Yakamoz Güzeli

-15-

Medya : Yaşlı amca - Yakamoz Güzeli

"Bu lanet elbise çok kaşındırıyor!" Ege'nin aynaya bakarak söyledikleriyle Asya onu onayladı ve Ege'nin yanına geçti:

"Ben demiştim size tişört pantolon giyelim diye. Şu uzun şeye bak resmen sindirella gibi oldum." İkisine de düz bir bakış atıp ortalarındaki yerimi aldığımda aynaya baktım. Ege giydiği pembe dizlerine kadar gelen elbisenin içinde habire bir yerlerini kaşıyıp duruyor, Asya siyah ve beyaz yırtmacı dizlerinden başlayan elbiseyi öldürecekmiş gibi bakışlar atıyor, bense hayatımdan gayet memnun bir şekilde üçümüze bakıyordum.

O sırada kapının çat diye açılması sonucu üçümüz de arkamızı döndük ve Sibel öğretmenle karşılaştık. Dizinin bir karış üstünde biten kırmızının en koyu tonlu elbisesi ve ne ara yaptırdığını anlamadığım maşalı saçıyla tam bir afet gibi duruyordu.

"Kızlar bu defileyi ya kazanacaksınız ya kazanacaksınız. Karşı takıma göz açtırmak yok ona göre!" Fırtına gibi esip giden kadınla başta bir iki kere bu olayın gerçek olup olmadığını anlamak için gözlerimi kırpıştırdım. Sonra bizimkilere sordum:

"Bu kadın bize ahkam kesip havalı bir şekilde kapıyı üzerimize mi kapattı?" Ege gözlerini kısıp başıyla onayladı,

"Mi'sini at Hayat'cım." Asya kadının arkasından öylece bakarken elimi gözlerinin önünde gezdirdim. Bu suskunluk pek Asyalık bir hareket değildi:

"Pişt, Asya Hanım huu,"Asya hala kadının gittiği yere öylece gözlerini kırpmadan bakınca Ege'ye seslendim ,"Anaa kız Ege gelsene bir şeyler olmuş bu deliye." Ege hemen yanıma gelip Asya'yı sarstığı anda Asya sessizce bir şeyler dedi fakat anlaşılmayınca başımı eğdim:

"Bir şey mi dedin Asya?" Asya bu sefer hafif sesli bir şekilde konuştu:

"Bu kadın bize emir mi verdi?"gittikçe sesinin yükseldiğini hissettiğimde başımı kaldırdım ve tam o an Asya transtan çıkmış gibi bağırıp kapıya doğru koşmaya başladı:

"Göt kadın ya kazanacakmışız ya kazanacakmışız. Siktirsin gitsin kaybedeceğim lan ona inat!" Ege ile zorla Asya'nın kollarından tutarken sakinleştirmeye çalıştık:

"Asya'cım sakin ol bir. Takma sen o kadını ya. O hep öyledir. Biz şimdi sonuca odaklanalım. Bugün bir defilemiz var ve bu defileyi kazanmak zorundayız. Kıyafetler her ne kadar hoşumuza gitmese de kazanmak için bunları giymekten başka bir şansımız yok biliyorsunuz. Bu yüzden bence mızmızlanmayı bırakıp bir an önce hazırlanıp kimin kazanıp kazanamayacağını onlara gösterelim." Ege elini ortaya koydu,"Benimle var mısınız?" Asya ile ikimiz birbirimize bakıp ellerimizi aynı anda Ege'nin elinin olduğu yere koyduk:

"Varız!"

________

"Aman Allah'ı tüm bu topluluk defileyi seyretmeye mi gelmiş!"

"Bu kadar fazla olacağını düşünmemiştim."

"Bakın bakın benimki burada oturuyor."

"Ben bu kalabalığın içine nasıl çıkacağım!"

Perdenin açık kısmından seyircilere bakan herkes böyle söyleyince sıkılıp Asya ile Ege'nin yanına gittim.

"Sıranın bize gelmesine kaç grup kaldı Ege?" Ege bıkkın bıkkın Asya'ya baktı;

"Daha biraz önce söyledim ya 3 grup kaldı. Her grup bittiğinde kaç grup kaldı diye sormaktan bıkmadın mı?" Asya gülerek kafasını 'hayır' anlamında sallayınca Ege ellerini havaya 'sabır' dercesine kaldırdı.

"Evet şimdi sıradaki grubumuz Asya Ege ve Hayat'dan oluşan Yakamoz Güzeli!" Perdenin önünden duyduğum sesle bizimkilere döndüğümde benden uzakta kendi aralarında bir şeyler konuştuklarını görünce onlara seslenmeye başladım,

"Kızlar başlamış bizim grup!" Beni takmayıp konuşmaya devam ettikleri zaman perdenin önünden tekrar "Yakamoz Güzeli!" denildiğinde bizimkilerin yanına gittim ve elbiselerinin arkalarından tuttuğum gibi sahneye yürümeye başladım.

"Hayat ne yapıyorsun bıraksana kıyafetimi!"

"Lan ne diye tutuyon kıyafetimi Hayat!" İkisi de bana bağırırken onları takmayıp perdeyi açtığımda sahneye çıktık. Orada bulunan sunucu ile Sibel Hoca bize 'sonunda' der gibi kızgın bakışlar atarken bizimkiler gözleri fal taşı gibi açık bir şekilde seyircilere bakıyorlardı.

"Kızlar neden karşımızdaki seyircilere yıllardır kafeste bekletilmiş zombi gibi bakıyorsunuz?" Sorum karşımda duran tüm seyircileri güldürürken Asya Ege'yi dürttü,

"Ege, perdenin arkasındaki yerde seyircileri görüp kalp krizi geçirenler haklıymış." Kalp krizi geçiren kesinlikle yoktu fakat Asya şuanda abartma ayarlarını açmıştı.

"Asya sanırım şuan burası gerçek değil biz serap görüyoruz." Ege'nin gözlerini kırpıştırıp etrafa bakmasıyla ofladım.

Sen de mi Ege!
Sen de mi brütüs!

"Eğer serapsa konuya kaldığımız yerden devam edelim mi, sahi en son nerede kalmıştık?"

"Sibel Hoca'nın evindeki tüm boya malzemelerini yüzüne harcadığından bahsediyorduk."

Seyircilerden bir kahkaha daha yükselirken Sibel Hoca'nın yüzü kızarmaya başlamıştı.

"Kızlar şuanda gerçekten sahnedey-" Asya sözümü kesti,

"Hey, şunu duyuyor musun Ege?" Ege neyi der gibi Asya'ya bakınca Asya Sunucu'nun bana verdiği mikrofonu alıp karnına tuttu ve o an çıkan guruldama sesi seyircileri yine kahkahaya boğdu.

Rezillikte üst sınırdayız!

"Borborigmus!" Ege sözüne devam etti, "Mide guruldamasının tıptaki adı."

Seyircilerden yine bir kahkaha yükseldiğinde artık sabrımın sonuna gelen ben kızlara bağırmaya başladım,

"Kızlar!" Öyle bir bağırdım ki tüm salon yankılandı ve Asya ile Ege sonunda bana döndü. Fakat Asya'nın Ege'ye söylediği şey sinir damarlarımın patlamasına neden oldu:

"Ege, Hayat neden dizisi bir anda final yapan teyzeler gibi bize bakıyor?"

"BEM" 🍁

Bölümü akpinarmuberra yazmıştır .
Diğer Yazarlar : kusmuspanda ,akpinarmuberra dır