26. Bölüm

160 17 18
                                    

*Bayagidir bölüm atmıyormuşum onu fark ettim ve bir de reklam için geldim dkeofkekfkekfmek

Eğer benim gibi exo-l olanınız varsa diye bari prim kasayım da burdan ChanBaek fanficimin ilk bölümünü bugün yayinladim, adi find me lover. Eger bir goz atarsaniz cok sevinirim <3

Hadi size iyi okumalar behlul kacar *

"Durun yine saçma sapan protestolarınıza geçmeden önce söyleyeyim, tamam ikiniz aynı odada kalabilirsiniz." Bayan Mary'nin bıkkın surat ifadesine karşın haykırarak mutlulukla bağıran Zayn ve Niall'a karşı kıkırdadım.

Bu ikisi gerçekten sorunluydu.

Kafadan sorunlu.

Çoktan gideceğimiz tesise varmıştık ve otelin lobisindeydik. Ne ara bu kadar yakınlaşmışlardı farkında değilim ama Zayn-Niall-Jade üçlüsü (Evet inanması zor ama Jade) otobüste koltuklarına oturup çenelerini kapatmak yerine yol boyunca muavin mikrofonunu ele geçirip şarkı söylemişlerdi. Yani, dürüst olmak gerekirse Niall ve Jade bunu kendi başına yapacak kadar cesaretli değillerdi bu yüzden her şeyin elebaşısı  Zayn demek olasıydı.

Niall çantasını yerde neşeyle kaldırdığı sırada onu durdurdum.

"Hey, eğer sen Zayn'le aynı odada kalırsan ben ne yapacağım? Tanımadığım biriyle aynı odayı paylaşamam ben-"

"Niye tanımadığın biriyle paylaşasın ki? Ne güzel Louis var işte." Dedi Niall masumca gülümseyerek. Seni küçük sıçan.

Niall'ı kolundan tutarak çoktan adını duymasıyla bize dönen Louis'nin duymasını engelleyecek şekilde fısıldadım.

"Saçmalama Niall, sen benimle aynı odada kal Zayn de onunla. Gayet mantıklı."

"Yoo, ne alaka? Arkadaşını ben çalıyorum Harryciğim kusura bakma." Dedi Zayn kahkaha atarken Niall'ı kolundan yakaladığı gibi resepsiyonistin elindeki anahtarı alıp kaçtı.

"Tanrım... benim bu çocuklarla işim çok zor..." Boş gözlerle Zayn ve Niall'ın koşusunu izleyen Bayan Mary'ye döndüm. "Bu aptallarla nasıl arkadaş olabiliyorsun gerçekten? Daha oteli bilmiyorlar bile, odalarının nerde olduğunu sormadılar. Sadece anahtar var ellerinde, bu iki salak kaybolacak."

Zorla gülümseyerek sırıtıp omuz silktiğimde o da diğer öğrencilerin odalarını ayarlamaya koyulmuştu bile.

"Merak etme, yemem seni."

"Ne?" Arkama dönüp ifadesiz bir suratla beni izleyen Louis'ye baktım.

"Niall'a benimle aynı odayı paylaşmak istemediğini duydum. Yani merak etme diyorum-"

"Evet her neyse, boşver." Anide araya girmeme gözlerini devirip adımızı yazdırmak içini elini kaldırdı.

Tanrım...

Bu gezi bok gibi geçecek.

♧♧♧

Çantamı açıp içinden şarj aletini buldum. Yataktan kalkıp komidine uzanırken Louis'ye kısaca bir bakış atmıştım.

Her neyse. Ne yaptığı umrumda bile değil.

Komidinin arkasında kalan prize şarjı taktım ve telefonu da komidinin üstüne yerleştirdim. 

Ortamda ölüm sessizliği gibi bir şey vardı ve bu sadece beni tedirgin ediyor gibi gözüküyordu çünkü Louis kendi yatağına uzanmış, keyifli bir şekilde telefondan video izliyordu.

Cԋɾιʂƚɱαʂ Gιϝƚ ☆ Larry StylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin