ltyc-12 Ben süperkahraman değilim.

53 5 3
                                    

Ne diyebilirdim ki? Frank haklıydı. Ama pes etmeyeceğim. Daha 2 gün oldu.
"Çok iyi moral veriyorsun Frank."dedim dalgasına."Teşekkür ederim Ava.Bu arada turne başlamadan Londra'yı gezelim diyorum. "
"Hiç havamda değilim Frank."
"Ama bak Londra tam havasında, yağmursuz bir günü bir daha bulamayız."deyip perdeleri açtı. Onu kırmak istemiyorum. Bu yüzden dolabı açıp kıyafetlerimi aldım. Banyoya geçip bir Jessica tipi yaratıp çıktım. Eşofman altını ve üzerime giydiğim Louis'nin tişörtünü  katlayıp dolaba koyacakken Frank "Bir dakika."dedi.Dolabı kapatıp kapağına yaslandım.
"O benim tişörtüm mü?"deyince kaşlarımı çattım ve "Hayır, o benim tişörtüm. "Diye yanıtladım.
"Onun bir erkek tişörtü olduğuna eminim."
"Evet öyle. Ben erkek tişörtlerini severim. "
"Avalon."dedi uyarıyla."Yakaladın tamam Louis' nin tişörtü. "
"Yoksa Avalon olduğunu söyledin ve tekrardan birlikte misiniz?"
"Hayal gücüne hayran kaldım. "
"Tamam ikinci seçenek onu çaldın.''

''Çalmak sayılmaz ödünç aldım.Hakediyorum öyle değil mi?'' Başını umursamadığını belli edecek şekilde çevirdi.Eyeliner ile uğraşırken yatağımın üzerindeki telefonumdan Louis'nin sesi yükseldi.*You can't go to bed without a cup of tea-Bir fincan çay içmeden uyuyamazsın.Maybe that's  the reason to talk in the sleep-Belkide uykunda konuşmanın sebebi budur.* kısmını zil sesi yapmıştım.

''Frank açsana.'' dedim eyeliner'ı çekmekte başarılı olamadığım için ara vermek istemedim.Frank telefonu açtı ''Ben arkadaşıyım bir dakika.''deyip eliyle hoparlörü kapattı.Arkadaşıyım dediğine göre babam veya Lessie aramıyordu.''Louis arıyor...''dedi.

''Dalga geçme ver şunu.''deyip telefonu elinden aldım.Frank sırıtarak arkasındaki dolaba yaslandı.

''Ben Ava- yani şey Jessica.'' dedim.

''Jessica ben Louis Tomlinson.''deyince elim titremeye başladı.Umarım bir şey anlamamıştır.Aptal olduğum için kendime lanet okumayı bırakıp  ''Evet Louis?'' diyebildim.'' 2 saat sonra mesajla göndereceğim adreste olman gerekiyor.Senin ilk single'ın için seçim yapılacak.''

''Peki orada olacağım.'' Ardından telefon kapandı.Hattın ölümcül sessizliği duyulurken Frank'a öldürücü bakışlar atıp çantamı aldım.Neden Ashley'nin haber vermediğini merak ederken Lou'nun numarasını kaydettim ve zil sesimi daha normal bir şey yapıp telefonu cebime koydum.''İki saatim var.Bu sürede nereleri gezebiliriz Franklyn.''dedim gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırırken.Bu isimden nefret ediyordu.

***

Büyük kırmızı otobüslerle olan turların en kısasına katılmıştık.Turdan sonra verilen adrese bir taksi yardımıyla vardım.Frank geziye devam etmeye karar vermişti.Stüdyonun girişindeki güvenlik ismimi duyması ile içeri girmeme izin verdi.Tam olarak nereye gireceğimi bilmiyordum ve bir sürü oda vardı.Sadece Louis'nin numarası olduğu için tereddütle onu aradım. ''Efendim?''diyerek telefonu açtı.

''Lou ben Jessica.Stüdyodayım nereye gelmem gerekiyor?''

''İkinci kat sağdan ilk kapı.''dedikten sonra teşekkür edip telefonu kapattım.Ne kadar resmi bir konuşmaydı ama.Konuşmayı boşverip merdivenlerden çıktım.Ardından 'kayıt odası 3' yazan odanın kapısını tıklatıp içeri geçtim.Louis,Niall,Katherine ve Ashley vardı odada.Diğerlerinin nerede olduklarını merak etmekten önemli işlerim vardı galiba.Koltuğa oturdum.Katherine elindeki üç kağıttan birini bana verdi. ''Bunlar besteler hangisini daha iyi söylersen ilk single'ın olacak.Diğerleri ise albümünde olacak tabii albüm anlaşması yapılırsa.Aceleci olmamız gerekiyor.'' Ellerim terlemeye başlamıştı.

''Çok hızlı değil mi?''diye endişemi belli ettim.

''Eğer kaydı burada yapmazsak Los Angleses'da ki stüdyolara kadar kalacak.Ama biz Noel'den önce şarkıyı yayınlamayı düşünüyoruz.''Başımla onayladım. ''Ve unutmadan rap'te yapacaksın.'' Ben ve rap  üşendiğimden ne kadar yavaş konuştuğumu fark etmiyor mu acaba?

''Denerim.''

Üç şarkıyıda cam ardındaki odada söyledikten sonra kulaklığımı çıkarıp odaya geçtim.''Hepsi çok iyiydi fakat Superhero çıkış parçası olarak daha da yakıştı.''dede Katherine.Şarkının nakaratı şöyleydi *I don't wanna fight -Kavga istemiyorum.Don't wear no tights-tayt giymek istemiyorum.And i can't fly-Ve ben uçamıyorum.İm no im no superhero-Ben superkahraman değilim.*

''Hepsi çok iyiydi bencede Superhero Jessica'yı anlatıyor gibi.''dedi Niall.Louis ''Katılıyorum.''deyip sıcak bir gülümseme gönderdi.Sadece katılıyorum mu? Niall gibi iyi şeyler söylemelisin Tomlinson. ''Yarın 9'da kayıt için burada ol.Sesin dinlenmiş olsun.''

''Tamam Katherine.''deyip vedalaşıp çıktım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 29, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

laugh till you cryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin