Ten

10K 794 314
                                    

İznimi dahi almadan kollarını bana dolamıştı ve ben şuan iki bacağının arasına tekme atmamak için zor tutuyordum kendimi. Sakin ol kızım. Arkada İlke var. İlke var. İlke var… İlke’yi düşündükçe daha bir sinirleniyordum lan ben. 

“Napıyorsun?” diye sordum. Yavaşça benden ayrılıp, “Merhaba.” dedi ve gülümsedi. Bu pozitiflik nereden geliyor nereden? Nereden? 

Sabır. 

“Arkadaşlarınla tanıştırmayacak mısın beni?” 

Kolu omzumda masaya döndü. Çiğdem, “Gelecek olan arkadaşının Teo olduğunu nasıl söylemezsin?” diye abartılı bir şekilde sesini yükseltti ve ayağa kalktı. Elini Teoman’a uzattı. O sırada omzuma attığı elinden kurtuldum ve bir iki adım geriledim. “Merhaba ben Çiğdem, seni instagramdan tanıyorum.” diye açıkladı. 

Ya neden ben? 

İlke de ayağa kalkınca kaşlarım çatıldı. “Ben de İlke.” 

Diğerleri oturdukları yerden selam verirken Teoman İlke’nin elini sıkmıştı. O ikisinin eline falan kusmak istiyordum. Asla kıskançlık değildi bu ben İlke’nin dokunduğu her şeye kusmak istiyordum. 

Alper benim hareketlerimi incelerken sorgulayıcı gözlerle bana bakıyordu. Bende anlamamıştım ki!

“Eee müsaadenizle Elçin’e verdiğim bir söz vardı. Onu kaçırmam gerek.” 

Koluma girdi. Vallahi artık bu çocuğun bir taraflarını koparmam lazımdı. Kolu gibi!

“Nereye?” diye sordu Alper. Bu çocuğun Alper’i sevgilim sanması gerekmiyor muydu ya? 

Alper yerinden kalkıp yanıma geldi ve beni kendine doğru çekip, “Elçin bizimle oturuyor ve hiç senin onu bir yere kaçıracağından bahsetmemişti.” dedi kaçırmak kelimesine baskı yaparak.

“Aslında bakarsan Elçin kolundan tutup kendine çekebileceğin bir kız da değil ama bak izin verdi?” diyerek kaşlarını kaldırdı Teoman. 

“Hadi Alper bırak kızı.”

“Beni nereden tanıyorsun sen?” diye sordu Alper. 

Bir saniye ben niye sadece izliyordum bunları. “Lan bana bakın noluyor?” diye sorarken buldum kendimi ve kolumu Alper’den kurtardım. 

“Güzelim, bu çocuk pek tekin bir tipe benzemiyor nereden davet ettin aramıza?” diye sordu Alper. 

“Alper bir kafamı toplamama izin verir misiniz?” diye sordum. Düşündüm. Niye saçma sapan bir durumun içerisindeydik?

“Elçin elini uzatır mısın?” diye sordu Teoman. Ya sabır. 

“Elçin niye sana elini uzatıyor kardeşim?” 

Alper bir sus kardeşim sen… “Bir saniye benim konuşmama izin verir misiniz? Niye gerildi ortam şuan? Teoman bizimle oturmaya geldi çünkü onu ben davet ettim. Alper celallenmene gerek yok. Muhtemelen seninle olan fotoğraflarımızı görmüştür oradan tanıyordur seni. Teoman ben seni buraya davet ettim beni alıp başka yere götürmen için gel demedim.” 

Uzun uzun açıklamam üzerine etrafta bir sessizlik oldu. Masadakiler zaten şaşkındı ve durumumuz çok saçmaydı. 

“Gençler gerilmeyin.” diye uyardı Aleyna. “Evet sakince oturalım şimdi yoksa elim ayağım kaşınıyor benim.” Diye tısladım. İlke ile göz göze gelince de, “Dalacağım birilerine yoksa. Oturalım.” dedim tekrar.

Teoman yanımda gülümseyip, “En yakın arkadaşını niye sevgilin sanayım ben?” diye fısıldadı. Kafamı kaldırıp ona baktığımda hayatımda daha önce hiç görmediğim birkaç gündür tanıdığım bu adamın neden bir anda hayatıma dahil olduğunu sorguladım. 

Ben tam oturmak için ileri doğru gidecekken kolumdan tutup, “Hadi gidelim buradan.” diye fısıldadı. 

Gözlerimin içine baktı. Masadaki herkes oturmuştu ve biz ayakta kalmıştık. “Gençler kusura bakmayın hepinizle tanıştığıma memnun oldum ama ben mesaj attığımda Elçin en son sizden çok sıkılmıştı. Bende onunla burada oturup sıkılmak yerine ikimiz için daha eğlenceli şeyler biliyorum. Siz dedikodunuza devam edebilirsiniz.” 

Teoman’ın konuşması üzerine herkes şokla bana bakmıştı. İlke sinir olmuş bir şekilde bakarken diğerleri şaşırmış şekilde bakıyordu ama kızgınlık değil de komik buldukları bir olaya bakıyor gibilerdi. 

Alper bana bakıp, “Elçin bir sorun mu var? Bu çocuk gelmeden önce gergindin geldi böylesin seni götürmek istiyor falan?” diye sordu. Haliyle endişelendirmiştim onu da bana yakın davran falan dedikten sonra ortaya böyle bir şey çıkınca. Ama napayım çocuk çok zekiydi. Anlamıştı ilk görüşte. 

“Hiçbir sorun yok, ben Teoman’ı tanımıyordum. O yüzden biraz tedirgin olmuştum.” diye açıkladım.

Derin bir nefes aldım ve Teoman’a dönüp, “Peki.” diye fısıldadım. “Gidelim.” 

Sonra masaya döndüm. “Akşam gruba evden anlık fotoğraf video falan atmazsam polise haber verirsiniz. Çocuk fenomen zaten bulursunuz hemen izini.” 

Bunları demem ile İlke hariç herkes gülmüştü, Alper de gülümsemişti. O zaman içim rahatlamıştı ve Teoman omzuma kolunu atıp beni kafeden çıkarmıştı… 

*
*
*


Sizce Teoman nasıl biri?

Alper nasıl?

İlke'ye sövebilirsiniz...

HADİ BİR DAHAKİ BÖLÜM NELER OLACAĞINI TAHMİN EDİN.

Öneri de verebilirsiniz doğaçlama ilerliyoruz sonuçta xkwğzö

25 Nisan 2020 Doğum günün kutlu olsun!

Müşteri Temsilcisi | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin