|°18°|

325 28 8
                                    

Gözlerimi yavaş yavaş gül pembe güneş ışığı ile açmıştım. Gül rengi perdeyi bu yüzden her gece yatmadan önce kapatırım. Bu renk bana her zaman huzur vermiştir. Perdeye çarpan sarı güneş ışığı, gül pembesi renginde hafifçe gözlerime vurur; beni huzur içinde uyandırır ve güne enerjik başlamamı sağlar.

Yataktan yavaşça kalkıp lavabonun yolunu tutmuştum. Elimi yüzümü yıkayıp aşağıya, oturma odasına, inmeye başlamıştım. Oradan mutfağa geçip tavayı çıkartmıştım. Hızlıca bir kaç pancake yaparken aynı zamanda da kendim için bolca kakaolu süt yapmıştım. Pancakelerin arasına çikolata koyup ve birleştirip doriyaki yapmıştım. Pancake ve kakaolu sütümü alıp tepsiye koymuş ve içeriye geçip koltuğun önündeki küçük masanın üstüne koymuştum.

Koltukta yerimi alıp rahatlamış ve televizyondan en sevdiğim programı açmıştım. Doriyakiler midemi bayram ettirirken kakaolu sütümde içimi ısıtıyordu. Çok güzel bir Cuma tatilinde gerçekten ne yapılacağını iyi biliyordum. Annem ve babam uyuduğu için onlara da yaptığım doriyakilerden ayırmıştım.

Birden içime bir sıkıntı düşmüştü. Luka'dan Chloé'nin odasında oyunlar oynadığımız zamandan beri hiç haber alamamıştım. Mesajlarıma dönmüyor, çağrılarım çalmadan kapanıyordu. Acaba ona bir şey mi demiştim. Ya da bir şey mi yapmıştım. Bilmiyordum. Daha biz yarışmadan çekip gitmişti. Juleka acil bir işinin çıktığını söylemişti ama... Ama...

Bugün Adrien ile dışarı çıkacaktık. Biraz birlikte takılıp Alya ve Nino ile vakit geçirmeye gidecektik. Plan böyleydi. Şimdi... Ne giysem?

Lan iç sesçiğim. Bana lütfen fikir versene lan.

...

Ya kibar da oldum daha ne ki?

...

...
O da Luka gibi uzun zamandır ortalarda yoktu. Ne kadar geçmişti 9 gün mü? Aşırı garip ve çaresiz bir ruh hali içindeydim. Dikkatim ise her zamanki gibi sakarlığımdan dolayı masanın üstündeki telefonu -ki nasıl becerdiysem- düşürmem ile dağıldı ve bir anda olduğu için ürküp yerimde sıçramıştım.

Ne olduğunu anladığımda artık çok geçti... Telefonun ekranı kırılmıştı. Gözüm gibi baktığım telefonun ekranı kırılmıştı. Ağlamak istiyordum. Acıtmıştı çünkü çok pahalıydı. Annem ağzıma etçek. Sen bittin gerizekalı. Ne salaksın ya. Ay hoşt ulan kuduz.

Ne yaşıyorum ben aykü!? 



Selamlar benim güzel okurlarım, canlarım. Hayır şuan yağ çekmiyorum. Telefonum bozulmuştu, hala tamir olmadı ama bir yolunu buldum. Ölmedim. Lukanette beni yaşatıyor! Yeni bölüm için güzel bir vote ve yorum sayısı gelirse yarın hemen atarım. Belkide akşama!

Hepinize Lukantteli güzel günler dilerim <3


Oceans Love•|•Lukanette💜Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin