Kan

79 21 11
                                    

Ezra... Kendi gölgesinden bile şüphelenir hale gelmişti sürekli takip edilme hissi tüm bedenini titretiyor, korkudan bütün algılarını açık tutuyordu..
Psikologu ona ; korku hastalığı olduğunu büyük ihtimalle çocukken yaşadığı bir  travmanın etkisiyle ortaya çıktığını söylemişti herkes onu deli olarak görüyor kimse yaşadığı korkunun gerçek olabileceğine ihtimal vermiyordu. Ama o bütün kalbiyle biliyordu haklıydı...
İnsanın göremediği şey onu korkutur, yıpratır, güçsüz kılardı..
Sokakta adımlarını hızlandırırken kendisine ve yalnızlığına küfretti. Evin kapısının önüne geldiğinde babasının içeride olamaması, bir köşede sızıp evin yolunu bulamamış olması için dua etti. Anahtarı kapıya yerleştirdiğinde bahçeden bir çıtırtı geldi. Bu bunaltıcı havada sesin rüzgarın etkisiyle çıkmayacağını biliyordu. Bahçeye doğru temkinli adımlarla yürüdü ayağı bir şeye takıldı ve yere kapaklandı. Korkudan kalbi ağzında atıyordu . Çığlık atsa bu boktan semtte  kimsenin duyamayacağını iyi biliyordu. Dizilerindeki yaralar kendini hissettirmeye başladığında son kalan gücünü toplayıp ayağa kalktı. Bahçede ki belki Zümrüttü, Zümrüt Ezranın kedisiydi en yakın dostu sayılırdı onu bir kış günü kapının önünde donmak üzereyken bulmuştu o zamanlar henüz yeni doğmuştu. Babasından gizlice evde sakladı besledi sabaha kadar onunla dertleşti. Zümrütte sanki anlıyormuş gibi Ezra ya mayıştı onu dikkatlice dinledi.
Düşüncelerden sıyrılıp bahçeye girdi. Önünden hızlıca geçen gölgeyle yerinde mıhlandı çatlak bir sesle
Kim var orada? Polisi aradım geliyor diye bağırdı.
Yanıt alamayınca bahçeye doğru ilerlemeye başladı yerde siyah bir şey farkettiğinde loş ışıktan yansıyan bir kan olduğunu gördü. Zümrüt yerde kanlar içinde yatıyor ince ince mırlıyordu. Ezra çığlık atıp Zümrütün yanına çöktü. Ona gözlerinden dolayı bu ismi vermişti zümrüt yeşili gözleri şimdi solmuş cansız ve renksizleşmişti. Ezra avazı çıktığı kadar çığlık attı içindeki tüm sıkıntıları kendini bir kurt gibi kemiren dertlerini atmak için çığlık atarak ağladı.  Ağladı ağladı..
Biraz sakinleşince bunu kimin yapabileceğini düşünmeye başladı ama beyni şokun etkisiyle vucudundaki herhangi bir et parçasından farksızdı. Gözlerini kapadı sakinleşmeye çalıştı ayağa kalktı, titreyen ayaklarıyla yürümeye zorlandığı için evin duvarına tutunarak içeri girdi. Loş koridordan geçti. Evin duvarları sessizlik ve kasvet kusuyordu. Odanın ışığını aradı ama elleri boşluğu buluyordu. Son denemede bulduğu ışığın düğmesine bastı. Gözlerini aydınlığa alıştırmaya çalışırken karşı duvara çakılı kaldı. Gördükleri karşısında kaskatı kesilidi. Kanla yazılmış olan yazı hala kurumamış üstünden damlalar süzülerek zeminle buluştu.

Özlediğini biliyorum
Kanla süzülmüş ruhunu arındırmaya en kısa zamanda geleceğim, sabret...

Ezra korkmuş olmasına rağmen haklı olduğunu insanlara inandırmak için bir kanıtı olmuştu...

YABANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin