-14-

46 9 10
                                    

Medya : Hayat💚 / Ufuk Çalışkan - Hadi Geri Gel

"Bomboş işleriniz var, bırakın uyuyayım."

"Kes sesini, Asya. İlk defa grup olarak bir şey yapıyoruz, boka batırma."

"Grup mu? Ne zamandır grubuz lan biz?" Ege dediğim şeye alınmış gibi bir süre yüzüme baktı öylece, ardından boş verip yerine oturdu.

Ege'nin üzüldüğünü gören Selim onu kolunun altına aldı ve saçlarından öptü. Bir an elim saçlarıma gitti, biri saçımı öpmüş olsaydı, nasıl bir his olurdu ki? Ya da burnumun ucunu, burnumun ucunu...

Tamam, birazdan kötü yollara gidecekti.

"Tamam, başka bir fikrim var. Grup etkinliği."

Hayat telefonundan başını kaldırdı ve bize baktı. "Ne yapacağız?"

"Shot atacağız."

Furkan kitabını yanına bıraktı, ilgisini çekmiş gibiydi. Görkem ise hiç bana bakmadan cevap verdi. "Ha siktir lan. İçkiyi nereden bulacağız?" Çantamdan iki şişe içkiyi çıkardım ve küçük shot bardaklarını küçük dolaptan aldım.

"Babamın iş arkadaşları çok oluyor da... Ben başlıyorum o zaman." Ege yan etkileri hakkında konuşmaya başladı, Selim heyecanla içkileri doldurdu.

"... ayrıca yaşımız yetmiyor, bunu yapmamız çok mantıksız. Hem, Selim sen asla -"

"Yavrum, bırak da genç olmanın tadını çıkaralım."

"Genç olmanıza sokayım." Selim sinirlenen Ege'ye yaklaştı ve burnunun ucundan öptü. Sahiden, Ege şimdi ne düşünüyordu? Ne hissetmişti ki?

Gözlerimi ondan ayırıp masaya yaklaştım. Shot bardaklarını doldurdum ve hepsine sırayla bakıp kafamdaki cümleyi ortaya attım.

"Ben hiç anneme yalan söylemedim." Herkes önündeki küçük bardakları içti, Ege ve Selim hariç. Bu cümleyi kurduğum için kendimden tiksinmiştim, içkinin tadından daha az tiksinmiştim.

Ege etrafa bakındı ve diğer soruyu bekledi. Selim ise zoraki bir şekilde gülümseyerek bize baktı.

Bu gece uzun olacaktı.

"Ben hiç... En yakın arkadaşımın sevgilisinden hoşlanmadım." dedi Görkem ve öylece bekledi. Selim, Furkan ve Hayat içince Ege sinirle Hayat'a baktı.

"Kanka kusura bakma da enişte çok yakışıklı. Ama merak etme, kardeşim."

"Sağ ol bacım." dedi Selim, Ege buna gülümsedi. Ardından cümleyi ortaya atmak için hazırlandı. Ben de bardakları doldurdum.

"Ben hiç aşık olmamam birisine aşık olmadım." Selim ve ben hariç herkes içti. Ardından hepsi bana bakmaya başladı.

"Ne var? Hiç aşık olmadım ki ben!" Görkem bir süre bene baktı, sonra omuz silkip arkasına yaslandı. Tepkisi benim içimi rahatsız ediyordu. Göğsümü rahatsız ediyordu aslında.

Tamam, ya kalp rahatsızlığı vardı ya da ciddi sorunlar.

"Ben hiç birini nedensiz dövmedim." dedi Furkan, ardından Görkem, Hayat ve ben ile beraber içti. Tadı hoşuma gitmiyordu ama içmek istiyordum. İçindeki ekşimsi tat hoşuma gitmese de zevk veriyordu.

Yaklaşık üç saat sonra, bilmiyorum belki daha çok olmuştu, gözüm görmüyordu, kulağım duymuyordu ve Ege şimdi olduğundan daha esmerdi.

Pardon, o Selim'miş.

O kadar çok şey itiraf etmiştim ki, bazıları kendime bile itiraf etmediğim şeylerdi. Oyunu bitirmiştik ama ben hâlâ ikinci şişeyi kafama dikiyordum. Herkes yorulmuş, Ege ve Selim odasına gitmiş, Furkan balkonda oturuyordu ve Hayat banyoda Ege'nin üzerine kustuğu kazağı çıkarıyordu. Bana striptiz dansı yapıyorum gibi bakan Görkem'in yanından ayrılıp ikisinin yanına girdim.

Yakamoz GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin