Bölüm 10: Huzurun Kalbi

2.9K 220 54
                                    

Genç adam, yıllardır rotasını ezberledigi yere gelmişti.Onun pusulasının kuzeyi gösterdiği, tek bir yön vardı o da sevdiği kadının olduğu yerdi.
Usulca saçlarını okşamaya devam etti.

Melisa, kalbine mührü vuran kadın, sevdiği kadını...

İncitmekten korkarcasına saçlarını okşadığım küçük kadınım, bugün bir kez daha krizlerinden birine kurban olmuştu.
Bütün yaşananlar üst üste gelirken ona, en az şekilde zarar gelmesi için didinip duruyorum.
Gizem, onun hastaneye yatırılması konusunda baskılarını sürdürürken şiddetle karşı çıkmaya devam ediyorum ve etmeye de devan edeceğim.

Melisa'nın küçük yaşta yaşadığı bütün olayları kaldıramayan benliği, zamanla içine kapanmış;
kendi içinde bir dünya kurarak oraya mahkum edilmesine sebep oldu.
Yaşadığı travmatik olaylar yüzünden birtakım ruhsal ve kişilik bozuklukları başlarken; gerçek ve hayali ayırt edebilmekte güçlük çekti. En basit örneği; gerçek olmama rağmen beni, hayal dünyasında yaşayan biri olarak görmesi gibi.
Bu durum bana acı veriyor olsa da onun iyileşeceği güne kadar sabırla beklemekten başka elimden bir şey gelmiyor.

Yıllar önce babamla Melisa'yı evlerine bıraktığımızda küçük kollarıyla bana son sarılması, bir ömür boyu onun gölgesi olmam için en büyük sebebim oldu.Ne de güzel bir sebep...

Evlerimizin arasında yaklaşık yarım saatlik mesafe olduğu için çocukluğum onun yanına kaçmakla geçmişti.
Güldüğünde, ağladığında, en büyük acıları hissettiğinde hep onunlaydım.
Ta ki, babamı kaybettiğim o güne kadar...

Babam, işine sadık bir polis memuruyuydu ve yıllarca peşinde olduğu mafya tarafından öldürülerek kaza süsü verilmişti.
Aldığı tehdit mektuplarının birinde, özellikle bana zarar verileceği yazılı olduğunu gören annem, apar topar bizleri alıp dayımın yanına götürmüştü.
Ayrılık beklenmedik bir şekilde gerçekleşmiş ve Melisa ile bir daha birbirimizi görememiştik.
Ansızın onu terketmek zorunda kalışım, meleğimin beni hayal olarak görmeye başlamasına sebep olmuştu.
Zamanla, beni hiç gelmeyen biri olarak düşünüp içinde yaşatmaya devam etmişti.

Ondan ayrılmak zorunda olduğum dönemde babamın intikamını almak için dayım tarafından bir robot gibi eğitilmiştim.Dayanamayıp kaçmaya çalıştığım zamanlarda hep başarısız oluyordum.
İlk başta neresi olduğunu bilmediğim için sürekli yakalanırken,
Muğla'da olduğumu öğrendikten sonra tekrar kaçmaya çalışınca, sonunda başarılı olabilmiştim.
Saatler boyu koştuğum yolun ardından otobana ulaştığımda, şanslıydım ki otosptop çekerek bir arabayı durdurdurabilmiş ve İstanbul'a gelebilmeyi başarabilmiştim.

Bindiğim arabadaki genç çift beni polis merkezine götürmek isteseler de, babamın polis olduğunu söyleyip yalnızca evime bırakmalarını istemiştim.
Melisa'yı göremeden yakalanmamam gerekiyordu.
Evimizin olduğu sokağa bırakıp gittiklerinde vakit kaybetmeden koşmaya başlamıştım.
Koşmaya mecalim kalmamıştı ama kalan son gücümle bunu yapmam gerekiyordu; güçlü olmalıydım.

Evlerinin olduğu sokağa girdiğimde, kapılarının önünde oturan, onu gördüm.
Küçük kardeşini kucağına sarmış sallanarak bir şeyler mırıldanıyordu.
Günlerdir görmediğim yüzü ile içimdeki hasretimi bastıran keskin bir duygu vardı ki; şüphesiz o duygu şefkatti.
Yüzümdeki tebessüm ile ona bakarken, aramızdaki mesafeyi yıkmak için sadece birkaç adım kalmıştı.
Seslensem duyabileceği kadar yakınında iken bu uzaklığı yok edeceğim sırada, kapanan bilincim ile bunu başaramamıştım.Yorgunluktan baygın düşmüşüm.
Gözlerimi araladığımda karşılaştığım oda, dayımın evinde kaldığım odaydı.İzimi çok çabuk sürmüş ve onu göremeden Muğla'ya geri getirmişlerdi beni.

GÖLGE (SAYE) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin