0.3

897 46 3
                                    



Bi oy filan mı atsanız ki?

*
*

Sabah uyanıp koşumu yaptıktan sonra denizde terimi sildim ve tişörtümü alıp barakaya doğru yürümeye başladım. Tişörtle üzerimi silip giymek zorunda olduğum atleti giyip kameralara doğru yürümeye başladım.

Pek tercih etmiyorum buraya çıkıp saçma sapan konuşmayı ama Burak'a bir vedam olmalı. O adam bunu hak etti.

Kameranın karşısına oturup bir süre söyleyeceklerimi toparlamak için bekledim.

"Dün benim için olmaması gereken oldu. Burak gitti maalesef. Onun benim enerjimi tıpkı dışarıdaki gibi yapmasına bayılıyordum. Onunla gerçek arkadaşlar olduğumuza inanıyorum. Kalbi çok güzel bir adam, içinde bir şeylere zarar verecek bir kötülük yok. Çok eğlenceli birisi aynı zamanda. Sadece performansını göstermekte biraz geç kaldı. Eğer kalsaydı onun büyük işler yapacağına inanıyordum ben. Olmadı, hakkında hayırlısı buymuş."

Tırnağımın yanındaki deriyi soyarken aklıma gelen şeyle gülümseyerek başımı kaldırdım.

"Lütfen ben gelmeden hamama gitme olur mu?"

Gülerek ayağa kalktım. Barakaya gidip oyun için hazırlanmaya başladım. Bundan sonra ben burada öyle basit bir savaş vermiyorum. Bir yanımda babam var kalbimin diğer yanına Burak. Onlar için.

Oyun alanına geldiğimizde klasikleşen konuşmalardan sonra avantaj için çıkıp o oyunu kazanmıştık. Seçmeleri yapmak için kümelendik.

"Bence şu an başa baş insanları seçelim. Bir sonraki seçmelerde garanti sayıya dönelim." Bana baktılar. Normalde kim beni seçerse kafasındaydım. Öyle pek taktik veriyim insanı değildim. "Ardahan sen Mert'i al. Barış'la Parviz çıksın. Cemo Sercan'ı alır ben de Berkan'ı alırım. Yasin sen de Ersin'i alırsın garanti sayımız olur."

Başlarını salladıklarında kızlara döndüm.

"Sizinki belli zaten. Ama Elif'i oyun dışı bırakmak mantıklı olur mu?"

"Elif iyi ama ben gördüm atamadı hiç. Aycan'ın atışları da iyi bence risk almayalım Aycan'ı oynatmayalım." Diyen Yasin'e başımı salladım.

"Nisa sen al o zaman Elif'i. Evrim kimi almak istersin?" Evrim bana bakıp düşünmeye başladı.

"Ben Ezgi'yi alıyım."

Başımı salladığımda gönüllüler çekip yerimize geçtik. Herkes dediğim gibi seçmeleri yaptığında ilk turun sonunda durum 5-3 öndeydik. Ben Berkan'dan sayıyı aldım.

"Anıl tuttu ha senin taktik." Cemo'ya gülümsedim.

"Şimdi garantiye mi dönelim?" Yasin bana döndü.

"Kim çok kötüydü onlarda?"

"Mert baya kötü attı. Diğerleriyle de başa baş geldik hepimiz." Barış da konuşabiliyormuş.

"O zaman Yasin Mert'i alsın onun da sayısı olsun. Babuş sen Sercan'ı al. Barış sen Berkan'dasın Cemo sen kimi almak istersin?"

Elini sakalına götürüp düşünmeye başladı.

"Kim kaldı ki?"

"Ersin'le Parviz kaldı." Kaşını kaldırdı.

"Sen Parviz'i al o zaman."

"Ne geder."

Gülerek ikinci tur başladığında benchten millete Nisa ile bağırmaya başladık. Sıra ona geldiğinde bu sefer tek başıma bağırdım. Aycan'dan da oyununu alıp 2-2 ile yanıma geldi. Ondan sonra ben çıktım ve Parviz'i de yenip ben de 2-2 yaptım.

SurvivorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin