10| "Adımlar."

592 76 99
                                    

23.04.2015

Yemek yapmaktan pek anlamazdım. Ailemle yaşarken annemden ne kadar gördüysem o kadarını biliyordum. Kendi evime taşındığımda ise yemekleri çoğunlukla Yoongi ya da Seokjin yapardı. Öylece bana esip gürledikten sonra evimden gitmelerinden itibaren kaç gün geçmişti bilmiyorum. Saymayı bırakmıştım. Kendi yemeğimi kendim yapıyordum... Yani yapmaya çalışıyordum.

Beni arayıp sormamışlardı. Bende hiçbirisini aramamıştım. Çalan hiçbir telefona da cevap vermemiştim. Kendimi bu eve kapatıp burada ölmeyi bekliyordum resmen. Dünyayla bağlantımı kesmiştim.

Şu sıralar zorunluluktan yapmakta usta olduğum yemek için salçalı bir sos yaparken kapı çaldı.

Aptallık olur muydu bilmiyordum ama bir ihtimal Yoongi ya da arkadaşlarımdan birisini kapıda görmeyi umdum. Kapıyı büyük bir heyecanla açtığımda karşımda soğuktan donan bir kız vardı.

"Jimin! Çekil şurdan, Nisan ayındayız ama hala soğuk ya!" diye cıyaklayarak içeri girdi.

"Sana da selam Baesun, girebilirsin tabii buyur geç," deyip gözlerimi devirdim çoktan koltuğuma yayılmış kıza.

"Aptal seni! Neden kaç gündür gelmiyorsun okula? Zaten sensiz yalnız hissediyorum! Döveceğim seni!" nefes almadan konuşması beni güldürürken tekrar göz devirmiştim.

"Sikeyim okulu,"

"Ne? Tanrı aşkına sen hiç benim yanımda küfür etmezdin! Ne oluyor sana?" diye cırladı. Evet cırladı. Baesun her zaman cırlardı işte.

"Sanırım... Yoongi'yle ayrıldık." dedim kısık çıkan sesimle. Söylediğim cümlenin altında eziliyordum.

"Oh. Böyle bir şey olduğunu tahmin etmiştim. Yoksa okula gelmemezlik yapmazdın." dedi Baesun'da üzgün bir sesle. Cevap vermedim. Gözlerimi tavana dikmiş öylece duruyordum.

"Jimin?"

"Hm?"

"Bilirsin... Biz başlarda pek anlaşamazdık... Ama sen benim arkadaşımsın." bu kızı cıyaklamadığı zaman daha çok seviyordum. Samimi sözlerine güldüm.

"Biliyorum Bae. Sende benim arkadaşımsın. Ama hâlâ garip senden sevgi sözcükleri duymak."

"Sus be! Ne yapayım? Hoşlandığım çocuk peşinden ayrılmıyordu! Bisex sevgili ne kadar zor biliyor musun sen?" işte yine cıyaklamaya başlamıştı. Ve ben yine gözlerimi devirmiştim.

"Hâlâ orada mısın sen kızım? Jinyoung hyung benim abim gibi ya. Jackson ve Mark hyung'tan bir farkları yok." dedim gıcık bi tonda konuşup Baesun'u sinir etmek için.

"Sus, sus, konuşma. Evleneceğiz biz görürsün!" gülmemek için kendini zor tutan Bae'ye bakıp yine gözlerimi devirmiştim. Olay çok farklıydı ve biz bununla hep dalga geçerdik. Jinyoung hyung Baesun'dan hoşlandığında bunu kimseye söyleyememişti. Ben tesadüf eseri öğrenmiştim. Öğrendiğimi Jinyoung hyung anladığında ise benden tavsiyeler istemişti. Tabii ki çatlak Bae yanlış anlayıp beni kıskanmıştı. Daha sonra ise konuşup halletmiştik.

Ama Baesun'u severdim. Harika bir arkadaştı ve çok güzel dert dinleyip, sır tutardı. Jinyoung hyung'la da çok yakışıyorlardı zaten.

"Jimin?" dedi Baesun ben yine dalmışken.

"Ne var be? Bi' susmadın geldiğinden beri!" dedim yalandan kızmış gibi.

"Vay be Park Jimin. Ben senin için ders notu tutayım, hocalara kırk takla atıp yalan söyleyeyim... Vay be. Arkadaşlık ölmüş!"

salir : yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin