Addicted | Birinci Kitap - Gençlik Kaygısı

27. Bölüm - Hükümet Yetkilisi Oğlunun Kaderi

İlk aylık sınavın sonuçları bütün öğrencilere dağıtılmıştı.

Gu Hai notlarına baktı ve sonuçların beklentilerinin çok üstünde olduğunu gördü. Yüzünde keyifli bir ifade belirdi, doğru düzgün çalışmamasına rağmen bu kadar iyi yapması oldukça gurur vericiydi.

"Kaç aldın?"

Gu Hai Bai Luo Yin'in, bütün derslerde uyuyan çocuğun, sınavlarından kaç aldığını çok merak ediyordu.

"Toplam puanı mı diyorsun?"

Gu Hai başıyla onayladı, "Ben 521 aldım, sen?"

"Daha toplamadım."

"Bana ver, ben senin yerine toplarım."

Çocuğun cevabını beklemeden Gu Hai Bai Luo Yin'in sınav kağıtlarının hepsini çekip aldı. Sonuçları, Bai Luo Yin'le alay etmek için kullanmak istiyordu. Sonuçta, spordaki avantajı dışında, Gu Hai başka hiçbir konuda Bai Luo Yin'i yenemiyordu.

"Matematik, 150..."

Gu Hai fazlasıyla şaşkındı. Kâğıdın kesinkes Bai Luo Yin'e ait olduğundan emin olmak için üstündeki isme baktı, ama onundu. Tam nottu. Sınıflarının matematik ortalaması oldukça yüksek olsa da başka bir öğrencinin tam not aldığını görmek hayli canını sıkmıştı.

"Dil ve ebebiyat, 126..."

Gu Hai bir kez daha afallamıştı. Kendi dil ve edebiyat notuna baktı -96 almıştı- ve arada otuz puan fark vardı! Bai Luo Yin'in sınav sonuçlarının kalanına da göz gezdirdi Gu Hai ve fark etti ki kompozisyon notu, o dersin tam notundan sadece on beş puan düşüktü.

"Haksızlık..." Gu Hai sakinliğini korumaya çalıştı. "Kompozisyonunu benim el yazımla yazsan bile kırk puan etmezdi."

Bai Luo Yin, böyle birini onaylamakla uğraşamazdı.

"Fen bilimleri 237, İngilizce 131... Ve toplam puan 694 mü?"

Bu notlarla, Bai Luo Yin şüphesiz Pekin Üniversitesinin giriş sınavına girip de birinci olurdu. Nasıl olur böyle bir şey? Gu Hai inanamıyordu! Bai Luo Yin derste hep uyuyordu ve yine de sınavlarda bu kadar başarılı mı olmuştu? Hani adalet?

"Kopya mı çektin?"

"Önümdeki You Qi, arkamdaki sen. Kimden kopya çekeceğim acaba?"

You Qi'nin toplam puanı dört yüz civarındaydı, yani Gu Hai'ınkinden çok daha düşüktü.

Yanlarındaki bir kız öğrenci Gu Hai'ın inkâr içinde olduğunu fark edince kendini birkaç söz eklemekten alıkoyamadı, "Bai Luo Yin bizim sınıfın birincisidir. Hep de okuldaki ilk beş arasındaydı."

Gu Hai nihayet neden Lu Xiao Yü'nün Bai Luo Yin'e yumuşak davrandığını ve çevresindeki, müthiş zekası için sürekli onu öven öğrencileri anlamıştı. Başta, ikisinin de aynı yolun yolcusu olduğunu düşünmüştü. Biri sürekli uyuyor, diğerinin aklı hep beş karış havada. Düşününce, meğer Bai Luo Yin'in beyninde küçük bir abaküs varmış! İşin sonunda, ona ne kadar eziyet ederse etsin, vaktini harcayan açıkça kendisiydi.

"İğrençsin!"

Gu Hai, Bai Luo Yin'in ensesine bir tokat patlattı.

Ben mi iğrencim? Bai Luo Yin kendi kendine düşündü, hüküm Tanrı'ya kalsa o arkasındaki kişi lime lime edilirdi.

"Neden iğrenç oluyormuşum?"

"Bilgi edinme yetimi mahvettin!"

Bai Luo Yin küçümseyici bir ifadeyle, "Sen de benim aptal insanları hoş görme yetimi mahvettin!"