Madam

38 4 2
                                    

Elifin Anlatımından

Çok zinde bir sabaha uyanıp yatağımda vücudumu açma germe hareketleri yapıyordum.Odamın camından mis gibi güneş ışığı vuruyordu.Camımda ötüşen kuşlar bana hayatı daha çok sevmem gerektiğini gösteriyordu.Güne yine normal seyrinde bir başlangıç yapmıştım anlayacağınız.Hemen kendimi toplayıp ayaklanmaya başladım.Önce takma bacağımı olması gerektiği gibi taktıktan sonra elbisemi üstüme geçiriyordum.

Kırmızı üstünde de beyaz noktaları olan bir kıyafetim vardı.Omuzları ince askılı,çok güzel bir dekolteye sahipti.Bedeni tam üstüme yapışan zarif bir elbiseydi. Aksesuar olarak da bana daha küçükken verilen künyemi takmıştım.Bu kolye benim için çok değerli ve özeldi.O zamandan bu zamana kadar hep bileğimdeydi. Tabi o zamanlar daha küçücüktü bileğim ama ben künyemi kuyumcuda bileğime göre büyültmüştüm.Künyemi de taktık aceleyle banyoya yöneldim..Saçlarımı tarayıp birde saçımın bir tutamını siyah bir kurdeleyle kafama tuturdum.Saçlarım uçlarından dalgalı ve siyah olduğu için çok uğraşmadan istediğim modeli verebiliyordum.Yüzüme sıra geldiğinde sabunlu suyla yıkayıp kurulamıştım.Ufaktan kipriklerime rimel çekip dudaklarıma da parlatıcı sürmüştüm.Artık okul için her şeyim tamdı.Vakit kaybetmeden mutfakta kuşlar için hazırladığım ekmek kırıntılarını temiz bir kaba koyduktan sonra ayrı bir kaba da sularını döktüm.Ben her zaman hayvanları korur ,kolar,yemeklerini vermeyi de eksik etmezdim.Zaten onların bizden istedikleri bir kap su bir kap yemek bir de sonsuz sevgiydi.Bunları da insan olarak veremiyeceksek de yaşamanın anlamı kalmıyordu.İşte hayatı daha yaşanabilir yapmamız için küçük jestler yapmamız gerekiyordu.Bu jestler hem insanın ruh sağlığı için iyiydi hem de insan olabilmek için gerekliydi.

Ben bunları düşünürken okul saati de yaklaşıyordu.Bugün bir buçuk ay sonra ilk defa okula gidecektim.Sanki ilk defa ünüversiteye başlayacak gibi heyecanlıydım.İçimde çocuksu bir heyecan vardı.Okulu severdim,arkadaşlarımı da öyle.Kimi pek sevmese de okula gitmeyi ve bir şeyler öğrenmeyi seviyordum işte.Şimdi size demir bacaklı bir kız olarak okulu ne kadar sevdiğimi anlatmayacağım.Mazallah beni sopayla falan kovalarsınız ben o toplara hiç girmeyeyim.

İşimi bitirdikten sonra beyaz çantamı sırtıma alıp beyaz sporlarımı giymeye çabalıyordum.Yere eğilirken tam protez olan ve benim daha yeni yeni toparlamış olan ameliyat bölgem süründüğü için ağrı yapıyordu.Bu acıya dayanabilirdim tabiki ama alışmak zaman alacaktı.Kendimi toplayıp son bir gayretle doğruldum.Evden her şeyimi almıştım.Unutuğum bir şey olmadığı için şanslıydım.Ayakabıları bir daha giy bir daha çıkart benim için işkence oluyordu.

Hemen kapıyı çekip asansöre bindim.Asansörün aynasından kendime bakıyordum.Bir bacağı demirden diğeri normal olan kırmızı elbisesi üstüne tam yapışan beyaz ayakkabı ve çantayla çok şık duran İstanbul hanımefendisi olmasamda yine giderim vardı.Asansörün kapısı açılmış içeriye birileri girmişti.Asansördeki aynadan kafamı çevirmiş içeriye girenlere bakıyordum.Hepsi benim yaşlarımda genç erkeklerdi.Birbirleriyle şakalaşıp gülüyorlardı.Beni hiç harketmemiş olacaklardı.Asansör altı kişiye varınca yalandan öksürüp bana dönmelerini sağladım.Yeni farketmiş gibi bana bakıyorlardı.Üsteki yazıyı gösterip konuşmaya başladım.Yukarda gördüğünüz yazı da beş kişiliktir yazıyor.Rica etsem biriniz merdivenleri kulanırmısınız dedim.Hepsi bana bakıp gülümsedi.Tatlı kız biz bu asansöre on kişi bildiğimizi biliriz.Merak etme bir şey olmaz dedi.Bu söylediğine gülüp sözlerine karşılık verdim.Kusura bakma tatlı çocuk ama kurallar daha iyi bir yaşam için hayatımızda var.Ne biliyorsun asansörün düşüp de öteki tarafa gitmeyeceğinmizi diye sorumu sorduğumda gülümsedi.Tamam tatlı kız inelim bakalım.Ama şunu da unutma kuralar çiğnenmek içindir küçük hanım deyip asansörden indi.Ben dediklerine takılı kalırken bir yandan da düşünüyordum.Kim bilir belki ben de bir gün kuralları çiğneyebilirdim belki ondan da hiç emin değildim.Normalde kurallara hep uyardım ama bir seferliğine kuralsız yaşamak iyi olabilirdi.Kurallara neden mi bu kadar taktım.Çünkü hayatımı bir kural hatası ters düz etmişti.Bu konuya fazla önem vermiş ve herkesin de bu kurallara uymasını istiyordum.Belki birimizin hatası diğer kişinin hayatıyla sonlana bilirdi.Kim bilir.En iyisi ben bu oyunlara hiç girmeyeyim.Yaptığım hattadan dolayı kimsenin acı çekmesini istemezdim.Kafamdan düşüncelerimi atıp önüme dönmüştüm.Geri kalan çoçuklar muhabbetlerine devam ediyorlardı.

Takma Bacağım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin