Seri Katil

35 8 4
                                    

Benim hep bir adım gerimde olacaksınız..

Sezen tarihi Roma hanına girerken bu sözcükler kafasında yankılanıp duruyordu. Bu eski yapıt şehrin göbeğindeydi. Yıllardır varlığını sürdürmüş mermer yapılı şaheser kim bilir kaç katliama kaç aşka kaç suça tanık olmuştu .  Hiçbir sırrı açık etmeden duvarlarına hapsetmiş sessizlik oyununa devam eden koca bir dev gibi Sezen'e göz kırpıyordu.  Bu yapıt Sezen'e yabancı gelmemişti annesinin ellerinden tutup yaptıkları şehir turlarını hatırladı . En son bu kapıdan annesiyle girmişti . Ama hatıralarından eser yoktu elinde fotoğraf makinesi olan turistler, tarihi sarhoşluk yaşarmışcasına hayranlıkla etrafı seyreden insanlar yoktu. Etrafı sarı bantlarla kapatılmış han şimdi soğuk ve kimsesiz duruyordu .

Baran'ın arkasında soğuk koridorlardan geçerken misafirlere kapalı hanın alt katına indiler.  Etraftaki polis yığınından da tahmin edilebileceği ceset burada bulunmuştu. Cesedi bulan hanın bekçisi Mustafa Korkmaz  kırlaşmış saçları,buruşmuş cildi içe çökük kahverengi gözleriyle onları karşıladı.

Adamın halinden ne kadar korktuğu anlaşılabiliyordu . Sessizlik örtüsünü yırtan Baran oldu 

- Anlat bakalım cesedi nasıl buldun ? Herhangi bir şüpheli gördün mü ?

Mehmet karşısındaki genç polisi görünce biraz daha gerildi . Yüzü sarıya çalıyor, suratında her an kusacak gibi bir ifadeyle

- Amirim ben buranın gece bekçisiyim akşam saat sekizde nöbeti devraldım .Hanın içini kontrol ettim ama altkata hiç girmedim amirim. Zaten burada bir oda olduğunu personelden başka kimse bilmez. Hanın içindeki değerli tarihi eserleri bazen buraya indirir restorasyona yollarız . Zaten bizim işte öyle ulu orta yapılmaz ya...

Sezen adamın sözünü kesti

- Mehmet bey gereksiz ayrıntı vermeyin kısa kesin olayı anlatın

Adam Sezen'e şaşkın gözlerle baktı onun orada olduğunu fark etmemişti.

- Kusura bakmayın amirim insan her an böyle bir şeyle karşılaşmıyor . Mehmet daha fazla dayanmayıp köşeye kusmaya başladı.

Sezen huzursuzlukla kıpırdandı .

- Harika olay yerini de kirlettik . 

Ayakkabısına sıçrayan kusmuğu görmezden gelmeye çalıştı. 

Mehmet içindekileri boşalttıktan sonra devam etti:

- Neyse amirim benim bir köpeğim var saat onda kayınço getirdi. Baktım Kocabaş sürekli sızlanıyor yerinde duramıyor . Yanlış anlamayın ha çok uysal bir köpektir . O da burada bana yoldaş olur insanın burada her gece canı sıkılıyor.

Baran derin bir of çekip adama sert bir bakış attı .

- Ben Kocabaşın tuvaleti geldiğini düşündüm bahçede dolaştırırken alt katın demirli penceresine doğru havlamaya başladı duvarları tırmaladı . Ben onu yanıma çektikçe sanki bana bir şey göstermeye çalışıyordu . İçime bir kurt düştü anahtarları alıp bakmaya karar verdim sonra merhumu gördüm. Çok korktum hemen size haber verdim.

Sezen lafa karıştı

- Güvenlik kamerası yok mu ? Kapı kilitli değil miydi? Nasıl elini kolunu sallayıp buraya cesedi bırakabiliyor?

Mehmet 

- Valla amirim var ama diğer polis arkadaşlara da söyledim yıllık bakımı yapılıyordu . Yeni bir güvenlik şirketiyle anlaştık henüz ayarlanmamıştı.

Mehmet'in arkasında orta yaşlı siyah takım elbise giyen hanın Müdürü göründü . Kendini tanıtmak için elini uzattı 

- Ben Remzi Kocatürk buranın müdürüyüm amirim .

YABANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin