-5-

86 14 3
                                    

Medya: Selim/Son Feci Bisiklet - Galiba Sevmiyorlar

️☁️☁️

Ege.

Sabah okula gitmek istemiyordum. O okuldan nefret ediyordum çünkü. Böyle şeyleri nasıl demişlerdi ki? Bilmeden konuşuyorlardı. Selim benim eski sevgilimdi ve beni kötü bir zamanda terk etmişti. Akay ise sadece sevdiğim çocuktu ve sırf onunla konuştum diye ben bu muameleyi görmeyi hak etmiyordum.

Sinan abim odaya girdi. "Ege, hadi yemeğe." Kafam yastığa gömülü bir şekilde, hiç kıpırdamadan cevap verdim. "Aç değilim. Gelmeden yedim." Sinan abim yatağıma oturdu." Bir sorun mu var?" 

"Hayır. Aslında harika bir gündü. Bilgi yarışmasına katılacağım, hem de İngilizce, Edebiyat, Tarih ve Biyoloji'de. Belki Matematik, onda pek de iyi değilim, biliyorsun. Ama bilmiyorum, kötü hissediyorum. Regl oldum bir de." Uyduruyordum. "Tamam canım, yarın okula gitmezsin, evde çalışır halledersin. Sen çok akıllı bir kızsın, her şeyi yapabilirsin. Aç hissedersen de içerden yersin."

"Tamam abi."

Yarın okula gitmemek için tebeşir tozu yutabilirdim, daha etkin ve daha sağlıklı çözümler vardı elbet ama aklıma bir tek bu geliyordu.

Gitmezdim, değil mi?

Ertesi gün.

Gittim.

Paşa paşa siktiğimin okuluna gittim.

Okula erken geldim ki, kimse beni görmesin. Allah'tan sınıftakiler beni teselli ediyordu, beni seviyorlardı yahu. Sınıfta ders çalışmaya koyuldum, eh, testlerin hepsi de bitince yapacak bir şey kalmadı. Kitap okumaya başladım. O sırada Asya geldi. "Bugün yanına otursam olur mu? Mert başkasıyla oturacak."

"Tabii, gel." Hayat belki kırılır, üzülürdü ama gerçekten onu düşünecek halim yoktu. "Dün atılan şeyleri gördüm. Kafanı takma."

"Sana göre söylemesi kolay tabii. Dün hayatımın en güzel kahvesini, en güzel adamla birlikte içtim ve eve geldiğimde hayatım sikildi."

"Sen küfür ediyor muydun? Ben seni ahlak kraliçesi sanıyordum."

"Sinirlenince."

"Bak, eğer kafana takarsan ve suçunu kabullenmiş gibi gözükürsen, kafana binerler. Hiçbir şey olmamış gibi davran. Sorana da ikisinin de arkadaşın olduğunu söyle."

Ona başımı salladım ve önüme döndüm. Bir süre sonra Selim geldi. "Hey, Ege." Başımı kaldırıp ona baktım. "Ne var?"

"Bir dakika dışarı gelir misin?" Ona hiçbir şey demedim ama ayağa kalktım ve Asya'yı yerinden kaldırıp Selim'in peşinden dışarı çıktım. Duvara yaslandı, kollarını birleştirdi. "Ee, konuşacak mısın?"

"Yok ya, seni izlemeye geldim."

"Siktir git o zaman. Senin ile uğraşacak gücüm yok."

"Yine mi okul? Gerçekten, okulu takmayı ne zaman bırakacaksın?"

"Sen siktir olup gidince. O zaman kimse arkamdan bir şey dememiş olur. Böyle şeyler için ağlamak istemiyorum." Bıkkınlık ile nefesimi verdim ve başımı eğip bilekliğim ile oynamaya koyuldum. "O orospu çocukları üzdü mü seni?"

"Efendim?"

"Bu okuldaki beyinlerini siktiklerim seni üzdü mü?" Ses tonu çok sertti, sanki tüm suçlu benmişim gibi. "Üzülmedim ben. Sadece istemiyorum, bu okuldaki kimsenin onlara bu kadar şey katmamın ardından bana böyle davranmaları hoşuma gitmiyor."

Yakamoz GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin