"Baltalar elimizde, uzun ip belimizde, biz gideriz ormana hey ormana."Nisa'nın uzattığı tahtayı aldım.
"Yaşlı kütük seçeriz, karşılıklı geçeriz, testereyle biçeriz, hop biçeriz."
Elimdeki tahtaları çiviyle birleştirdim ve yenisini uzatan Nisa'nın yardımıyla bu işimi yapmaya devam ettim.
"Baltalar elimizde, uzun ip belimizde." Gülerek ona eşlik ettim.
"Biz gideriz ormana hey ormana."
"Günaydın gerizekalılar. Ne oluyor burada sabah sabah çivi sesleriyle uyanıyorum?" Gelen Cemal'e baktım boş boş. "Nisa? Erken mi uyandın?"
"Uyumadım. Sonra Anıl'ı kaldırdım, onunla biraz sahilde uyuduk." Devam etmesini isteyen bir işaret yapıp yaptığımız barakayı gösterdi. "Baraka yapıyoruz."
"Siz salak mısınız?"
Ya ben sürekli benim içinde olduğum kümeye hakaret edilmesinden yoruldum.
"Hayır Can. Hatta fazla aklı başında insanlar olduğumuz için oradan uzaklaşmak için yeni bir yerleşim yeri kuruyoruz. Göbekli ada."
Gülerek başını salladı. "İsim tercihin beni benden aldı Anıl'ım. Ben de sığabilirim değil mi?"
"Nisa?"
"Henüz kulübeyi yapmadık." Kahkaha atarak Cemo'ya baktım. Nisa'ya bakıyor sırıtmamak için kendini zar zor tutarken. "Şaka be. Görmüyor musun kocaman yer. Ama yardım edeceksin."
"Ne yapayım ki?"
Cemal'in bir şeylere yardım etmesi konusunda Nisa kadar istekli ve emin değilim.
"Çiçek filan toplasana."
"Anıl! Benim de elimden bir şeyler gelir."
"O zaman sen bana tahtaları uzat, Nisa sen de bankı yapsana güzelim."
Hem Cemo'yu işin içine kattım hem de Nisa'nın üstün yeteneklerini sergilemesini sağlıyorum. Neyim ben ya?
Cemo yanıma gelip yardım etmeye başladı.
"Bir şey diyeceğim biz şimdi bunu yapıyoruz da gelip bize demesinler siz niye takımdan ayrışıyorsunuz diye."
Çiviyi çakıp Cemo'ya döndüm.
"Bu kız geldi yanıma dedi ki sabah uyandım Evrim yanımda oturuyordu çok moralim bozuldu. Kızın artık bir şey yapmasına gerek yok Cemo oturması bile bizim sinirleri zıplatıyor."
"Biz de dedik ki kendi içimizde çıldıracağımıza onları çıldırtırız." Diyen Nisa'ya başımı salladım.
"Aman Nisa sen zaten lütfen bir daha kendi içinde çıldırma kuzum." Gülerek uzattığı tahtayı aldım.
"Ya işte o yüzden yeni bir yer, yeni başlangıçlar. Hem çok güzel gün doğumu manzarası var. Ben de manik depresif halime son veririm."
"Bunu da sana Anıl öğretti değil mi?" Sırıtarak başımı salladım. "Ayrıca kaç saattir neyin açıklamasını yapıyorsunuz? Bataklığa çivi çaksanız ben sorgulamadan gelirim siz varsınız diye."
"İyi ki varsın Cemolingo."
"Sen dur Nisa anlattım mı ben sana? Beni konseyde kim yazmış tahmin et."
Kaşlarını çattı düşünürken. "Evrim, Ardahan, Yasin."
"İşte o Yasin değil Cemal. Sırtımda büyük hançerler var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Survivor
General Fiction"Biraz eğlence için kendimi satarım." * "Hepiniz söz verin. Öyle gücüm kalmadı diye bırakmak yok." "Söz." "Söz."