş! Bunlar, Mûsâ’nın duâsıyla olmadı!” dediler.

2. Çekirge

Bir müddet sonra Hak Teâlâ çekirge sürüleri gönderdi. Bahşedilen bolluğu yediler. Ne varsa harâb ettiler. Ancak İsrâîloğulları’na bir zarar vermiyorlardı.

Kıptîler yine Hazret-i Mûsâ’ya (عليه السلام) geldiler:

“–Ey âlim! Duâ et; bu belâdan kurtulursak Sana îmân edeceğiz, Sen’i kabûl edeceğiz!” dediler.

Mûsâ -aleyhisselâm- duâ etti. Azap kalktı.

Ancak üzerlerinden azâbın kalktığını görerek rahatlayan Kıptîler, yine sözlerinde durmadılar; zulüm ve isyanlarına devâm ettiler.

3. Bit ve Pire

Bunun üzerine Cenâb-ı Hak, onlara bit ve pireyi Mûsâllat etti. Yemek yerlerken kapları bit ve pire ile dolardı. Bu büyük bir belâ idi. Yine Mûsâ -aleyhisselâm-’a koştular. Hazret-i Mûsâ (عليه السلام) duâ etti. Bundan da kurtuldular.

Fakat yine isyâna meylettiler.

4. Kurbağalar

Bu sefer Mûsâ -aleyhisselâm- Nil Nehri’ne gitti. Asâsıyla vurdu ve bütün kurbağalar Mısır’ı işgâl etti. Yemek kaplarına varana kadar her yer kurbağalarla doldu. Kıptîler tekrar Mûsâ -aleyhisselâm-’a geldiler:

“–Ey âlim! Artık gerçekten pişmânız; sizleri Arz-ı Mev’ûd’a (Kudüs’e) bırakacağız!” dediler.

Ancak Mûsâ -aleyhisselâm-’ın duâsı ile belâ kalkınca, yine eski davranışlarını sürdürdüler.

5. Kan

Kıptîlerin bir türlü uslanmaması üzerine Allâh Teâlâ, Nil Nehri’ni kan hâline getirdi. İçecek su bulamadılar. Nil Nehri, Sıptîler içerken ve kullanırken aslî berraklığını muhâfaza ediyor; Kıptîlere ise kan oluyordu. Yine Mûsâ -aleyhisselâm-’a koşup yalvardılar. Bu musîbet de üzerlerinden kaldırıldı.

✔️Kısasun Enbiyâ (Peygamberlerin Hayatı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin