12| "Güven kazanmak."

923 90 82
                                    


19.09.2019, PARK JİMİN'İN EVİ, PARİS


"Abi! Uyan! Uyansana bak çok üzgünüm ben! Rüyamda bile hiç arkadaşım yok işte! Uyan! Abi lütfen!"

Sabahın erken saatlerinde yatağımın başında dikilmiş kız kardeşimle gözlerimi açmak zorunda kalmıştım. Küçük kardeşim saçları dağınık, gözleri dolu dolu ve ağlamaklı bir ifadeyle bana bakıyordu. Elinde en sevdiği oyuncağı olan ayıcığı vardı. Gülümseyip onu yanıma çektim ve yorganı üzerimize örttüm.

"Ben senin arkadaşın değil miyim?" dedim karışık saçlarını düzeltmeye çalışırken. Hâlâ uykuluydum ve sesim çok kalındı, ama elbette ki kardeşimden önemli değildi hiçbir şey.

"Hayır! Sen abimsin. Hem benimle bebek kızları giydirmiyorsun..." büzdüğü dudakları ve minik burnuyla o kadar tatlıydı ki onu tek lokmada ağzıma atabilirdim.

"Özür dilerim miniğim. Kahvaltı yapalım sonra bütün gün seninle bebek kızları giydireceğim, tamam mı?" dedim üzülmesine dayanamayarak. Bir günlük işe ara versem zararı olmazdı.

"Çok yalnızım! Kimse beni sevmiyor!" bir anda ağlamaya başlayan Minji ile ne yapacağımı şaşırmıştım yine. O her ağladığında benim elim ayağıma dolaşıyordu. Gözlerim dolarken ağlayan kardeşimin yanaklarını öptüm. Sevgim ona yetmiyor muydu?

"Ben seni çok seviyorum. Hem de çok çok çok fazla. Hem ne demek yalnızım? Ben neyim burada?" dedim sakinleşmesini umarak.

"Ben sen gidince evde çok sıkılıyorum!"

"Shinhye ablan var ya güzelim," dedim minik suratından göz yaşlarını silirken.

"O sürekli temizlik yapıyor! Yemek yapıyor!"

Gözlerimi yumarken annemin özlemiyle karşı karşıyaydım. Bende hâlâ çocuk sayılırdım. Ama omuzlarımda koca bir yük vardı. Kendime bakmayı bilmezken bir çocuğa bakmak zorunda kalmıştım. Güçlü olmak zorundaydım.

"Beni üzmek ister misin?" dedim hala içli içli ağlayan kardeşime bakarak. Yanakları kızarmıştı ve böyle çok tatlıydı. "Hayır abi! Sen üzülürsen bende üzülürüm."

"O zaman ağlama tamam mı? Çünkü sen ağlayınca ben çok üzülüyorum." anında ağlamayı bırakmıştı. Düşünceli bir şekilde dudağını büzerken onun mimiklerini izlemek en keyifli şeydi benim için.

"Sen ağlayınca da ben üzülüyorum,"

"Ben ağlamıyorum ki Minji?" dedim çalan alarmı susturarak. Bugün gerçekten işe gitmemeye karar vermiştim.

"Hayır ağlıyorsun... Benim uyuduğumu düşünüyorsun... Ağlıyorsun abi biliyorum ben," diyen Minji'yle şok olurken suçluluk duygusu nefesimi kesmişti. Ne olursa olsun küçük bir çocuğunın ağlayan bir büyüğü olması bana iyi bir şey gibi gelmiyordu. "Çünkü benim de arkadaşım yok, biz en iyi arkadaşlar olalım mı?" dedim karnını okşayarak.

"Evet! Biz en iyi arkadaşlarız!" sonunda gülmesi içimi rahatlatırken yanaklarını öpmüştüm.

"Oley! Jimin ve Minji dünyanın en iyi arkadaşları!" Minji kahkahalarla gülerken onu kucağıma almış ağzımdan garip sesler çıkararak onu uçtuğuna inandırıyordum. Onun kahkalarını duymak için her şeyi yapardım.

salir : yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin