Twenty

6.7K 583 68
                                    

İki tane film bitirmiştik. Saat gece yarısına yaklaşmıştı ve yağmur asla durmuyordu. "Uykum geldi benim Teoman."

Gitmeyi düşünmüyor muydu acaba? Gerçi yağmur çok şiddetli yağıyordu ama... "Bende kalkayım o zaman. Yarın görüşür müyüz?"

Ayaklandı. Dışarı doğru baktım. "Çok yağmur yağıyor." dedim. "Motorla mı geldin sen?"

Başını olumlu anlamda salladı. "Mahvolursun, kal bu gece burada."

Kaşlarını kaldırdı. "Emin misin?" diye sordu. "Evet, yemezsin herhalde beni, korkmama gerek yok yani değil mi?"

Gülerek ona baktım. "Valla biri birini yiyecekse o kişi sen olursun bence."

Omzuna yumruk attım, "Kaşınıyorsun bence sen."

Bir iki adım dibime girip, "Kaşısana Elçin beni. Çok canım çekti şu an."

Burnumun dibine giren suratına hafif kafa atıp geri ittim onu. "Dayak arama Teoman, kapının önünde bulmak istiyorsun kendini herhalde."

Elimle dışarıyı işaret ettim. "Yok yok, ee uykun gelmişti senin. Nerede yatıyoruz?"

Derin bir nefes alıp sabır dilercesine tavana baktım. "Yatıyoruz derken?"

Gözlerimin içine baktı ve ne kadar ciddi olduğumu görünce kıvırmaya çalıştı, "Yani şey, yatıyoruz derken sen nerede ben nerede ayrı ayrı yatıyoruz demek istedim hani."

Elimle koltuğu işaret ettim. "Sen burada, ben yukarda."

Koltuğa baktı. "Koskoca evde misafir odası falan yok mu?" diye sordu.

"Var ama ben senin koltukta yatmanı istiyorum. İtirazın mı var?"

Derin bir nefes aldı. "Yooo. Patron sensin."

Ellerini kaldırdı ve güldü. "Şaka şaka hadi gel yatacağın odayı göstereyim. Burada yatarsan yarın senin ölünü çıkarırlar burada. Hakan abi sabah etrafı dolaşırken seni görebilir."

Ben içeri doğru yürüyünce peşimden geldi. Yatacağı odayı gösterdim. "İki kişilik yatak... Elçin sen bir daha düşün bence."

Omzundan tutup içeri doğru ittim onu ve kapıyı örttüm. "Rüyanda görürsün!" diye seslendim ve üst kata doğru çıkmaya başladım. "Ya ben rüyamdakine de razıyım be Elçin!"

Gözlerimi devirip, "İğrençsin." diye mırıldandım ve o bunu duymadı...

Odama girdiğimde üzerimi değiştim ve yatağa uzandım. Alt katta bir erkeğin varlığı garip hissettirmişti. Amacını bile bilmediğim biriyle şu an bu samimiyeti nasıl kurabilmiştim ben? Onu öptüğüm için pişman değildim çünkü o buna anlam yükleyebilecek biri değildi benim gibiydi ama yine de erkekti işte...

Telefonum titreyince elime aldım.

Teoman: Pişt naber?

Elçin: (Göz deviren emoji)

Teoman: Dolabını karıştırsam bana kızar mısın? Ben acıktım da...

Elçin: Neden yatmadan önce söylemedin ki?

Teoman: Yatmadan önce başka şeyler düşündüğüm için acıktığımı hissetmemiştim...

Elçin: İğrençsin biliyorsun dimi, terbiyesiz.

Teoman: Ne diyorsun kızım ya? Evdeki köpeğimi düşünüyordum yarın mamasını kim verecek diye.

Elçin: Ha...

Elçin: Köpeğin mi var?

Teoman: Evet, neyse amcama söylerim işe geçmeden mamasını verir.

Elçin: Anladımm, dolabımı karıştırabilirsin. Yiyecek bir şeyler bulabilirsin.

Teoman: Sende mi gelsen?

Elçin: Teoman çok uykum var, bul bir şeyler işte.

Teoman: Tamam bulurum gelme zaten sen, iki dakika daha fazla vakit geçiririz aman gelme sakın.

Elçin: Teoman sen bir erkeksin kendine gel bu ne trip?

Teoman: Evet Elçin ben bir erkeğim hatırlattığın için teşekkür ederim.

Teoman: Son yarım saattir bunu unutmaya çalışıyordum çünkü...

Elçin: Aptal insan. Bunu da mı yanlış anladım şimdi yoksa harbiden terbiyesiz misin?

Teoman: Ne diyorsun yaaaa

Elçin: Git zıkkımlan, uyuyorum ben.

Yarım saat sonra

Teoman: Uyudun mu?

Elçin: Uyumuştum ama uyandırıldım şu an sağ ol...

Teoman: Sen bir mesaj sesine uyanabiliyor musun?

Elçin: Evet uykum çok hafif.

Teoman: Bunu öğrenmem iyi oldu.

Elçin: Niye? Gece gizli gizli yatağıma mı sızacaktın?

Teoman: Neler hayal ediyorsun sen ya

Elçin: Aynen sadece ben hayal ediyorum haklısın

Teoman: Ama sen şimdi bu cümleyi kurarak harbiden hayal ettiğini itiraf ettin... 

***

Bölüm günleri pazar


Sizce bölüm günü mü sınır mı daha iyi?

Bölüm nasıldı?

Müşteri Temsilcisi | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin