1.4

488 21 3
                                    


"Benim için insanlarla kavga etmene gerek yok." Yanına oturdum.

"Sen bir de sen yokken ettiğim kavgaları görecektin." Bana baktı ciddiyetle.

"Ciddiyim Anıl. Bak geçen hafta birinci oldun. İnsanlar senin neşeli halini seviyor. Kavga etmek seni kötü etkileyecek."

"İnsanlar da senin gözlerinin gözükmediği o neşeli halini seviyor ama bak sen pek onları takıyor gibi durmuyorsun."

Ağzı açık söylediklerimi düşündü biraz.

"İkisi aynı değil. Ben bilerek yapmıyorum."

Omuz silktim. "Ben de bilerek yapmıyorum. Onların yüzünü görünce kendimi durduramıyorum."

"Ama benim için gerek yok."

"Senin için yapan kim be? Sen kimsin?"

Hala ciddi ya. "Ben hala şaka yapmıyorum Anıl. Benim için kendini kötü göstermene gerek yok."

Belki herkes yaptığım şeyi destekliyor. Kim bilebilir ki?

"Tam da senin için kavga edebilirim. En son aldığım haberlere göre sevgiliydik. Benden ayrılma planların mı var?"

Gülerek başını omzuma yasladı. "Fena yakaladım."
Saçını öptüm. "Ben alıştım artık bu insanların tavırlarına."

"O yüzden mi dün oyuna çıkmadın?" Cevap vermedi. "Ben alışmadım Nisa. Dün Mert'in gelip Nisa'nın 3 oyunda bir dengesi bozuluyor demesine alışamam hiç kusura bakma."

Oflayarak sırt üstü yattı kumun üzerine.

"İlk zamanlar senin saçını örerken umursamıyorum filan diye konuşmuştuk ya." Hatırlıyorum o günü. "Artık çok kafama takıyorum."

"Bana anlat."

"Sen de Cemal de doğruyu söylemiyorsunuz ki. Bana iyi gelecek şeyi söylüyorsunuz sadece."

Haklı.

"Evrim haklı Anıl. Benim yüzümden o kadar koşmaya hakkı yok."

Gülümseyerek omuz silktim. "Buraya geldiğinde her türlü zorluğu yaşamak için geldi. Hem yatıp kalkıp sana dua etsin sen olmasaydın çoktan elenirdi."

"O niye?"

"Çünkü Anıl denilen sinsi köpek Evrim'in röportajlarını dinliyor." Yanımıza oturan Cemo'ya gülümsedim. "Tabi ki yanında eküri olarak beni seçti. Tuvalete diye kalkıp onu dinliyoruz."

"O kadar saat konuşunca merak ettim artık ne konuşuyor diye ne yapıyım."

"Ne konuşuyormuş?" Sırıttım ve Cemal'e baktım.

Neler neler konuşmuyor ki.

"Sana bir şey diyim mi? Arkandan sallaya sallaya bitiremiyor. Yok Nisa oyuna çıkmasın umrunda değilmiş, neden ağladığını merak etmiyormuş, bıkmış. Hele şuna bak hele."

"Asıl can alıcı yeri söylemedin." Tüm can alıcı yeri söyledim. "Diyor ki Nisa'nın arkasını toplamaktan bıktım."

SurvivorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin