Özel Bölüm

587 18 1
                                    



Bana doğru gelen Nisa'ya baktım. Benim güzeller güzeli kızım her geçen gün daha da güzelleşmeyi nasıl beceriyor acaba?

"Anıl oturacağına biraz bana yardım eder misin?"

Sırıtarak yanına gittim ve yanağını öptüm. "Çok seviyorum seni çok."

"Bu nereden çıktı şimdi?"

Omuz silktim. "Bir yerden çıkması mı gerekiyor? Seni her zaman sevemez miyim?"

Gülümseyerek yanağımı öptü. "Çok tatlısın bebeğim ama artık vakit de azalıyor biraz yardım filan mı etsen?"

"Boş ver ya etrafı da ışıklandırmayalım."

Kahkaha atarak yanağımı sıktı. "Karanlıkta öpersin sonra başkalarının elini."

"Kızım ben senin elini unuturum Bekir abinin elini unutmam." Kaşlarını kaldırdı şaşkınlıkla. "İşte o kadar imkansız bir olay demek istiyorum."

"Hadi oyalama beni."

Gülerek o giderken kendime çektim ve yanağını öpüp onunla birlikte çalışmaya başladım. İşlerimiz bittiğinde hava da kararmaya başlamıştı. Üzerimizi değiştirmek için odalara girdik.

"Anıl'ım bir şey söyliyeyim mi? Çok yakışıklı oldun."

Aynada kendime bakarken yanımda Cemal var. Ben gelinim o da kız kardeşim. Yaşadığımız ana bak.

"Olacak o kadar oğlum. Çuval giysem yakışır."

Gülerek kafama vurdu. "Başlatma çuvalına. Sen bu geceyi güzel geçir de başka bir bok istemiyorum."

"Cemo ailesiyle zaten tanışıyorum. Yani o kadar ekstrem bir heyecan yapmam. Sanırım, umarım."

"Bok yapmazsın."

"Kötüyü düşünme Cemo."

Gülerek saçımı düzelttim son kez. Masada duran çiçekten bir dal koparıp cebimdeki mendili çıkarıp yerine koydum.

"Ben Nisa'ya koşuyorum hadi görüşürüz orda."

Sarıldıktan sonra heyecandan zıplaya zıplaya Nisa'nın odasına gitmeye başladı. Gülerek kapıyı kapattım.

Ablam ve Nisa'nın ailesi hatta Nisa bile bir aile yemeğine çıktığımızı düşünüyorlar. Ama bende onları bekleyen çok daha büyük süprizler var.

Cemal mesaj attığında cebimi kontrol edip odadan çıktım. Beni bekleyen Nisa'ya yürüdüm.

"Acaba daha da güzelleşemeyeceğin bir güzelliğe çıktığında ne yapacaksın?"

Gülümsedi. "Hem senin hem de benim güzelliklerimi almış birisini. Belki."

Hayali bile çok çok güzel.

"Beraber kurduğumuz en güzel hayal olabilir."

Başını salladı. "Farkında mısın? Biz birimizi göreli, tanışalı, seveli kaç yıl oldu? Koskoca 4 yıl."

"Şaka maka beraber yaşlanıyoruz gibi sanki."

Kahkaha atarak başını salladı. "Her hafta başka şehirde seninle el ele yaşlanıyorum. Ben hayatımın herhangi bölümünde bunu hayal bile edemedim Anıl."

Dudağımı dudağına bastırdım ve uzunca bir öpücük kondurdum. Ayrıldığımda yanağına sayısız öpücüm daha bıraktım.

"Hadi insanlar gelmeden çıkalım dışarı."

Dediğime kahkaha atarak yürümeye başladı. "Sanki 2 saattir beni yiyip bitiremeyen bendim."

"Şş. Bekir abi gelir şimdi."

"Ay sanki bilmiyor hiç."

"Kızım ayıp ayıp söylenilmez öyle ortalık yerde."

Gülerek tepkisi izledim. "Ha sen ortalık yerde beni yiyince sorun yok."

"Sen bu kadar tatlıysan ben de yerim."

Bana öpücük atıp adımlarını hızlandırdı ve masayı hazırlayan Cemo'nun yanına gitti. Biz son hazırlıkları yaparken herkes de gelmişti. Güzel bir yemeğin ardından saate baktım.

00.00

Girdik 2 Temmuz'a.

Sandalyeyi hafif geri çekip ayağa kalktım.

"Nereye?"

Elimi soruyu soran Nisa'ya uzattım.

"Sende benimle geliyorsun."

Kaşlarını çatıp ayağa kalktı. "Bir şey mi oldu?"

Cevap vermeden Cemal'e döndüm. Eliyle tamam işareti yaptı. Tekrar Nisa'ya döndüm.

"Ne yapıyorsunuz yine?"

Gülerek Bekir abiye döndüm. "İzninizle."

"Tabi ki."

Derin bir nefes verdim. Ne zormuş bu işler. Nisa'nın parmaklarını okşadım baş parmağımla.

"Güzelim, sevgilim. Seninle koskoca 4 yıl konuşmasını biraz önce yapmadığım için özür dilerim. Çünkü şimdi konuşacağım fazlasıyla."

Yüzündeki gerginlik gitmişti.

"4 yıl sadece zaman olarak büyük değil benim için. 4 yıl o kadar yaşanmışlıklarla dolu ki hangisini anlatacağımı bilmiyorum. Survivor bile tek başına yeterken biz seninle yetinmedik Dünya'yı gezmeye karar verdik. İyi ki de verdik."

"İyi ki."

"Bambaşka şehirlerde, bambaşka insanların yanından geçerken yanımda hep sen vardın. Sen yanımda hep vardın Nis. Bana yeri geldi anne, yeri geldi baba oldun. Sevgilim olmaktan hiçbir zaman vazgeçmedin. Tek bir gün bile ayrı kalamayacak kadar bağladın beni kendine."

Gülümsedim gözlerinin içine bakarken.

"O yüzden istiyorum ki her güne beraber uyanalım. Her anı birlikte yaşayalım. Güzel şeyleri görüp birlikte mutlu olalım. Ağlayacaksak hep beraber ağlayalım."

"Ağlayacaksak beni de çağırın." Ah Cemo sensiz ağlanılır mı hiç?

"Hep el ele olalım, ben seni hep yiyeyim. Sen benden, biz aşktan hiç ayrılmayalım. Bu dört sene tüm ömrüme yayılsın istiyorum."

Diz çöküp cebimdeki yüzük kutusunu çıkardım.

"Hep benim önümde güzelleş istiyorum. Birlikte güzelleştirelim diyorum. Hayallerime hep ortak oldun. Bunu da birlikte yapalım mı?"

Titreyen ellerime aldırış etmeden kutuyu açtım ve başımı tekrar Nisa'ya kaldırdım. Gözleri dolmuş çoktan sevgilimin.

"Benimle evlenir misin?"

Başını salladı heyecanla.

"Evet."

"Duyamadım!" Cemo bi dur gözünü seviyim. Burada heyecandan titreye titreye deprem yapacağım.

"Evet!"

Gülümsedim kocaman. "Evet mi?"

"Tabi ki evet."

Yüzüğü parmağına takıp onlar bizi alkışlarken ayağa kalktım ve Nisa'nın dudaklarına yapıştım.

Bekir abicim bir iki dakika başka yere baksan da olur.

"Çocuğunuzun adını Cemal Can koyun!"

*

Bugün Nisa'nın vedasını izledikten sonra biraz duygusallaştım ve bir şeyler yazmak istedim.

İyisiyle kötüsüyle, düşüşüyle kalkışıyla Survivor'dan bir Nisa Bölükbaşı geçti. İyi ki yarışmaya başvurmuş. İyi ki bizim onu tanımamıza fırsat vermiş.

Bundan sonra hayatı en az kalbi kadar güzelliklerle dolsun. Mutluluk peşini bırakmasın.

İyi ki hayatımıza girdi ve bize iyi kalpli olmayı öğretti.

.

SurvivorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin