Burası eskiden hep Kelvın'la geldiğimiz yerdi.O kadar güzeldi ki.Yazın cıvıl cıvıl olan yer sonbahar kışta o kadar karamsardı ki hep burda kalmak isterdim.Yapraklar dökülür etrafı sis kaplardı.Dağ yoluydu.Yazın herkes yürüyüş yapardı ama sonbaharda etraf o kadar karanlık o kadar güzeldi ki özlemişim.Beni kucağından indirdi.Elimi tuttu."Eskiler,karanlık eskiler geri gelsin sende bana gel" diyip küçük adımlarla yürümeye başladık.Cidden özlemişim.Onun elini tuttmayı onunla bu yollarda yürümeyi o mis kokusunu içime çekmeyi.Çok özlemişim.Ama o herşeyi unutup başkalarına gitti.O gittiğinden beri buraya hiç gelmedim.Bir kere geldim.Ama oda hemen gözlerimden yaş aktı.Yaşlı bir teyzeyle karşılaşmıştım.Çok cana yakın bir teyzeydi.Ağladığımı görünce oda ağlamaya başladı.Az ilerdeki bankı göstermişti gidip oraya oturmuştuk.Ömrüm boyunca görmediğim teyze o kadar cana yakındı ki.O anlatırken ağlıyordum.Oda kocasını kaybetmiş çok önceden.Onlarda hep burda yürürlermiş.Ama hergün aynı saatte yürürlermiş.O öldükten sonra hiçbir şey değişmemiş gibi yürümeye devam etmiş.Burda yürüyen herkes onu tanırmış.O olanları anlatırken ikimizde ağlıyorduk.O her gün burada yürürken ağlarmış hemde hiç yorulmadan.Merakla kaç yaşında olduğunu sormuştum."76 yaşındayım ve 25 yıldır bu yolda yürüyüp ağlıyorum onsuz" demişti.Çok zor anlar geçirmiş olmalı.25 yıldır sevdiği adam ölmüş ve her gün bu yolda yürüyüp onu hatırlarmış.Ama hala taş gibi kadındı.Hiç yaşını göstermiyor hiç yılmıyordu.Bir an Kelvın'ın kolumu tutmasıyla eski anılarımdan sıyrıldım ve eliyle gösterdiği yere baktım.Gördüğüm şeyi görür görmez gözümden yaş akmaya başlamıştı.Hıçkırıklarımı durduramıyordum.Kelvın'ın omzuna yaslanıp ağlamaya devam etmiştim.Bana gösterdiği şey ise o gün konuştuğum teyzenin fotoğrafı ve altında "26 yıl onsuz ama artık hep onunla 77 yaşında aramızdan ayrıldı sevdiğinin yanına."Ağlıyordum.Bir saat konustuğum teyze için hıçkırıklarla ağlıyordum.Çok cana yakın ve dertli bir teyzeydi.Onunla bir daha konusmayı çok isterdim.Ama aradan bir yıl geçmişti ve o aramızdan gitmişti.Kelvın beni tekrar kucağına alıpyürümeye başlamıştık.Sonunda göz yaşlarım dinmişti ama üzgündüm.Beni kucağından indirdi ve
-İyinmisin?
-Evet.Hayır.Bilmiyorum...
-O kadın kimdi?
-O kadın sadece bir kere konustuğum kadın.
-Bir kere gördüğün kadın için mi bu kadar ağladın?
-Sesini kes ve dinle.Sen yanımdan siktir olup gittiğinde ben son bir kez burda yürümek istemiştim.Ağlamaktan gözlerim şişmişti ve karşıma o kadın çıkmıştı.25 yıl önce kocasını kaybetmişti ve hergün yaptıkları gibi o öldükten sonra bile burda her gün aynı saatte yürürmüş.Onun sözleri çok etkilemişti.Çok iyi bir kadındı ve burdaki herkes onu tanırmış.
Dedikten sonra ben oda biraz mahçup bir şekilde başını aşağıya eğmişti.Elimi tekrar tutmuştu.Yürümeye devam ediyorduk.Biraz sonra bir banka oturduk.Baya yürümüştük ama ben yorulmamıştım.Onunla yürümeyide çok özlemiştim.Denis'i merak ediyordum.2 gün oldu onunla görüşmeyeli.Benim için neler yapmıştı.Kelvın'a dönüp
-Ben kendi evime gitmek istiyorum.
-Bitanem annenden nefret ediyorsun oraya dönmek istemiyorsun sadece Denis'i merak ediyorsun.
Ne bu medyum falan mı?Aklımı mı okudu.Nasıl anladı.Denis'ten hoşlandığımı yoksa çok mu belli ediyorum?Aaa lanet olsun.
-Evet bitanem Denis'i sevdiğini o kadar belli ediyorsun.
Hadi canım bu tesadüf olmalı.Nasıl aklımı okuyabilir ki.Düşüncelerimden sıyrılmıştım çünkü Kelvın tekrar elimi tutup yürümeye başlamıştık.Havada kararıyordu.Baya yürümüştük bide geri dönücez.Artık gece evde oluruz.Kelvın bana dönüp
-Gel kucağıma uyu biraz.
-Şakamısın sen?Beni o kadar taşıdın daha taşıyabileceğini mi düşünüyorsun?
-Evet ciddiyim.Hadi gel
Diyip beni kucağına aldı.Biraz sonra uyumuştum.Uyandığımda sabah olmuştu bile.Beni o kadar saat kucağında taşıyıp evemi getirmişti?O kadar güçlümüydü ya.Uyandığımı görünce yanıma geldi."Günaydın bitanem" diyip anlıma bir öpücük kondurmuştu.
-Ben markete gidiyorum.Sen burada kalacaksın.Kaçmak yok kollarını bağlamamı istemezsin dimi?Deli mi bu ya beni hiç bırakmıcak mı bu?Canımda sıkılmıştı.Bri telefonumu versin.Can sıkıntısından patlarım yoksa.
-Bari telefonumu ver.Canım çok sıkılıyor.Lütfen...Yalvarmama dayanamadı ve:
-Orayı burayı aramak yok.Kaçmak yok.Mesaj atmak yok kaçırıldım diye tamam mı?
Onaylar bir şekilde kafamı sallamıştım.Telefonu bir çekmeden çıkarıp elime vermişti.Sonra bana gülümseyip evden cıkmıştı.Telefonum kapalıydı.Açtığımda 576 tane mesajım vardı.Yuhh deve.576 ne ya...Hemen mesajları açtım.Çoğu Denis'ten bazılarıda Caroline'den di.Annemden hiç yoktu.Pislik kadın.Son mesaja bakmıştım.Denis'ten di."Hayatına devam et aşkınla ben burda ölüme mahkum yanlızlığa mahkum.Aşkına git ve beni burda ölüme terket tek aşkım...." Gözlerimden yaş akıyordu.Hemen bir sonraki mesaja baktım.Caroline'den gelmişti."Jessica kızım nerdesin.Piçlik yapıp bizi bırakma.Denis'e 3 haftadır ulaşamıyoruz sen desen 1 aydır yoksun.Öldünmü kaldın mı?Bizi bırakıp gidemezsin.Özlettin.1 ay oldu.Denis senin yüzünden yok.Hiçbir mesaja cevap vermiyor.Sen desen öldün.Kızım özledik.Dön artık ona buna kızıp gittiysen sikcem belanı.Özledim lan dertleşcek kimsem yok.Mesajlarıma cevap ver artık.Bizi bırak Denis sana aşık.Öldü belki hasretinden.Denis için dön.Ama dön..."Artık ağlamamı durduramıyordum.Bir anda kapı açıldı ve....
Artık böyle.Olaylar değişti.Bakalım neler olacak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Dişler
VampireHey selam.Bu ilk kitabım ve oldukça kötü olduğunun farkındayım :D Okuyanlara iyi okumalar okumayanlara...Onlar umrumda değil.:D Biraz hikaye hakkında bilgi veriyim :D Başrolümüzde Jessica var.Sürekli sorunlar yaşayan birde sevgilisi Denis.Birde J...