11| "Korkular."

571 68 54
                                    

29.05.2015

Havalar ısınmaya başlarken ders çalışmak daha zordu. Ve derslerden nefret eden Jung Hoseok'la baş etmek daha da zordu. Hoseok hyung'la fakültenin kafeteryasında oturuyorduk. Kızgın gözlerle onu izliyordum.

"Bakışlar öldürebilseydi ölmüştüm çoktan," ellerini yüzüne kapatmış parmaklarının arasından bana bakıyordu.

"Öğrencilik hayatımda ilk defa dersten atıldım. Hem de senin yüzünden!"

"Ya of. Kadın gıcık zaten bana. Ondan attı." gözlerimi devirip yüzündeki ellerine vurdum.

"Kadına 'Ben dans etmeye geldim buraya, neden sayfalarca not tutturuyorsunuz?' dedin," koskoca amfiden kovulduğumuz anlar gözümün önüne geldikçe daha çok sinirleniyordum.

"Öyle ama? Danscıyım ya ben. İstemiyorum teorik ders falan." dedi Hoseok hyung dudaklarını büzerek. Onunla daha fazla uğraşamazdım. Ne dersem diyeyim derslerin gereksiz olduğunu savunacaktı. Ona göre dans etmek için derslere ihtiyaç yoktu.

Ama dans hocası olmak istiyorsa temel teorik bilgileri alması lazımdı. Eğer Hoseok hyung sabırlı birisi olsaydı bunu ona seve anlatırdım, ama görüldüğü üzere uğraşmaya değmezdi.

"Ne kadar centilmensiniz ya!" Baesun'un cırtlak sesini duyduğumuzda Hoseok hyung sandalyesinde zıpladı.

"Kaç kere diyeceğim sana kulağımın dibinde cırlama diye?" diye gözlerini dikmişti Hoseok hyung Baesun'a.

"Sayamayacağım kadar çok kez. Ama sor bakalım umrumda mı?" dedi Baesun getirdiği kolalarımızı önümüze koyarken.

"Canım arkadaşım bunların parasını sen mi ödedin?" dedim göz kırparak.

O sırada Hoseok hyung bedava kola içmenin zevkiyle gözlerini kapatmıştı çoktan.

"Yooo. Hoseok'un adına aldım. Parasını verecek buradan ayrılırken," dedi Baesun gıcık bir sesle. Ben gelecek olan kaosu beklerken Hoseok hyung boğulma tehlikesinden son anda kurtulmuştu.

"Ya! Tanrı şahidim olsun senin cesedini dünya huzuru için Han Nehri'nin en diplerine atacağım! Bıktım senden!" Hoseok hyung'a büyük bir istekle göz devirdim.

"Zenginsin sen."

"Olsun. Yine de bedava içecek istemiştim!" Baesun gülerek Hoseok hyung'un yanağından bi makas aldı.

"Tamam be. Ben ısmarlasam ne olacak aç köpek. Kolundaki saat okulu satın alır ya." dedi Baesun sonlara doğru sesi cırlarken.

"Yine kim sinirlendirdi benim sevgilimi?" kurtarıcı sesi duyduğumuzda derin bir oh çektikmiştik. Jinyoung sevgilisinin saçlarına ufak bir öpücük kondururken bize de baş selamı vermişti.

"Bunlar işte Jinyoung. Döv onları," dedi Baesun sahte bi şekilde bizi gösterip dudaklarını büzerken.

"Jinyoung sana helal olsun ya. Böyle bi kıza ancak sen katlanabilirdin." dedi Hoseok Baesun'u sinir etmek için.

Jinyoung Baesun'un görmediğine emin olunca güldü ve Hoseok'a göz kırptı. "Öyle demeyin döverim sizi bak,"

Baesun memnun bir şekilde kahvesini yudumlarken benim gözüme yanımıza doğru hızlı adımlarla gelen Taehyung çarpmıştı. Onun ne işi vardı burada? Bildiğim kadarıyla ders saatiydi.

salir : yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin