24 Ekim 2002
Uyandığımda bir garip hissediyordum. Ağzımda o egzotik meyvenin tadı vardı hâlâ. Tam 355 gündür bu adadayım ama bu meyveyi ilk defa görüyorum. Neden daha önce görmedim. En iyisi bir keşif yapayim belki bu muhteşem meyvenin ağacını bulurum. Diye düşünerek ayağa kalktım. Saate baktım ve saat öğlenin on ikisiydi. Bu demek oluyor ki saatim durmuştu. Artık zaman kavramı olmadan yaşayacaktım. Olamaz bu ağrıda nedir böyle. Sırtım , boynum , kollarım ve bacaklarım ... Heryerim ağrıyor.
Helikopterin okyanusa düştüğü gün saatlerce yuzmek zorunda kalmıştım o gün bile bu kadar ağrım olmamıştım. Saatlerce yüzdüğüm halde böyle hissetmemiştim.Acaba ruhum yaşlanıyor mu? Umutlarım tükendiği için mi böyleyim. Şimdiye kadar beni bulmaları gerekmiyor muydu? Yoksa ben bu adada mı öleceğim. Ölüm ne garip şey ...Ölümün tüm ağırlığını damarlarımda hissederken tuhaf bir şey gözüme takıldı. Aman Allahım bu da ne ? Bunu kim yapmış olabilir? Ada da benden başkaları da mı vardı ?
