Joseph ve Paul Los Angeles ' ta bir başına kalmışlardı. Paul çalışmak zorundaydı hiç birikimi yoktu ve artık bir çocuğu vardı ona bakmakla yükümlüydü. Eşi öldükten bir gün sonra tekrar işinin başına geçmek zorunda kaldı. Patronu o kadar acımasız bir insandı ki böyle bir özel durumda bile çalışanlarına insiyatif göstermezdi. Paul tüm gün yüzü asık ve çok enerjisiz bir şekilde işinin başına koyuldu. Paul ' un bu durumu müdürün gözüne takıldı ve ilk fırsatta Paul ' u kapının önüne koydu. Paul sadece işten atılmakla kalmadı. Aynı zamanda oturduğu evden yani fabrikanın lojmanından da atılmıştı. Paul ' un elindeki para bırak yeni bir ev tutmayı eşinin cenaze masraflarına bile yetmezdi.
Elindeki parayı yeni bir ev tutmaya harcamak zorundaydı başka bir çaresi yoktu. Eşinin mezarını bile yaptıramamıştı. Joseph daha bir haftalık küçük bir bebekti ve evde yalnız kalmasının imkanı yoktu. Bu yüzden Katherine ' nin kız kardeşi Caroline onlarla birlikte yaşamaya karar vermişti. Caroline gece hayatını çok seven , bakımına çok önem veren , para harcamaya aşık bir kadındı ve bunlara rağmen hiç çalışmıyordu , çalışmakta istemiyordu. Joseph ' e bakıcılık yapacaktı ve Paul ' un masrafları Carolin ile birlikte daha fazla artacaktı fakat Paul buna mecburdu. Çalışmazsa aç kalırlardı ama çalışırsa Joseph ' in yanında durabilecek birisine ihtiyacı vardı.
Paul derme çatma bir ev tuttu en azından başlarını sokabilecek kadar büyük olsun yeter düşüncesindeydi. Joseph ilk yatağına kavuşmuştu. Yerde üç kat serilmiş yorgan ve üstünü örtebileceği bir battaniye...
Paul ' un bir sonraki yapması gereken şey iş aramaktı ve diğer gün kapı kapı gezip iş aradı. Ama nafile.. Kimse ona iş vermiyordu. Her gittiği yerden aynı cevabı alıyordu. - Üzgünüz , yeterince çalışanımız var.-
Paul artık yorulmuştu ve konteynerlerin orda ki kaldırıma oturdu. Cebinde sigara paketini çıkarttı ve içerisinde kalan son beş sigaradan bir tanesini yaktı. Bu sigaraları bittikten sonra sigarayı bırakmayı bile düşünüyordu ki sigara içmek en büyük arzularından biriydi Paul 'un.
Tam bu sırada Paul ' u otururken gören güzel giyimli , uzun boylu , esrarengiz bir adam Paul ' a doğru yaklaştı ve seslendi :
- Hey , merhaba
Paul kafasını eğdiği yerden yavaşça kaldırdı ve şaşkın bir ifadeyle :
- Buyrun ?
Adam tek bir kelime bile etmeden cebinden çıkarttığı kartviziti Paul ' a uzattı. Paul çok şaşırmıştı ama almak zorundaydı. Elini uzattı ve kartviziti aldı. Adam yine tek bir kelime etmeden arkasını döndü ve gitti. Hızla uzaklaştı oradan.
Bu adını bile bilmediği esrarengiz adam neden böyle bir şey yapmıştı ? Kimdi bu adam ?
Kartvizitin üzerinde bir numara vardı ve arkasında şöyle bir not yazıyordu '' sana yardımcı olabilirim. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Katilin Günlüğü
Mystery / Thriller8 Ekim 1970 saf ve tertemiz bir bebek geldi dünyaya..