Bölüm müziği: Dark Music- Dining With Lecter
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🖤
Keyifli okumalar ⚔️
🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥
Tören akşamını, uygulama olarak mümkün olabildiğince sorunsuz atlatmışlardı. Fakat Erk diyarındaki misafirlikleri sonlandıran imparatorun elçileri, Morin diyarında kalmaya karar vermişlerdi. Kral Sater memnun gibi görünerek Delarpao ve muhafızlarına hiç olmadığı kadar konuk sever tavırlarda bulunuyordu. Başka bir seçeceği de yoktu. İmparatorun vereceği en ufak olumsuz bir kararda sürgün edilebilir ve ya krallığı elinden alınabilirdi.Gezme faslı devam ederken, "Burada yaşamak sizleri eminim ki zorluyordur." dedi komutan Delarpao kral Sater'e küçümser bir bakış atarak.
Kurnaz kral umursamaz görünerek, "Bir kaç aya alışıla geliyor komutan. Daha sonra aydınlık görmenin rahatsızlığını hissediyorsunuz. Özellikle de gözlerinizde." derken, son cümlesinin üzerini bastırarak dile getirdi. Sater düşmanlarının gözlerini oymayı ve hayvanlarına yedirmeyi severdi. İlgili diyarların her sakini de bu tutkudan haberdardı.
Verilen küçük fakat etkili göz dağının ardından kalenin tozlu zemininde yürüyerek dışına vardılar. Az ilerde kalenin yan tarafına giden Alin'i ve ardından koşan Vodya'yı görmek ikisininde ilgisini çekmişti.Komutan, "Aydınlığı sevmemenize rağmen bu kadını gelininiz olarak seçmenizi ilginç buluyoruz." dediğinde asıl meseleye yavaşça geliyorlardı.
İmparator, sözde geleneklerine bağlı ketum bir adamdı. Kuralları asla değiştirmez, değiştirmek için ısrarda bulunan ve bunun uğruna isyan çıkaran kişileri öldürmekten de gocunmazdı. Bu evlilik kulağına çalındığında öfkelensede işin içinde bir mantık aramak -evliliği gerçekleştiren kişileri tanımlamak- için muhafızlarını teftiş etmek nedeniyle yollara göndermişti.
Sater, "Eğer merak ettiğiniz buysa, Alin aydın olduğu kadar karanlıkta. Morin'de bizim gibi olmayanlar uzun süre yaşayamaz. O bunu başarıyor. Siz ise büyüyle ayaktasınız komutan." dedi.
Alin'in koruyucu büyülerini asla dile getirip geleceğini tehlikeye atmayacaktı. Fakat kadının karanlık tarafıyla ilgili söyledikleri gerçekti.
"O karanlığı görmek için sabırsızlanıyorum kral Sater. Umarım yeterince sizlere benziyordur." dedi ve ağır adımlarını kalenin yanına, Alin ve Vodya'nın gittiği tarafa yönlendirdi.
Vodya ise sinir küpüne dönen Alin'i kovalamakla meşguldü. Bu kadar öfke barındıran kadını tanıyamamanın verdiği şaşkınlıkla yine afallıyor fakat pes etmiyordu.
Sonunda Alin bahçesinin yanına geldiğinde adam kadına yetişip kolundan tuttu ve onu durdurdu."Dokunma bana dedim sana." diye çıkışan Alin'in dudakları kanıyordu.
"Bana bak, bu durumun sebebi benmişim gibi davranmayı bırak." derken Vodya'da sinirlerine hakim olamıyor, Alin gibi bağırmadan edemiyordu.
"Elbette senin yüzünden. Buraya tıkılmamışım gibi şimdide bahçemi yok etmek istiyorsun öyle mi?"
Bu cümleyi söyledikten hemen sonra, aniden kadının ağzını eliyle kapattı. Komutanın keşif yaptığını ve her yerde gözcüsü olduğunu bilmek çok zor değildi. Eğer Alin'in zorla tutulduğuna dair ufak bir hissiyatları bile olsa, Morin diyarında yaşayan ve bu evliliğe onay veren hiç kimseyi yaşatmazlardı. Muhtemelen Alin'i de- sanki ihtiyacı varmış gibi- koruma altına alırlardı.
Bir hışımla Alin Vodya'nın elini ittirdi ve bahçesine dönerek tüm gücünü iki avucunun içine topladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATRAN ÇAĞI A&V
Fantasía"Katran Dağı'nda gecelerin biriktirdiği her cümleyi işitiyordum. İntikam ve acı talep ediyordu dilleri. Düşmüş bir meleğin kanatlarından güç bulduklarını haykırıyordu dudaklarından dökülen zehirli kelimeler. Cüretkar ve vahşiydi atılan nidalar. He...