20 Yıl Önce Hastahane Günlükleri
Yusufun Anlatımından
Dün Elifin verdiği haberler çok mutlu etmişti beni.Hem babasını görmek hem de küçük bebeğin adını koyabilmek beni çok onurlandırmıştı.Elifin babasını ne zamandır görmediğimden çok fazla sabırsız ve heyecanlıydım.Bebeğin ismini koymayı ise hiç beklemiyordum.Hele ki Eliften çıkan fikir ve doktorun bunu kabul etmesi de ayrı bir sevinçti benim için.Aslın da ben bebeğin isminin ne olacağını önceden pilanlamıştım.Hatta bir kaç gün sonra da bebek için künye yaptırmıştım. Bebeğin isimini doktorlar koyar diye düşünüyorken bir yandan da belki bir umut bana isim hakını verebilirler diye de düşünmeden edemiyordum.Kim bilir belki bu şansı bana tanırlardı diye Allaha dua bile etmiştim.Dualarım kabul olmuş ufaklığın ismini Elif koymuştum.
Aslında dün Elif mesaj atınca yine bebeğe bir şey oldu sanmıştım.Hazırlanıp hastaneye gidecekken iyi haberlerim var diyince meraklanmaya başlasam da iş çıkışı saatini bekleyip iş çıkışında gidecektim yanlarına.Daha çok vardı işlerimi bitirip hastaneye gitmeme.Zamanın bir an önce geçmesini beklerken inadıma geçmiyordu sanki.Kendimi işe verip vardıyam bitmişti.Her işe koştururken zaman da akıp gitmişti.Artık hastaneye gidebilirdim.
İşten çıkıp eve geldiğim de hemen duş aldım.Duştan çıkışta atıştırmalık bir şeyler hazırlayıp onları yemiştim.Hemen üstüme gömlekle kotumu giyip parfümümü sıktıktan sonra künyeyi de kutusuna koydum. En son hastaneye doğru yürümeye başladım.Hastane çok da uzakta olmadığı için yürümeye karar vermiştim.Yürürken sürekli Elif ne diyecek diye düşünmeden edemedim.Elifin güzel yüzü aklıma gelince daha bir hızılı yürüdüm.10 dakka sonra hastanenin girişin de asansöre gitmek için haraketlendiğim de Elifin ayakta durduğunu bana baktığını farkettim.Allahım o ne güzel bir simaydı. Sarı saçları renkli gözleriyle meleklere benziyordu.Beyaz hastane kıyafetleriyle çok hoş duruyordu. Bana bakıp gülümsediğin de ben de gülümsemeden edemedim.Yanına gittikten sonra asansöre bindik. Asansörün aynasın da yansımamızı gördüğüm de elif de bizim yansımamıza bakıyordu.
İkimiz de sarışın ve renkli gözlüydük.Dışardan bakan biri bizi sevgili sanabilirdi.Gerçekten de fiziken ve ruhen birbirimizi tamamladığımızı inanıyordum.En azından öyle olmasını umuyordum.Öyle olmasını ne çok isterdim.Artık yaşım gelmiş ve bir yuva kurmak istiyordum.Ne zamandır yuva hasreti çekiyordum.Önce babam sonra da annem bu fani dünyadan ayrıldığı için yalnız kalmıştım.Bu yalnızlık da beni çok kötü etkilemişti.Sadece işe gidip geldiğim için sosyal hayatım yoktu.Arkadaş çevremde yoktu.Beni bu hayatta bağlayan birini ne çok isterdim anlatamam.Bu kişinin Elif olmasını da çok istiyorumdum.Nedeni çok açıktı.Bir kere çok iyi ve merhamet sahibi bir insandı.Sonra çok iyi bir anne olacağını bebeğe olan ilgisinden bile anlayabiliyordum.Ve en önemlisi gözleri sevgiyle bakıyordu ki beni en çok sevindiren de buydu.Belki bir umut bana da sevgiyle bakıp bu dünyada ki yalnızlığımı sevgisiyle alıp götürdü kim bilir.
Bebeğin odası olan kata geldik.Kokusunu özlediğim minik yavru gözlerini açmış tavanda ki ışığa bakıyordu.Yanına bir çırpıda gidip kucağıma almış bebekle muhabet ediyordum.Daha doğrusu ben konuşuyordum oda agu agu diye sesler çıkartıyordu. Allahım bu kız konuşmayı erkenden sökecek gibi 1 buçuk aylık nerdeyse ama sesler maşallah 4 ,5 aylık bebeğin ki gibiydi.Ya da ben öyle sanıyordum.Daha önce hiç bebekle ilgilenmemiştim.Hangi ayda nasıl tepkiler vereceğini de bilmiyordum.
Ben gününün nasıl geçtiğini anlatınca elif bebeğe oda eliyle baş parmağımı tutuyordu.Elif koltuğa geçmiş bize izliyor gülümseyen gözlerle bana bakıyordu.Bir ara benim isteğim üzerine fotoğraf bile çekinmiştik .Elif ,ben ve küçük elif poz vermiştik kameraya.Bu fotoğraflardan bir kaç tane çoğaltıp Elife versem iyi olacaktı. Kesinlikle çıkışta fotoğrafçının yanına uğramalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takma Bacağım
Ficção GeralHangi yıldayım, saat kaç yada nerde uyandı mı bilmiyorum.Tek bildiğim şey canımın yanması.Vucudumun ağrısının yanında sanki bir şeyler eksik ,sanki beni ben yapan ama beni benden alan bir eksiklik.Gözlerim kapanıyor,her şey bulanıklaşıyor.Anne nerde...