🌗GÖMÜLÜ KALAN

308 483 42
                                    

Bölüm müziği: Magic Fantasy Music- The White Witch

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🖤

Keyifli okumalar ⚔️

🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥
Akşam yemeğini sorunsuzca yedikten sonra davetliler yavaşça salonu terk ederken, kral Kayra biraz daha kalmamızı istedi. Elbette ki geri çevirmedik. Morin diyarı hakkında ve ordaki rahatlığım konusuyla fazlaca alakadar görünmeye çalışıyordu.

"Ee Alin. Burdayken vaktini nasıl geçirdiğini biliyoruz lakin yeni diyarında neler yaptığını merak ediyorum doğrusu." dediğinde nedense cümleleri beni huzursuz etmişti. Madem bu kadar önemsiyordu, neden gitmem için kesin bir dille konuşmuştu idrak etmek zordu. Hele bu konuda babama göz dağı vermesi aklıma geldikçe kafam allak bullak oluyor, neye inanmam gerektiğini şaşırıyordum.
Sorusuna gelecek olursak, Erk diyarındayken nerede ihtiyaç duyulan bir iş ve ya yardım talep eden kim varsa onlarla alakadar olurdum. En azından işe yaradığımı hissederdim. Diğer tarafta ise koca bir hiçtim.

"Orası inanılmaz bir yer. Her köşesi..siyaha boyanmış, esrarengiz karanlıklarla dolu.. ayrıca buradakilerden daha çok meşaleleri var ve bir sürü tuhaf hayvanlara ve yılanlara da ev sahipliği yapıyor. Alıştım." diyerek yalan söylediğimde sanki olağan bir durumdan bahsediyor gibi konuşmam kral dahil yanımızda bulunan herkesi şaşırtmıştı.
Vodya ise yüzünü yere eğmişti. Maksadım yaptığını kinayeyle yüzüne vurmak değildi fakat içimden geldiği gibi konuşmayı tercih etmiştim. Her ne kadar sahici olmasada.

Kral yüzünü Vodya'ya çevirip, "Peki sen Vodya? Evlilik sana yaramış gibi, doğru bir karara vardığımızı sanıyorum fakat senin düşüncelerini de merak ediyorum doğrusu." dedi tabağındaki tatlıdan bir parça alarak.

Karanlık adam koyu irislerini Kayra'ya çevirdiğinde elle tutulur bir gerginlik vardı havada. Bardağındaki sıvıyı tek dikişte bitirip, "Bu soruyu sormak için geç kaldığınızı düşünüyorum. Alin'in hayatını umursuyor gibi davranmanıza lüzum yok kral Kayra." dedi.

Ah Tanrı adına! İşte bundan söz ediyordum. Vodya diline ne gelirse söylemekten pek çekinmez, karşısındakinin nasıl tepki vereceğini de umursamazdı.

"Bu ne cüret! Elbette umursuyorum." diye hiddetlendi kral.

"Eğer umursasaydınız ölümle burun buruna geleceğini de bilirdiniz. Bahsi geçen yılanları sadece görmekle kalmadı. Söylediği gibi karanlığa hayranlık duyduğu falan da yok. Dün, düştüğü yerden kalkamayacak hale geldiğini de elbette babası ve kardeşinin yanında söylemek istemiyor. Bana dilediğinizi söyleyebilirsiniz. Ben karanlıktan, kavgadan beslenirim. Fakat kral Kayra.. asılsız uydurmalarınız her ne kadar hoşuma gitsede, kıymetli dediğiniz kadının saflığına hakaret ederek saygısızlık yapıyorsunuz. Bunu görmezden gelemem. Hele ki bu kadınla hayatımı birleştirdikten sonra."

Masayı sallandırarak aniden ayağa kalktı ve salondan çıkıp gitti. Arkasından öylece bakakalmıştık. Söyleyemediğim her ne varsa dile getirmişti ve bu beni nedense yüklerimden arındırmıştı sanki. Birazda tuhaf hissettirmişti.

Kral, "Alin bu da neydi böyle? Benimle böyle konuşmaya nasıl cesaret eder?" diye sorunca yüzümü ona çevirdim fakat nasıl bir şey söylemem gerektiğini bilemedim. Çok uzun bir süre sonra Vodya ile aynı düşünceleri paylaşıyorduk ve bu kendimi sorgulamama sebebiyet veriyordu.

KATRAN ÇAĞI   A&VHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin