Fırtına

26 0 0
                                    

Rüzgar hafiften esmeye başladı sağnak öncesinde ben geliyorum der gibi...
Tanrı Dağları ise, etrafımda çember gibi sarılı,doruklarında kolay kolay erimem diye duran karlarıyla...
Şimsek çaktıkça fırtına ortasında kalmış sandal gibi hissetim odamı.Bir sagdan bir soldan ,tam karsımdan,işte simdi de tam yanımda...Sürekli beyaz ışık çarpıp duruyordu sandalıma ve bende yalpalıyordum kırılıyordum her beyaz ışık çarptığında bana...
Ürperti dolsa da yüreğime öyle koşulsuz bir aşk ki benimkisi doğaya, engel tanımaz...
Penceremi açtım ardına kadar;dinledim uğultularla esen ruzgari saçlarımda darmadağın..,
Neler söylüyor acaba ?diye dinledim durdum onu.Bazen sesini öyle çok yükseltiyordu ki,acaba kızdı mı ki bir şeylere ?diye düşünmüyor da değildim.
Pencereye gucu yettiği kadar ittigi yağmur damlalarının çarpış ritminin olusturdugu senfoniyi de dinlediğimde ,doğanın konustugunu iyice hissediyordum benimle.
Doğa konuşur mu hiç demeyin bana?
Tabi ki konuşur hem de ne içsel bir sohbettir onunkisi...
Tüm hücrelerinde hissedersin onu ,hani derler ya iliklerine kadar...
Rüzgar,ağaç,kuş,yaprak,deniz...Hepsi hepsi konuşur
Doğa konuşur mu demeyin sakın bana?
Tabi ki konuşur
Ama sadece duyabilenle...

DENEMELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin