Harry: Hey
Harry: Ben Harry Styles. Çoğu dersimiz ortak belki tanıyorsundur.
(görüldü)
Harry: Eğer rahatsız ediyorsam özür dilerim
Louis: Evet rahatsız ediyorsun
Harry: Ah, peki. Sadece küçük bir konuda yardımını isteyecektim.
Harry: Seni rahatsız etmek istemem ama gerçekten yardımına ihtiyacım var. Ve yapmak zorunda değilsin. Yani neden olasın ki? Sonuç olarak sadece ufak bir iyilik. Yani benim için büyük ama her neyse yanlış anlama basit bir şey için seni rahatsız etmiyorum
Harry: Hayır, zor bir şey de değil yani yapamayacağın bir şey değil
Harry: Ama yapsan iyi olur
Harry: yo hayır bu kaba oldu ben demek istedim ki
Harry: Yaparsan çok mutlu olurum
(görüldü)
Harry avucunu alnına vurup mırıldandı. "Ben koca bir aptalım." Ablası Gemma kıkırdayarak sordu. "Yine ne yaptın?" Harry telefonunu kapatıp koltuğun üzerine fırlattı. "Hani sana bahsettiğim şu kız vardı ya." "Hangisi? Yılbaşı gösterisinde aşkını ilan etmek için çiçek götürdüğün ama onun yerine tavuğun seni tüm gün boyunca kovalayıp rezil olduğun kız mı? Ha bir de unutmamak lazım, tavuk pantolonunun arkasını yırttığı için ilk part-time işimden aldığım parayla sana yeni bir okul pantolonu almak zorunda kalmıştım." Harry yüzünü buruşturdu. "Evet o kız." "Ee, n'olmuş ona?" "Yılbaşı çekilişinde ismi bana çıktı. Ben de ne almam gerektiğini bilemediğim için sıra arkadaşına sordum. Yani sordum demeyelim de, sormaya çalıştım işte. En yakın arkadaşlarının kim olduğunu bilmiyorum okuldaki herkesle arkadaş, Louis ile de tek konuşabilen kişinin o olduğunu göz önüne alınca belki yakın arkadaşlardır diye ona mesaj attım."
"Bir saniye ya sizin okulda neden bir tavuk kümesi var ki?" Harry gözlerini devirdi. "Gerçekten sorun bu mu şimdi?" Gemma omuz silkerek cevap verdi. "Çok da kafaya takma. Altı üstü bir hediye. Ne bileyim bir parfüm, kolye veya herhangi bir şey al bitsin." "Of, işte o kadar kolay değil. Gerçekten beğendiğinden emin olmak istediğim bir şey arıyorum. Ya da onun için değerli olabilecek bir şey..." "Her neyse..." Gemma çok da umrunda değilmiş gibi mırıldanıp salondan çıktı. Harry başını geriye atarak gözlerini kapattı. Derin bir nefes aldıktan sonra ayağa kalkıp odasına uyumaya gitti. Louis'ye başka bir şey yazmak aklının ucundan bile geçmedi. Zaten cevap yazmayacağını düşündüğü için çok da önemi olduğunu düşünmedi.
------
Zayn elindeki ıstakayla Louis'yi dürttü. "Kiminle mesajlaşıyorsun sen?" Louis elindeki telefonu bırakmadan önce parmaklarını klavyede gezdirdi. "Hiçkimseyle." Ayağa kalkıp kendi ıstakasını aldıktan sonra bilardo oynamaya devam ettiler.
Louis: Ne istiyorsun?
(okunmadı)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cԋɾιʂƚɱαʂ Gιϝƚ ☆ Larry Stylinson
Fanfiction"Gidiyorum." Harry'nin sesi titremişti. Louis kaşlarını çattı. "Ne?" "Bu şehirden, senden... gidiyorum." Yayımlanma tarihi ~ 4 Mayıs 2020