Little Lover~

{13}

Herkese yeniden merhaba~

Medya: Park Dong Suk (ve biricik kız kardeşimin editi :3)

Oy verip yorum yapan herkese teşekkürler~

İyi okumalar^^

***

"İzleyebileceğimiz bir film buldum!"

Sarı saçlı kız heyecanla konuşarak salona girdiğinde, diğer kızların bakışlarını da üstünde toplamıştı.

"Filmi bence maskeleri yapıp oje sürdükten sonra izleyelim."

Kıvırcık saçlı kız, elindeki törpü ile tırnaklarını düzeltmeye devam ederek konuştuğunda, kızıl olan da onu başıyla onaylamıştı.

"Film izlerken cips ve patlamış mısır da yiyelim ama! Sonra dondurma ve çikolata, ve kola da içmeliyiz!"

Kısa, siyah saçlı kız heyecanla konuştuğunda, sarışın olan göz devirmişti.

"Tori, midesiz misin?"

"Ne var bunda Yuki?! Gayet normalim bence. Hıh."

Pembe saçlı, diğerlerine göre fazlasıyla kısa ve daha minnoş olan kız hafifçe kıkırdayıp, ince olan sesiyle biraz çekinerek konuştu.

"Leanna, istersen ben mısırları patlatabilirim."

Ayakta kalmış olan, uzun saçlı sarışın kız aldığı teklif üstüne hafifçe başını salladı.

"Siz misafirsiniz, sorun değil."

"Ama ev sahibi olman her şeyi yapmak zorunda olduğun anlamına gelmez, yardım etmek istiyorum. Lütfen^^"

***

"Ev sahibi olmam, her şeyi benim yapacağım anlamına gelmez. Kaldırın götünüzü, yardım edin bana."

Beyaz saçlı çocuk, odasındaki yer yataklarına yerleşmiş olan arkadaşlarına bakarak konuştuğunda, hepsi başka bir şeyle meşguldu.

Dong Suk pirceinglerini çıkartıyor, Yang Sun uzun olan siyah saçlarını tarıyor, Dubois çantasından çıkardığı kıyafetleri arasında seçim yapmaya çalışıyor, Lucian ise kulaklıkları ile müzik dinliyordu.

Amaçları, o gece Reinhardt'ın evinde kalıp birlikte ders çalışmaktı.

Ama kesinlikle öyle olmayacaktı ve herkes bunun farkındaydı.

Okulları çok erken saatte başlayıp geç saatlerde bittiği için, pek çok öğrenci gece 2'ye hatta 4'e kadar ders çalışmak zorunda kalabiliyordu.

Neyse ki, değişim programı öğrencisi oldukları için, hem de dil sınıfı olduklarından dolayı ödevler konusunda tüm öğretmenler diğer okullara ve sınıflara göre daha gevşek davranabiliyordu.

Ama okul saatleri için yapılabilecek bir şey yoktu. Tek şansları gece çalışmaktı.

"Ev sahibiysen sen hizmet edeceksin bro, yapacak bir şey yok."

Dubois sırıtarak konuştuğunda, Reinhardt göz devirmişti.

"Yalnız bu japonların ev ziyareti olayı mükemmelmiş."

Dubois kendi kendine konuştuğunda, Dong Suk sol gözündeki makyajı sildiği için sağ gözü ile ona baktı.

"Fransa'da ev ziyareti diye bir şey yok mu?"

"Restorantları tercih ediyorlar, pek evcil insanlar olmadıkları için genelde dışarda vakit geçiriyorlar."

Lucian, Dong Suk'un sorusunu Dubois'in adına yanıtlayınca, Dong Suk bir an duraksadı fakat Lucian'ın da fransız-japon melezi olduğunu hatırlayınca, anladığını belirtircesine başını salladı.