Mektup

39 13 1
                                    

Gözlerimi açtığımda tavanımdan
sarkan örümcek ağlarının kendi bağımsızlığını ilan ettiğini gördüm.

Rutubetten yeşermiş tavanımda bir çok canlı benimle aynı odayı paylaşmak istiyordu. Odamdaki fare utangaç tavırlarla geceleri çıkıyor ürkek ürkek beni izliyor odamda kendine yiyecek arıyordu. Dünya çok kalabalık… Bu kalabalıklar içinde bir fare kaybolsa ne olur? Hiç kimse bunu umursamaz ancak bu fare değerli bir inci yutmuşsa herkes onu aramaya başlar, bulduklarında ise fare yaşıyor olmaz. İnsanlar için fayda ön plandadır birbirlerini anlamaz, dinlemezler . Sadece görüneni hesaplar biraz faydacı biraz da sadistçe doğuştan gelen dürtüleriyle hareket ederler. Evrimi kabul etmiyorum bence kendi çığırından çıkan bir insan hayvanlardan daha aç saldırgan ve öldürücü olabilir. Ancak sözümü tekrarlamak isterim her görünenin arkasında bir gerçek her gerçeğinse mantıklı bir sebebi var.

Aslında yaşam hikayemle başlamak isterim Annemin yoğun iş temposundan zaman ayırdığında bana okuduğu tek masal. Kırmızı başlığı olan bir kız kurda güvenir ve büyük annesiyle birlikte kurda yem olur. Ancak kahraman avcı gelir onları kurtarır ve kurdun karnına taş doldurur. Kurt su içmek için eğilir dengesini kaybeder dereye yuvarlanıp boğulur. Bu basit masal o günlerde aklımın bir köşesinde hep soru işareti oluşturuyordu.

Avcı ormana hayvanları öldürmek için gelmişti,nitekim kurdun sonunu da kendisi getirmişti. Ayrıca normal bir ölüm yolu da seçmemişti. Kıvranarak ölmesi için canice karnına taş doldurmuştu. Kurdun doğası avlamak ve beslenmek üzerine kurulmuştur. O gün av yapmazsa kendini ve ailesini besleyemez lakin insanlar hayvanları öldürmeye zorunlu değildi. Nasıl böyle vahşi bir karakter kahraman olabilirdi?

Öldürmek benim için de karşı konulamaz bir güdü haline geldi. Siz arkamda bıraktıklarımdan korkabilirsiniz ben yokluklarıyla dans ediyorum.  Korku dolu bakışları ve yalvarmaları ağlamaları yolun sonuna geldiklerini anlayıp pişmanlıklarının bir bir akllarına  gelmesi...
Mehmet sigara içtiği için evden kovduğu küs olduğu kızını düşünüyordu
Ayfer yıllar önce kocasına gösterdiği sadakatsizliği
Burak tecavüz ederek evlendiği kendisinden 18 yaş küçük karısını...

Hiçbiri dünyada işgal ettikleri yerleri düşünmüyorlardı. Bok gibi yaşamlarında asil bir amaç için öldüler ve kutsandılar.

Ama çocuklar onlar masum ve kandırılması en kolay olanlardı. Dünyaya gelirken seçme şansları olsaydı ölü doğmayı isterlerdi. Bu dünyaya gelen herşey gibi onlarda kirlenecekler ve doğaya geriksiz bir gaz gibi salınacaklardı.

Dünyayı daha temiz bir yer haline getirdiğim için bir gün hepiniz bana teşekkür edeceksiniz.
Ve benim hep bir adım gerimde olacaksınız...

Zehir.

YABANCIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin