Thirteen

8.3K 748 190
                                    

Sipariş verdiğimiz hamburgerler geldiğinde, “Çok acıkmışım.” diyerek hamburgeri ısırdım. O da benimle birlikte yemeye başladı. 

“Ee anlat bakalım, neden babana bile güvenmiyorsun?” diye sordum. 

Yediği lokmayı yutup, “Çünkü insan tanımadığı kişilere güvenmez. Babamı da tanımıyorum.” diye net bir cevap verdi. O da bu duruma üzülmüyor gibiydi, öyle soğukkanlılıkla söylemişti. “Başın sağ olsun.” dedim. Güldü. “Ölmedi. Annemle birlikte kaçmış.” Hikâye iyice ilginçleşiyordu. “Nasıl yani?” 

“Şöyle yani, şimdi ben doğmuşum. Annemin babası da babamla annemin evlenmesini istemiyormuş, evet evlilik dışı bir bebekmişim. İşte benim anneme öldüğümü söylemiş ve beni yurt dışına kaçırmış. Annemle babam birbirlerinden vazgeçmemişler birlikte kaçmışlar. Hala hayatta olduğumdan haberleri yok.” 

Ha? 

Bunu niye bu kadar komik bir şeymiş gibi anlatıyordu ya?

“Sen niye üzgün değil gibisin?” 

Omuz silkti ve “Üzgün değilim çünkü. Düşünsene birlikte kaçmışlar, birlikte mutlular. Niye mutluluklarını bozayım?”

Çok saçmalıyordu. “İyi de senin yaşadığını öğrenseler daha çok mutlu olmazlar mıydı? Hem belki kardeşlerin vardır? Hiç mi merak etmiyorsun? Hiç mi araştırmıyorsun?” 

Kafam karışmıştı. Bir dede torununa neden bunu yapardı. Canım dedem beni ne zorluklar ile büyütmüştü. Çok özledim şimdi onu. İyi ki dedem var Allah’ım. 

“Belki de vardır. Ama niye yılların özlemini onların kalbine yükleyeyim. Düşünsene 23 yıl önce öldüğünü düşündüğün oğlun birden karşına çıkıyor çok üzülmez misin? Yıkılırsın. Gerek yok ben bir şekilde büyüdüm ve atlattım şuan mutluyum ve onların huzurunu bozmaya hakkım olduğunu düşünmüyorum.” 

Bence çok yanlış düşünüyordu. 

“Sen bilirsin bu konuda bir şey diyemeyeceğim. Peki kimle büyüdün?” 

“Amcamla büyüdüm. Dedem önce beni bir aile ile yurtdışına yollamış ama amcam çok geçmeden beni bulup yanına almış. Annem ve babama çok söylemeyi düşünmüş ama dedem babam gibi amcamı da evlatlıktan reddedeceğini ve beni bir daha amcama bile göstermeyip izimi kaybettirecek şekilde başka bir aileye vereceğini söyleyince amcam susmuş.”

Bana niye mantıklı gelmiyordu yahu bu?

“Çünkü amcam yeni eşini kaybetmişti ve kalbinde büyük bir aşk acısı varken başka kimseyle evlenmeyi, sevmeyi, güvenmeyi düşünmüyordu. O yüzden beni oğlu gibi yetiştirdi. Tüm bunları da ben büyüyünce anlattı bana.” 

Taşlar biraz da olsa yerine oturmuştu. “Anladım.” diye mırıldandım. 

“Ya niye üzülüyorsun? Ben hayatımdan memnunum. Cidden hayatım boyunca amcam hiçbir şeyin eksikliğini yaşatmadı bana o yüzden ona da minnettarım ve ailemi merak etmiyorum. Mutlu olsunlar yeter.” 

Ne kadar güzel bir kalbi vardı…

“Peki ailen nerede yaşıyor? Biliyor musun ne haldeler?” 

Başını olumsuz anlamda salladı. “Aslında İtalya’ya kaçtıklarını duymuştum. Sonra amcam da haber alamamış. İzlerini kaybetmiş. Yoksa aslında dedemi dinlemeyip beni babam ve anneme söylemeyi çok istemiş ama izlerini kaybettikten sonra hiç haber alamamış zaten.”

Anlatırken hiç umrunda değilmiş gibi yemeğini yemeye devam etmişti. “Ee hadi yesene.”

Elimdeki hamburgeri yemeye devam ettim. 

“Sen Müşteri Hizmetlerinde çalışıyor musun cidden?” 

Bahsettiğine göre varlıklı bir ailesi vardı. 

“Evet, haftanın belirli günleri.”

Paraya ihtiyacı mı vardı? Altındaki motor pek paraya ihtiyacı var gibi gözükmüyordu. 

“Paraya ihtiyacım yok düşündüğün gibi, sadece çalışmayı seviyorum. ”

Gerçekten bu kadar iyi miydi ya?

“Bana garip diyorsun ama sen daha garipsin Teoman.” 

Öğrendiklerimi hazmetmeye çalışıyordum. 

“Ee birbirimizi tanımaya çalışıyoruz ki güvenelim değil mi?” 

Sanırım anlatma sırası bana gelmişti. 

“Benim senin kadar karmaşık bir hikayem yok, annem ve babam ben çok küçükken ölmüşler ve beni de dedem büyütmüş. Hayatta tek ailem dedem.” 

Derin bir nefes aldı. “Aslında benim hikayemi kimse bilmez bir tek sana anlattım biliyor musun?”

Bu söylediği üzerine onu dikkatle inceledim. “Yani en yakın arkadaşlarım bile hikayemi bu kadar detaylı bilmiyor.”

Bu dediğine şaşırdım çünkü beni daha tanımıyordu bile… 

“Peki bana neden anlattın?” 

Arkasına yaslandı. “Bilmem, yani daha sonra anlatmak için bir sebebim yoktu. benimle ilgili her şeyi bilmen bana daha çabuk güvenmeni sağlar diye düşündüm. Sebepsizce sana karşı hep açık olmak geliyor içimden.” 

Sanırım ona kaba davranarak haksızlık ediyordum. “Ben çok kitap okurum biliyor musun?” diye sordu. “Kitap okurum ve her kitapta sırlar vardır bu sırlar taaa kitabın sonuna doğru öğrenilir ve bu beni aşırı illet eder. Sanırım bu yüzden seninle bir hikaye yazmak istedim ve sırlarımı ilk dakikadan açıklamak istedim.” 

İşte bu kalbimi fena hızlandırmıştı. 

*
*
*

Üf ne bu gizem ne bu beklemeler hep diyip tüm sırları ifşa ediyorum ben xls9xöğwçx

Bu kitapta farklı şeyler yapmak istiyorum nasıl olsa eğlencesine yazıyorum ve eğlenelim biraz değil mi?

Hiç sırdı, hüzündü, bilmem neydi gerek yok öyle şeylere hadi eyv.

30 Nisan 2020 Doğum günün kutlu olsun nice mutlu senelere!

Müşteri Temsilcisi | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin