Hangi yıldayım, saat kaç yada nerde uyandı mı bilmiyorum.Tek bildiğim şey canımın yanması.Vucudumun ağrısının yanında sanki bir şeyler eksik ,sanki beni ben yapan ama beni benden alan bir eksiklik.Gözlerim kapanıyor,her şey bulanıklaşıyor.Anne nerdesin,lütfen yanımda oldunu söyle, gittikçe karanlığa batıyorum ve bu karanlık beni çok korkutuyor . Sanki buluttan bir yatak beni kendine çekiyor .Sanki yabancı bir adamın güzel bir şeker vermesi gibi mutlu ama sonunun benim için iyi olmadığını bildiğim kadar korkunç.Galiba ben şeker almayı tercih ediyorum.
2 Hafta Sonra
Sadece düşünmenizi istiyorum.Sadece bir an.Hastane odasındasınız.20 yaşınıza gelmişsiniz,tek gayeniz hasta çoçuklara yardım etmek.Küçük yaştan beri yalnızsınız. Anneniz babanız sizi terk etmiş.Sizi daha bir aylıkken daha süt kokuyorken bırakıp gitmişler.Ama siz hayata tutunup,hayatın zorluklarıyla karşılaşırken bir kaza hayatınızı alt üst etmiş.Evet düşündünüzmü bu benim hikayem.Peki üzüldünüzmü bence üzüldünüz ama üzülmeyin ben sapa sağlam ayaktayım. Tabi 20 yıl sonra bir bacağı olmayarak.Evet kazada bacağımı kaybetmiştim ama hayatayım.Ne olursa olsun annem ve babamın beni umursamayıp çöpe atığında ölmediğim gibi.Yada tam çöp arabasının içinde çöplerle ezilip ölmediğim gibi.
Bu benim hikayem ve ben sapa sağlam karşınızdayım.Ben kimmiyim ben Elif Argun .Küçük yaştan beri hiç umudumu kaybetmeyen ve hala umut şaçan küçük Argun.
Neden düşünmenizi istediğime gelince sadece hayata benim penceremden bakmanızı istemiştim. Eğer benim gibi bakarsanız beni yalnız bırakmamış olursunuz.Şu sıralar yanımda olmanıza ihtiyacım var.
2 Hafta Önce
Liseyi bitireli iki yıl olmuştu,aynı zamanda yetim haneden çıkalı da iki yıl olmuştu.Artık iki yıldır ünüversiteli bir genç kız olmuştum. Hep hedefim olan tıp fakültesini kazanıp,daha iyi bir hayatı hedefliyordum.Bölümüm benim için hayalerimin gerçek olmasının büyük bir adımıydı.Ben çoçuk doktoru olmak istiyordum.Çocukları çok sevmemin yanı sıra,yetim haneden de öğrendim gibi çocukların hep sevgiye ihtiyacı oldunu ve bu sevgiyi en iyi şekilde verebileceğimi biliyordum.
Kırmızı ışıkta beklerken,bir çocuk annesinin eteğini çekiştiriyordu. Tonbul tonbul yanakları bir o kadar da büyük gözleri vardı siyahın en güzel tonu ondaydı bence.
Annesine sürekli karşıdaki elma şekerlerini gösteriyordu .Anneside onları sana alamam dişlerin çüricek ,bak iki tanesi çürümüş demişti.Ne tatlıydı hali ,bir anda benimde canım çekmişti. Bir yaramazlık ikimizide iyi gelebilirdi.
Arabalara yeşil yandığında çocuk bir anda koşmaya başladı .Arabaların altında kalmasına az kalmışken, bir anda bende yola fırladım.Çocuğun üstüne beyaz bir araba gelirken ,çocuğun kolundan tutup kenara fırlatmam bir oldu .
Araba bana çarpıp arabanın altında kalmam daha bir kötüydü .Öyle büyük bir sarsıntı geçirirken,baçağım arabanın altında kalmıştı.Zaten ondan sonrası daha bir bulanıktı.Çocuğun annesi başımı tutuyordu.Zaten her şey de karanlığa bulanmıştı.
Aynı Gün Doktorun Anlatımından
Ambulanstaki genç kızı hemen servise taşımıştık. Genç kız sadece bir kaç kelime etmişti.Hayatını kuratrdığı çocuğu soruyordu.O iyimi ,yaralandımı diyip duruyordu. Hayret etmiştim kendi hayatı bu kadar ciddi bir haldeyken sıyrık bile almamış çoçuğu soruyordu.Hayatı ciddi sıkıntıdaydı,ve bacağını almak zorundaydık.
Diğer doktorlarla konuşurken bacağının alınması için onay lazımdı çünkü bacağın bütün dokuları gitmiş ve alınmasa kan kaybından öleceğide kesindi.
Yakınlarına ulaşamamıştık çünkü belgelerinde yetim hanede kaldığını ve hiçbir yakınının da olmadığı belirtilmişti. Elimizden daha fazlası gelmediği için ameliyata girdik ve bacağını tamamen almıştık. Daha 20 yaşındaydı ve insanın içini yakacak kadar da güzeldi. Ve kader yapacağını yapmıştı. Bundan sonra nasıl bir hayatı olacaktı kim bilir.
Bugün Elifin Anlatımından
Pencereden dışarı bakarken, Ahmetin hastaneye yaklaştığını gördüm çok mutlu olmuştum. Ahmet benim nişanlımdı.Ünüversiteye başladıktan bir yıl sonra nişanlamıştım onunla.O bu hayata tanıstığım en iyi insandı ve beni bırakmayan tek insan.
Kapı çalındında hemen gel dedim.Ahmet iki büklüm odaya girmişti. Hemen hoşgeldin sevdiğim deyince hoşbuldum Elif demişti.Niye bu kadar üźgün görünüyor ki.
Hemen konuya girdi Elif ben senden ayrılıyorum dedi.Ne demişti o ,doğrumu duymuştum.Ben seninle birlikte bir yaşam sürmek istemiyorum demisti.Yüzüğunü çıkartıp elime verdi.Nolmuştu benim sevdiğim adama.Sakin kalmaya çalışırken, Neden benden ayrılıyorsun dedimde hayatımda duyduğum en kötü cümleyi kurmuştu.Ben yarım bir insanla yapamam beni affet demişti. O kadar sinirlendim ki asıl yarım insan sensin dedim.Artık gözlerimdeki yaşlardan onu göremiyordum bile.Benim bir baçağım olmadığı gibi onun da bir kalbi yoktu.Ona en çok ihtiyaç duyduğum zamanda beni bırakıyordu.
Boş boş baktıktan sonra kalkıp gitti beni her zaman ki yalnızlığımla bırakarak.
Sinirden ayağa kalkmaya çalışınca bir de bu yetmezmiş gibi yere düşüp kaşımı yarmıştım .Ee sevgili hayat daha varsa zorluğun gönder.Ben düşmeye de kalkmayada alışmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takma Bacağım
General FictionHangi yıldayım, saat kaç yada nerde uyandı mı bilmiyorum.Tek bildiğim şey canımın yanması.Vucudumun ağrısının yanında sanki bir şeyler eksik ,sanki beni ben yapan ama beni benden alan bir eksiklik.Gözlerim kapanıyor,her şey bulanıklaşıyor.Anne nerde...