Öncelikle herkese merhaba arkadaşlar.Yeni bölüm umuduyla açanlardan özür dilerim.
Ama siz bu bölümü okurken, yeni bölüm de yayımlanmış olacaktır.
Açıklık getirmek istediğim birkaç husus var.
Bu kurgu yaklaşık bir buçuk senedir olan bir kurgu ve daha önce de belirttiğim gibi bir senelik sürelik aranın ardından tekrar yazılmaya başlandı.
Eğer bu ara verilmemiş olsaydı; size temin ederim ki şuan okuduklarınızdan çok basit ve bir o kadar sıradan şekilde anlatılıp geçilmiş olacaktı.
İnsanların hayatı zor şekilde ilerleyebiliyor ve ne yazık ki bunun önüne geçilebilecek gücü olmayabiliyor.Uzunca bir süredir zor zamandan geçiyorum ve tek tesellim buraya yazabilmek oluyor.
Senelerdir bu formatta ben de okur oldum, benimde senelerdir bölüm beklediğim kitaplar var.
Beklemek hissi nedir çok iyi bilirim.
Beceremeyip bende bekletirim, kokusuyla daha öncesinde kaç kurgu yazıp geri sildiğimi bilmiyorum bile.
Yazmak meşakkatli bir iş ve bunu en iyi şekilde yapabilmek ise emek istiyor.
Beklenti içinde olan kimseyi hayalkırıklığına uğratmadan en iyi şekilde yazmaya çalışıyorum.
Şurada saysak, toplam okur sayımız çok kısıtlı ve sadece bir okur bile olsa, onun görüşleri benim için her zaman önemli olacak.
Evet kitap Melisa ve Poyraz arasında geçiyor.Ama başlıkta okuduğunuz üzere 'Melisa Vural'ın Yaralı Hikayesi' diye başlıyor.
Bu kitabı hayal dünyasından ibaret bir kurgu yerine, hayatın gerçek yönlerini ele alarak anlatabilmeyi başarmaya çalışıyorum.
Geçmişe sıkça değiniyorum evet, çünkü bunlara açıklık getirilmesi gerekiyor.
Melisa'nın yaşadıklarını bilmeden nasıl iç dünyasına ineceğiz söyler misiniz?
Poyraz'ı bir iki süslü cümleden ibaret bir halde ortaya çıkaralım evet gelsin.Ee Melisa'nın babasının huzurunu bulduğu adamı, böyle basit bir şekilde mi anlatıp geçmeliyim, siz söyleyin?
Bu hikayede iyi karakterler de var, kötüler de; iyi veya kötü olduğu bilinmeyenler de.
İlerleyen bölümlerde üstü kapalı şekilde okuyup geçmenizi istemediğim için; her bir karakterimin iç dünyasına girerek sizlere onları en iyi şekilde tanıtmaya çalışıyorum.
Her olayın birbiri ile bağlantısı var ve bunların en iyi şekilde işlenmesi gerekiyor.
Bunu sizler için en iyi şekilde yapmak için uğraşıyorum.
Bölümler sıklıkla geliyor ve fırsat buldukça ilk koştuğum şey bu oluyor.
Geçiş bölümlerini, olayların geçtiği bölümler ile birleştirerek yazdığım oldu ve bunun kafa karıştırdığını düşünerek geçmişe ayrı olarak yer vermeye başladım.Sırf bu tarz sorunlar yaşanmasın diye.
Bu gibi sebepleri buraya dolu dolu sıralayabilirim ama inanın kimseyi sıkmaya gerek yok.
Ben de bir insanım ve ortada bir emek söz konusu.
Bir iki bahanenin ardına saklanarak aylarca bekletmiyorum.
Ben sadece kitap yazmaya değil, hayatın gerçekliklerini en doğru şekilde dile getirmeye çalışıyorum.
Her bir karakterim, benim için özel.
Çünkü onlara ben hayat veriyorum ve oldu bittiye getirmeyi ise hiç istemiyorum.
Melisa ve Poyraz konusuna gelince:
Arkadaşlar Poyraz'ın gelmesine gerek yok çünkü o her zaman, zaten içimizdeydi.
Çünkü o Gölge, Melisa'nın Gölgesi.
Poyraz sadece gelecek değil, geçmiş ve geleceğin ta kendisi...
Söylemek istediklerim bu kadar...
Sürç-ü Lisan ettiysek affola, sağlıcakla kalın.
-İnci
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE (SAYE)
Teen Fiction"Aniden şiddetli, büyük bir baskı hissediyorum.Canımı yakan bir şeyler var ve ben, bunun ne olduğunu bilemeyecek kadar küçük bir yaştayım. Ama tüm bedenimle hissettiğim bir şey var ki; bu çok keskin bir acı. Elimde oyuncak bebeğim olması gerekirken...
