HAYAT DEVAM EDİYOR MU?
Bu iki hafta yeni hayatıma alışmaya çalışıyordum.Biraz zordu ama başarıyordum .Önceki günler alışamamıştım ,hatta isyan bile etmiştim Allahıma ama anladım ki bu olayda bile bir hayır vardı.Tıpkı diğer yaşayacağım olaylardaki gibi.
Yakışıklı ama bir o kadarda tatlı doktorum gelmişti yanıma. Adı da Yalındı.Durumumu sorup ilaçlarımı düzene sokmuştu.Espirili bir adamdı.Sohbet sırasında kapım çaldı ve hayatını kurtarsığım minik yanıma doğru koşturdu.Kocaman gülümsedim ona.Neden ondan gülümsememi eksik edeyim ki.O bana bu hayata en iyi öğretmen olmuşken .Evet o benim öğretmenim gibi bir şey olmuştu belki de onun sayesinde hayat kavramını daha iyi kavramıştım gerçek bir hayat.
Minik ufaklığımın adı Can 'dı.Bana durumumu sorup duruyordu.Iyiydim elbette arada bir sancılarım olsada çekilmicek gibi değildi.Sonra arkasındaki Nalan Ablayı gördüm.Yine elinde bir dolu yiyeckle gelmişti canım benim.Bu kaza sayesinde ilk defa aile diyebileceğim insanlarla tanışmıştım.
Nalan abla kocasından ayrılmış 4 yaşındaki oğluyla annesinin yanında yaşıyordu.Kocası onu başka bir kadınla aldatmıştı.Tam 10 yılık süren evlilikte tek dayanağı oğlu Can olmuş.Benim annem ise beni çöpe atmakla hayatına devam etmişti.
Nalan abla ben hastanedeyken başımdan hiç ayrılmamış,bana iyi bakmıştı .Ama onunla kaŕşılaştımız zamandan beri hep gözleri iki çesmeydi.Benim bu durumda olmamın tek suçlusunun kendi olarak söylüyordu.Ben canın elini sıkıca tutmuş olmasaydım.Bu durumda olmicaktın diyordu. Napalım be kardeş olcağı varmış diyip kendimi avutuyordum.
Doktor Yalın'a bir telefon gelip çıkmıştı odadan.Nalan ablada bir saat durup gitmişti.
Akşam dokuz gibi bana çarpan adam gelmişti.Her zamanki gibi başı önde, elinde bir sürü çiçek. Saçları dağılmış, gözlerinin altı mor.Bu adama baya acıyordum. Kendimden bile ,acımam normalmiydi bilmiyorum ama acıyordum işte. Kazadan sonra baya konuşmuştuk. Bir dolu söz söylemişti, bir sürü özür dilemişti. Hastane masrafımı da ödemişti .Bacağımı yerine getirmezdi dedikleri ama affetmiştim onu. Hem affetmekten başka bir şeyde gelmezdi elimden.
Merhba ,Elif nasılsın? demisti. Iyiyim siz nasılsınız,Tuna bey.İyi gibiyim aklım sende kaldı da.Niye aklı bende kalmıştı ki.Sorar bakışlarla baktığımda .Şey yani ne bilim merak etim işte.
O da gelip gitmişti ,yine tek kalmistim .
Ünüversiiteye iki hafta gitmedim bir hafta daha gidemicektim.Bir ayın sonunda protez bacağımla tanışacaktım.Normal bacağımı yerini tutmazdı ama daha iyi bir yaşam kalitesi sürecektim.Aklıma uyumadan önce Ahmet gelmişti. Bana yarım ,sakat bir insanla yapamam demişti. Ne kadar da yanılıyordu .Bir filimde görmüştüm bedensel engeli olup konuşamayan bir adam vardı.Bu adamın yaşlı babası da çarşıda başka bir adamın hayatını kurtarmıştı. Kurtulan adam ,hayatını kurtaran adama kızını vermek istiyordu.Adam benim oğlum sakatır demişti. Kurtarılan adamda kalbi sakat olmasın demişti.Ne de güzel demişti adam kalbi sakat olmasın.Ahmetin belki fiziken bir problemi olmasa da kalbi sakatı.Kalbi sakatların,gözleride görmez, kulakları da duymazdı.Gözü iyi olanla kötü olanı farketmez ,kulakları güzel sözleri duymazken ,kötü olan her şeyi dinlerlerdi.Ahmet de tam bu tip insanlardandı.Bu saaten sonra ne ben onun kulağında güzel bir şarkı ne de gözlerinde bir gökkuşağıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takma Bacağım
Ficción GeneralHangi yıldayım, saat kaç yada nerde uyandı mı bilmiyorum.Tek bildiğim şey canımın yanması.Vucudumun ağrısının yanında sanki bir şeyler eksik ,sanki beni ben yapan ama beni benden alan bir eksiklik.Gözlerim kapanıyor,her şey bulanıklaşıyor.Anne nerde...