19. Bölüm - Sen Benim Piçimsin

823 59 7
                                    

~

Merhaba! Bölüme geçmeden önce, İngilizce çevirisini kullandığım Sae'nin hesabı geri döndü! Daha önce sorup bulamayanlar şimdi bakabilirler. Ayrıca burayı çok fazla doldurmamak için bazı duyuruları profilimdeki konuşmalar bölümüne yazmaya karar verdim, ileride bilgilendirmeler için oraya bakabilirsiniz :) İyi okumalar!💕

~

"Biz sivil vatandaşlar sadece vergi ödeyicileriz, ne zaman bir şey alsak hemen..."

Bai Han Qi sesini yükseltti, ardından beklenmedik şekilde, köşeden dönen Bai Luo Yin'i gördü. Çabucak konuşmasını bitirdi. "Eh, böyle laflar zaten boşuna. Hükümetin politikası biz halktan yana olmaz. Ben yemek için eve dönüyorum. Siz sohbetinize bensiz devam edin."

Ardından Bai Han Qi, Bai Luo Yin'in yanına gitti. "Oğlum, eve mi gidiyorsun? Yoruldun mu bugün? Dur, çantanı taşımana yardım edeyim."

Bai Luo Yin, ender görülen bir tebessümle güldü.

"Yok, yorgun değilim. Yemek yaptın mı?"

"Yaptım. Birlikte yiyelim diye senin gelmeni bekliyordum."

Bai Luo Yin çantasını odasına koyup doğruca mutfağa gitti. Perdeyi açar açmaz yemeğin kokusunu aldı.

"Bu yemeği sen yapmadın, değil mi?"

Bai Han Qi mahcupça güldü. "Hayır. Zhou teyzen yaptı."

"Zhou teyze?" Bai Luo Yin düşündü. "Hangi Zhou teyze?"

"Hani... Şu kahvaltı tezgâhının sahibi Xiao Zhou, Zhou teyzen. Her gün onun yaptığı tofuyu yiyorsun ama hâlâ soyadının Zhou olduğunu bilmiyor musun?"

"Aahh...~" Bai Luo Yin birden ses tonunu değiştirdi.

"Her sabah kahvaltıda hep onun yemeklerini yiyorsun, şimdi bir de akşam da onun pişirdiklerini yemek istiyorsun. Neden onunla evlenmiyorsun? Hem o zaman biz de kahvaltıdan tasarruf etmiş olurduk."

"Saçmalama!" Bai Han Qi, yemek çubuklarıyla Bai Luo Yin'in kafasına vurdu. "Hâlâ bir kocası var."

"Kaç yıl geçti ama adam bir kere bile eve dönmedi. Buralarda olsun ya da olmasın, ne fark eder?"

"Yurt dışında büyük işlerle uğraşıyor, o küçük kahvaltı tezgâhında ikisi birlikte çalışabilecek değiller ya?"

Bai Luo Yin güldü. "Büyük işler yapıyor ama yine de eşinin bu kadar çok çalışmasına izin veriyor."

"Tamam, tamam." Bai Han Qi, Bai Luo Yin'e manidar bir bakış attı. "Babaannen geliyor, çabuk yemeğini ye."

Bugün, Bai Luo Yin'in babaannesi mavi bir elbise giyip boyun deliği olan bir yaka takmıştı. Yakasına bakınca, Bai Luo Yin aniden bir şey hatırladı ve kahkaha attı.

Bai Luo Yin'in güldüğünü görünce Babaanne Bai gözlerini kıstı." Ah~ Bugün benim büyük tosbağam [1] çok mutlu~"

Bai Han Qi yemek çubuklarını doğrulttu ve konuştu, "Anne, o senin torunun. Torun. Tosbağa değil."

"Ah... Doğru. Benim piçim [2]."

Bai Luo Yin kalakalmıştı.

Yan tarafında Dede Bai, yediği boğazına kaçana kadar güldü. Bai Luo Yin hemen dedesinin önündeki pisliği temizlemek için peçete alıp onun bir önlük takmasına yardım ettikten sonra tekrar yemeye başladılar.

Mutlu mesut yemeklerini yerken birden Bai Han Qi'nin telefonu çaldı. Telefonu açtıktan sonra Bai Han Qi, telefonu Bai Luo Yin'e uzattı.

"Birisi seni arıyor, bir kız."

Addicted | Birinci Kitap - Gençlik Kaygısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin