Poor Babe | LS

21

Louis'nin ağzından

Dudaklarını dudaklarımdan ayırıp boynumu emmeye başladı, sık sık ısırıklar bırakıyordu, boynumun kanamasına az kalmıştı. Kafasını boyun girintimden çıkarıp yüzüme iğrenç gülümsemesiyle baktı, eliyle çenemi sertçe tutup yukarı kaldırdı. Gözlerimden yaşlar akarken konuştu, "Her zaman o kalçanın hayalini kurdum biliyor musun? Biz arkadaşken her gece seni becerdiğimi hayal ettim, kalçan şimdiye kadar düzdüğüm tüm kızların kalçasından daha iyi sürtük!" diye bağırdı.

"Ve şimdi sıra sende. Ah neden ağlıyorsun küçük Louis, Harry ve Tristan'ınla yaparken de ağlar mısın yoksa bana mı özel? Gay olduğunu öğrendiğimde şaşırmadım biliyor musun? Zaten biliyordum ve o dolgun götünü bir gün mutlaka düzücektim!"
"Mike, bırak beni!" doğru düzgün konuşamıyordum bile. Hızlıca okul gömleğimin düğmelerini açmaya başladı, yarısını açtıktan sonra bir süre ara verip tekrar dudaklarımı öpmeye başladı.

O sırada kapının hızlıca açılmasıyla üzerimden aniden çekildi, serbest kalan vücudum birden yere serildi. Yerde otururken daha da sesli hıçkırarak ağlamaya başladım. Kafamı kaldırdığımda buğulu gözlerimle Harry'i gördüm, yüzünde endişe, şaşkınlık, öfke bir aradaydı. Olanları farkedince önce bana doğru atıldı, sonra vazgeçip Mike'ın üzerine atladı. Harry'i daha önce hiç bu kadar sinirli görmemiştim, durmak bilmiyordu.

Önceleri Mike da ona karşılık vermeye çalışsa da şimdi artık vurmaması için Harry'e yalvarıyordu. Mike'ın yalvarışları kesildiğinde bayıldığını farkettim, Harry bir süre daha Mike'a yumruklarını geçirdikten sonra onu bıraktı ve yanıma koştu. Dizlerinin üstünde oturup, yüzümü avuçları içine aldı, ağlayarak ona bakarken yüzünde büyük bir acı ifadesi vardı. Beni hemen kolları arasına aldı "Louis, bebeğim ne oldu sana?!" sarılmayı bıraktı ve hemen düğmelerimi iliklemeye başladı. "Louis, anlat bana sana ne yaptı?" eliyle yanağımı okşuyor, arada eğilip saçlarıma öpücükler bırakıyordu.

"Bebeğim sakinleş, yanındayım. Seni bir daha asla yalnız bırakmayacağım, yemin ederim" Beni tekrar kolları arasına aldı, ben de kollarımı ona sardım, kafasını boynumdan çekip yanağıma beni uzunca koklayarak bir öpücük bıraktı. Ağlamam dinmişti, Harry beni sakinleştirmişti, ben kollarının arasında dururken o saçlarımı okşuyordu. "Aradığımda, açmadığında aklıma her şey geldi, çok endişelendim. Sonra gelip seni aklımdan bile geçiremeyeceğim şekilde bulunca canım çok yandı Louis...seni biri incitince, sana dokununca bu kadar fazla acı hissetmem normal mi?" kafamı kaldırıp ona baktım, "Seni çok seviyorum" diye fısıldayıp dudağına kısa bir öpücük bıraktım.

•düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın, hepsini okuyorum:) oy verirseniz çok mutlu olurum<3•