Bölüm müziği: Clann- Her&The Sea
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🖤
Keyifli okumalar ⚔️
🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥
Hüznümü arkamda bırakmak için, az önce yaşananların yalan olduğunu bilme ihtiyacıyla koştum. Bir taraftan babamı arıyor bir taraftan kayıplara karışmak istiyordum.
Yağmurdan sırılsıklam olmak beni engelleyemezdi. Aksine yüzüme çarpan her su damlası tenimi ısırıyor, hızımı arttırdıkça arttırmama neden oluyordu.Oldukça uzaklaşmıştım. Sadece babama, bana ve kardeşime ait olan üç katlı kaleye geldiğimde gözlerim yan taraftaki dereden kıvrılarak toprağa karışan sulara kaydı. Aynıydım onlarla.
Ait olduğumu hissettiğim yerden istemeden, rızam olmadan beni göndercekler miydi yani? Bu koca diyara küçük bedenim fazla mıydı?Kalenin merdivenlerini koşarak çıkıp önce büyük salona girdim. Seslenişime kimse cevap vermiyordu. Daha sonra babamın odasına girdim. Orada da değildi. Adımlarımı kendi odama yönettim ve gözlerime doğan ışığımı gördüm. Kahramanım, yatağımda oturmuş öylece karşı duvarda duran, boyayla çizilmiş olan annemin resmine bakıyordu.
Nefes nefese karşısında diz çöktüm. Gözleri gözlerimi bulduğunda, "Yalan de. Seni asla göndermem de." diye yalvardım.
Suskunluğu, yıkılışımın enkazında rehin bırakıyordu beni. Ruhumu dağlıyor, mantık aradığım düşüncelerimi bir bir yok sayıyordu.
"Baba... Yapamazsın. Beni lanetleyen adamın karanlığında boğulmama izin veremezsin. Vermezsin değil mi?"
Yaşama dair umutlarım teker teker yerle bir oluyordu. Babam ise sessizliğinin arkasına saklanıp çaresizliğimin ilmeğini boynuma geçirip defalarca düğümlüyordu.
Ayağa kalktım. Akan göz yaşlarımı elimin tersiyle ittim ve, "Madem beni istemiyorsunuz bende giderim." dedim. Morin diyarı ve Vodya dışında her yere ya da kime olsa giderdim.
Babam ayaklandığında odadan çıkmaya yeltendim ama izin vermedi. Kolumdan tutarak beni durdurdu. O da benim gibi ağlıyordu. O halde neden gitmemi onaylıyordu ki?
Ellerini yüzüme yerleştirdiğinde kesik bir nefes çekti ciğerlerine. "Gitmen gerek. Canımın yarısı kopsada, ruhum bölünsede onlarla gitmen gerek." dedi."Tanrı adına! Neyin cezası bu? Hatamı söylersen belki anlayabilirim ama hayır baba. Boyun eğebileceğim bir ceza ver."
Babamın parmaklarını tutup dudaklarıma bastırdım.
"Hadi söyle. O sihirli kelimeleri söyle ve bana ne yaptıklarına bir daha bak. Yüzüme çalınan kara lekelere bak baba."Gözlerini kapatıp elini dudaklarımdan çektiğinde, benim gibi bir kamburu olduğunu gördüm. Sırtında değilse de kalbinde taşıdığı ağırlığı hissettim.
"Seni öyle görmek istemiyorum. Suçlu olan sen değilsin." dedi fısıltıyla.
"Peki neden? Yanından gitmek istemiyorum."
"Kral kararını çoktan verdi. Fikrimi dahi sormadı." derken hiddetlendi.
Her daim dik duran omuzlarım ise toprağa saplanmak istercesine eğildi. Görünmeyen kamburum şimdiden canımı acıtıp, ağırlığıyla beni yormaya başlamıştı bile.
Kapıdan içeri kardeşim girdiğinde şansımı yine denemek istedim. O benim için her şeyi yapardı.
"Alvin bir şey söyle. Onlara yanlış karar verdiklerini, hayatımı zindan edeceklerini söyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATRAN ÇAĞI A&V
Fantasía"Katran Dağı'nda gecelerin biriktirdiği her cümleyi işitiyordum. İntikam ve acı talep ediyordu dilleri. Düşmüş bir meleğin kanatlarından güç bulduklarını haykırıyordu dudaklarından dökülen zehirli kelimeler. Cüretkar ve vahşiydi atılan nidalar. He...