0.9

563 32 2
                                    




Denizden çıkıp atletimi çıkardım ve kumun üzerine yattım. Benden sonra çıkan Nisa'da yanıma yattı. Denizde olduğundan haberim bile yok.

"Günaydın."

Gülümseyerek ona döndüm. "Günaydın."

Çok güzelsin.

"Keşke yeni bir ödül olsa. Sana yine gitar verseler de sen şarkı söylesen."

Keşke yeni bir ödül olsa. Herkes gidip adada biz baş başa kalsak.

"Büyük ödülü kazanırsak isteriz Acun abiden. Ama tüm takıma verilirse çok eğleniriz. Hiç bateri çaldın mı?"

"Bir kere okulda denemiştim."

"Manyak eğlenceli bir şey. Bir şeyi çalamamak bile insanı mutlu ediyor ondayken."

Gülerek eliyle alnıma düşen saçlarımı geriye attı.

"Biliyor musun bazen böyle düşük uyanıyorum. Kendimi güçsüz hissediyorum, gitmek istiyorum ama garip bir şekilde seninle konuştuktan sonra her şeyi unutuyorum. O an sadece deliler gibi eğleniyorum. Birbirimize biraz yabancı olsak bile bana en az Cemo kadar iyi geliyorsun."

Anıl, zamanı geldi yiğidim.

"Sende bana. Çoğu zaman moralin bozuk oluyor ama sen gülünce gözlerin böyle kısılıyor küçülüyor ya, o anı durdurup sonsuza kadar sıkılmadan bakmak istiyorum. O an sonsuza kadar beni motive eder."

Bot sesi. Bıkkınlıkla o tarafa döndüm.

"Yasin'le Barış geliyor."

Nisa ayağa kalkıp üzerini giydiğinde bende atletimi alıp ormanın içine yürümeye başladım. Ne Yasin ne de Barış. İkisiyle de konuşmak, seslerini duymak gelmiyor içimden.

Röportaj vermek için kameraya doğru yürüdüm.

Taburenin üzerine oturdum ve saçımı düzelttim. Sanırım artık sarsıcı açıklamalar için yeterince yakışıklıyım.

"Dün çok güzel olaylar oldu. Hangi takımda? E tabiki bizde. Kim arasında? Barış ve Yasin. Ben haklı ya da haksız hiçbir yorum içine girmeyeceğim o kavga hakkında. Madem herkes bu kadar bencil, madem herkes bu kadar bireysel düşünüyor ben de biraz kendimi düşüneyim. İkisinin kavgası umrumda değil demek gerçekten çok isterdim ama bu saçma sapan olay benim takımımı etkiliyor."

"Olanlara karşı çok sinirliyim. Ben takım için bu kadar kendimi verirken, yaptığım her harekette takımımı düşünürken iki kişinin çıkıp benim bu emeklerimi, Evrim'in, Ardahan'ın ya da diğer insanların emeklerini mahvetmesini daha fazla izlemek istemiyorum ve izlemeyeceğim de. Bundan sonra bu takımın düzenini kim bozuyorsa benim de onunla aram bozuk olur."

*

Büyük bir keyifle kumla oynuyorum. Çünkü neden? Çünkü babamla konuştum, iyi olduğunu öğrendim. Ablamla konuştum, babamın yalan söylemediğini gerçekten de iyi olduğunu öğrendim.

Mutlu olmuyum da ne yapıyım?

"Anıl the boy." Tebessümle Cemal'e döndüm.

"Cemal the ben yılan değilim bana kobra demeyin."

Gülerek yanıma oturdu. Arkasından gelen Nisa'da diğer tarafıma oturdu.

"Ne güzel ödüldü be?"

"Sen ağlayınca ben şok oldum biliyor musun?" Kaşlarımı çatıp Nisa'ya döndüm. "Hep gülüyorsun, neşelisin ya. Duygusal olduğunu hiç sanmıyordum."

Cemal boynumdan tutup beni kendine çekti ve kafamı göğsüne yasladı.

"O benim minnak ağlak Anıl'ım. Sen bilmiyorsun Nisa nasıl duygusal bu."

Gülerek Cemal'e sarıldım.

"Babamla konuştum ya benden mutlusu yok. Hiç kimse moralimi bozamaz benim."

"Çok iyi geldi bana da." Nisa'ya döndüm.

"Sen ağlayarak çıkmıştın en son. Emin misin?"

Gülmeye başladı. "Babama gitmek istiyorum artık gücüm kalmadı sizi özledim filan dedim. Adam diyor ki sınırlar kapalı gelemezsin. Teselli etmekte seninle yarışır."

Gülerek Cemal'e sarılmayı bırakıp Nisa'ya sarıldım.

"Bir kere daha gitmek istiyorum de boğarız seni. Değil mi Cemo?"

Cemal de sarıldı.

"Aynen öyle. Hem yanında benim gibi bir tatlılık abidesi var, Anıl gibi bir karizma var. Daha ne istiyorsun?"

"Boğuluyorum bi durun." Gülerek sarılmayı bırakıp geri çekildim. "İyi ki varsınız."

"İyi ki varım tabiki de siz ikiniz bu aralar Yasin yüzünden bana tavır mı aldınız?"

Bahsettiği biz ikimiz Nisa ve ben sanırım.

"Anıl'ın bu konu için hazırladığı çok güzel bir konuşma var."

Ciddiyetle Cemal'e döndüm. Nisa saçımı düzelttikten sonra başlamamı işaret etti.

"Şimdi sana Yasin nasıl diye sorsam hemen çok iyi kalpli birisi diyeceksin değil mi?"

"Adaletli de var."

"Hatırlattığın iyi oldu Nisa. Adaletli filan diyeceksin."

Cemal başını salladı. "Öyle değil mi zaten?"

"Bence sadece onun kolları altına giren insanlara gösterdiği adalet en büyük adaletsizliktir." Nisa iyi gittiğimi gösterdi. Başımı sallayıp devam ettim.

"Bir şey diyeceğim." Ağzım açık onu bekledim. "Ciddi bir konuşma mı bu?"

"Ciddi ya. Ben Yasin'in samimiyetine inanmıyorum Cemo. Nisa'yı teselli ederken onu kaldırmaktan çok kandırdığını hissediyorum. Mert'le Nisa kavga ettiğinde ben Nisa'yı savunurken onun gülerek olayları izlediğini gördüm. Seni yanında tutmasının sebebinin şampiyonluk adaylarından biri olduğunu bildiği için olduğunu düşünüyorum. Bana artık iyi kalbi geçmiyor."

Cemal Nisa'ya döndü.

"Bende öyle düşünüyorum."

Biraz düşündü. "Haklı olabilirsiniz."

"Benim artık Survivor yolum bu Can. Nisa ile farkında olmadan aynı şeyleri düşünüp aynı tepkiyi gösterdik. Bu saatten sonra ben o kızın elinden tutup son ana kadar yürüyeceğim. Sen gelirsen çok mutlu olurum ama zorla getiremem."

Omuz silkti.

"Nisa'yı bırakmam. Senin yanında olmayı da seviyorum. Ama bir şey istiyorum. Hepiniz söz verin, hele Nisa sen. Öyle gücüm kalmadı diye bırakmak yok."

"Söz."

"Söz."

*

SurvivorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin