Bölüm müziği: Lindsey Stirling-Riwer Flows In You
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🖤
Keyifli okumalar ⚔️
🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥🌪🔥
İki haftanın ardından benim için hazırlanan sözde gelinlik, aslında gömülmek için giyecek olduğum kefen tam vücuduma göre dikilmişti. Rüyalarımdaki o beyaz elbise tam karşımda bana bakarken, oturduğum yerde sallanıp durmaktan başka hiç bir şey yapamadım.Yabancı hissettim.
Doğduğum bu kaleden bu halde çıkacağımı hayal dahi etmemiştim. Vefasız diyarımdan sürgün edilişim yüreğime dokunuyordu.Sus pus olan aklım ve ben, odanın kapısı gürültüyle açıldığında dikkatimizi içeri giren Talya'ya verdik. Kral Kayra'nın kızı, eski nişanlımın kız kardeşi, yakın dostum olan Talya'nın neşeli hali gitmiş asık suratlı bir kız olarak tam yanıma oturmuştu.
"Seni hazırlamamız gerekiyor." dedi az çıkan sesiyle.
Gülümsedim ona. Mevsimlerimin kışa dönmesini engelleyememenin verdiği sinir damarlarımda kol geziyordu. Fakat acısını başkasından çıkarmak gibi bir bencillik yapmayacaktım.
Ayağa kalkıp paravanın arkasına geçtim ve üzerimi çıkarmaya başladığımda Talya elbiseyi bana uzatırken, "Alin. Abim elinden geleni yaptı. Bende öyle. En az senin kadar kahroluyoruz inan bana." dediğinde kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Alınan karardan sonra günler boyunca bir kere bile yanıma gelmeyen abisinden mi bahsediyordu!
Sahiden beni önemsediğini düşündüğüm Teon nasıl olduğumu bile merak edip kapımı çalmamıştı.
Kahrolduğu için mi yoksa suçluluk duygusu yüzünden mi karşıma çıkmamıştı?
Gerçi artık pekte mühim değildi ya.İfadesizce "Sen iyi bir dostsun Talya." derken ciddiydim. Başka bir cümle çıkmadı yorgun dudaklarımdan. Hiç bir şey düşünmemek için kendimi zorluyor, her ne olacaksa bir an önce olup bitsin istiyordum.
Elbiseyi giydikten sonra aynanın karşısına geçip sandalyeye oturdum ve Talya, özenle saçlarımı yapmaya başladı. Gözlerimi kapattım umutsuzca.Heybetli ağaçların gölgelerinde koşarken hayal ettim kendimi. Tenimi yakan güneşin sıcaklığını, geceleri yeryüzünü aydınlatan ay ve yıldızların raks edişini getirdim gözlerimin önüne.
Kayan yıldızlardan artık hiç bir dilekte bulunamayacak, yapmam gereken tek şey yaşamaya çalışmak olacaktı. Ait olmadığımı hissedeceğim yerde, hiç tanımadığım, kokusundan nefret ettiğim o şehirde nefes almaya çalışacaktım.Morin diyarının kaba çıkan borozan sesini duyduğumda irkildim ve harelerim aynadaki aksime kaydı. Kendimi acıyarak, küçümseyerek inceledim.
Ayaklanıp pencereden kaleye girenleri gördüğümde ise kalbimi tuttum.
Sıkışıyordu sanki."Alin, iyi misin?"
Talya'ya ters bir bakış attıktan sonra tam ağzımı aralamışken kapıyı çalıp içeri giren babamı gördüm. İşte şimdi bütün sükunetimi bozup bağıra çağıra ağlamak, gitmek istemiyorum diye çırpınmak istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATRAN ÇAĞI A&V
خيال (فانتازيا)"Katran Dağı'nda gecelerin biriktirdiği her cümleyi işitiyordum. İntikam ve acı talep ediyordu dilleri. Düşmüş bir meleğin kanatlarından güç bulduklarını haykırıyordu dudaklarından dökülen zehirli kelimeler. Cüretkar ve vahşiydi atılan nidalar. He...