Oceans Love•|•Lukanette💜

|°13°|

-Pekala söyle artık, nereye gidiyoruz?
-"Süpriz"in nesini anlamadın Marinette?
-Ya söyle işte ya.
-Bir şartla.
-Ne şartı?
-Bana şirinlik yap.
Bir piç smile atıp önüne dönmüştü.
-Şirinlik mi?
-Ev-vet.
-Nası bir şirinlikden bahsediyoruz?
Bana bakıp göz devirmişti.
-Cidden mi?
-Ne cidden mi?
Tekrar göz devirdi
-Herneyse unut gitsin.
-Trip mi yiyorum?!
-Yok canım ne alakası var.
Kaşları hafif çatıktı
-Peki neden çatık o şeyler.
-Neyler?
-Bunlar.
Kaşlarına dokunmuştum. Öksürmüştü
-Tamam.
-Ne tamam?
-Ne ne tamam?
-Ne diyorsun ya?
-Ne ne diyorsun ya?
-Dalga mı geçiyorsun be?!
-Bilmem öyle mi yapıyorum?
Gülmeye başlamıştı. Ne kadar sinir bozucu olsa da tarafsız düşününce komikti. Ona eşlik ettim bende.
-Hey
-Hm?
-Kızardın mı sen?
-Yoo, soğuktandır.
-Tamam. Pekii, nereye gidiyoruz?
-Pekala. Anlaşıldı. Rahat durmayacaksın...
-N-
Birden omzuna almıştı beni.
-N-Ne yapıyorsun be?!
-Baktım uslu durmuyorsun. Bi el atıyım dedim.
Kurtulamıyordum. Çok güçlüydü.
-Hıyar!
-Tamam ve sus az.
-Bari nere-
-Of tekneye gidiyoruz tamam mı?
-Tamam!
-Ne konuştun ya. Dır dır dır dır dır, yedin başımın etini. Teşekkürler. Cidden teşekkürler.
-Tamam be.
Sesim fısıltı gibi çıkmıştı.
-Hey.
-...
Beni kollarının üstüne oturur bir pozisyonda kucağında tutuyordu.
-Şaka yaptım sadece.
Sadece suratına bakıyordum. Oda bana.
-Hey bugün bana küs kalmazsın.
-Dondurma.
-Bunu mu istiyorsun?
-...
-Bakıyorum rahatsın orda. Ee doğru buldun sağlam araba otur tabi.
-Ne saçmalıyorsun ya dondurma al bana.
-Pekala. Hadi gidelim.

×÷×÷×÷×÷×÷×÷×÷×÷×

-Sen ve Adrien.
-Anlamadım Dante ?
-Hmm, önemli değil unut gitsin.
-Peki.
El sallayarak dondurmacıdan uzaklaşmıştık.
-Ee, gidiyor muyuz?
-Tekneye mi?
-Evet, oraya gideceğimizi söyledin.
-Doğru, vazgeçtim.
-Pekii, rotamız neresi kaptan?
-Lunapark.
-Lunapark ha?
-Evet ve seni orada korkutacağım.
-N-ne?
-Boşver.
-Ne demek korkutacağım?!
-Shh.
-A-Ama- ş-ş-
-Susmazsan dondurmanın hepsini yerim.
-Aman aman, tamam. Sustum.

~•~•~•~•~•~•~

{Luka bakış açısı}

-Ev-vet. İşte karşında kalbini defalarca kez durudurp yeniden attıracak Lunapark. Hazır mısın?
-Her zamanki gibi. Yani~~ HAYIR! Oraya girmiyeceğim.
-İstediğini yapabilirsin diyen oldu mu yoksa ben mi duymadım?
-Ben özgürüm!
-Daha 15 yaşındasın ne özgürlüğü?
Biraz yere bakarak düşündü. Sonra hızlı ve mutlu bir şekilde bana baktı.
-BENİM RUHUM ÖZGÜR!
-Umrumda değil
Sinir olduğu belliydi. Kaşlarını çatıp bana baktı. O kadar işe yarayacağını düşündüğü bir şey söylemişti. Kalbini mi kırdım acaba?
-Huh, tamam. Ne dersen o olsun, gel dönelim.
Bana baktı ve gülümsedi.
-Hey
-Hm?
-Gel hadi korkak.
-Korkak mı? Sensin korkak.
Kaçmaya başladı. Biraz uzaklaşmasına izin vermeye karar verdim. Bir süre sonra yakalardım zaten. Telefonum titredi. Cebimden çıkardım. Mesaja bakacaktım. Taaki uzaktan bir bağırma sesi gelene kadar. Marinette düşmüştü. Aceleyle yanına koştum.
-İyi misin?
Üstü başı çamur olmuştu.
-Evet. Peşimi bırakmayan talihi- pardon talihsizliğim işte.
Kalkmasına yardım ettim.
-Hiç bir işi beceremiyorum değil mi?
-Ne? Ne yaptın ki sen? Hepsi benim hatam. Kendini salak saçma şeylerin yanına getirme.
-Ihm. Pekala. Hadi gidelim buradan.
-Eğlenemeye geldik ama?
-keyfim kalmadı benim. Ama eğer istersen sen binebilirsin. Ben bekleyebilirim.
-Hayır olmaz. Gidelim o zaman.
-Peki gel bakalım.
Kolumu onun omzuna atmıştım -Gerçi çok kısaydı ama olsun-
-Nereye gitmek istersin?
-Eve?
-Hangi eve?
-Fark etmez. Benim evim ya da senin evin. Yani teknen. Herneyse işte.
Güldüm
-Evet, herneyse işte. Sen karar ver.
-Aslında yeni kıyafete ihtiyacım var ama tekneye gelmeyi de istiyorum. Pfft.
-Juleka sana ödünç verebilir. Ya da benim kıyafetlerimden kullanırsın.
-Senin kıyafetlerin cazip geldi. O zaman. Yelkenler Fora(?)!

;-;-;-;-;-;-;-;-;

-Haa? Hile yaptın!
-Yoo kim demiş?
-Ben!
-Çocuklar sakin mi olsanız?
-Juleka karışmasan mı?
-Bi sus be. Mavi Deniz Yosunu.
-Diyene bak! Şalgam suyu.
-Hey saçlarınız çok güzel yapmayın böyle!
-eheh
-Çünkü ben boyadım. Tabii ki öyle olacak!
-Evet ağabeyim yeteneklidir böyle sanat işterinde falan.
-Falan?
-Falan işte.
-Juleka'nın kelime haznesi biraz dardır da.
Omzuma geçirmişti bir tane.
-Hey!
-Sanki acıdı. Mavi Deniz Yosunu.
-Sus be Şalgam Suyu. Her neyse. Bu oyunu da burda bitirdiğime göre -yani yeniden- başka ne yapabiliriz kızlar. Biraz da siz düşünün.
-Buldum!
-Bende!
-Pekala söyleyin.
-Film?
-Marinette'in saçını boyayalım!
-Ne?
-Ne ne?
-Woah güzel fikir Juleka. İster misin Marinette?
-Bi-Bilmem ki
-Tamam hangi renk istersin Marinette?
-B-bilmem ki
-Şey nasıl ağabeyi, üstünü mor altını senin mavinden?
-Güzel olabilir aslında.
-Ne dersem diyeyim bugünü saçımı boyamadan bitirmeyeceksiniz değil mi?
-Nop-pe
-Nop-pe
-Ahh, peki ne renk istiyorsanız yapın. Umarım annem ile babam kızmaz.
-Kızmazlar kızmazlar.
-Peki.
Juleka boyaları almak için banyoya gitiğinde bende kase almaya mutfağa gitmiştim. Odama döndüğümde ise marinette gitarımı kurcalıyordu.

-Of çok büyük beh!
-Yanlış tutuyorsun güzelim.
-he?
-he?
Taklidini yaptığımda sinir olmuştu
-Sensin he!
Güldüm ve yanına oturdum.
-Tam tersi şekilde tut. Bu elin burada bu da burada olacak. Ama çalmaya başlamadan önce ~gitarı elinden aldım~ sana daha sorna detaylı bir şekilde öğretirim. Şimdi geç olmadan saçını yapalım.
32 dış sırıttıktan sonra Juleka geldi.
-Pekala, şimdi kendini benim ve Luka'nın kollarına bırak. Luka'nın kiler kadar olmasa da benim de ellerim sihirlidir.

~•~•~•~•~•~•~•~•~

-Pekala,
-Aynaya bakmıştı.

-Oha!
-Yani?
Bize döndü.
-Çocuklar muhteşemsiniz. Harika bu! Dehşetsiniz!
-Pekala, beğenmene sevindim.
Gülümsedim. Gülümsedi. Klasik şeyler işte.
-Oh, saat çok geç olmuş ben gideyim artık görüşmek üzere.
-Görüşürüz.
-Hoşçakal tatlım.

~°~°~°~°~°~

Bir bildirim ile okuduğum kitabı bıraktım.
"@marinettedesigned sizi bir gönderide etiketledi" hemen girip baktım.

~

@marinettedesigned: Yeni saçım nasıl? 😎👌✨

Suratımdaki gülümsemeye neden engel olamıyordum şuan?

Hadi yine iyisiniz :)))
💜
💜Lukanette ile kalın 💜