3. Bölüm

433 40 190
                                    

Veee uupuzunn bir bölümle karşınızdayımmm, umarım beğenirsiniz! ♡ Eğer yazım yanlışım varsa lütfen affedin •

O günki kafedeki garip buluşmanın ardından 2 gün geçmişti. Eve Niall, ben, ablam ve evi o tarafta olmasa bile ablam için bizimle onca yolu yürüyen Liam ile dönmüştük. Niall, tüm yol boyunca Zayn'in ne kadar eğlenceli ve harika biri olduğundan bahsedip durmuştu. Ne büyük ironi ama... Normalde olsa birbirinin yüzüne bakmayacak, hatta aynı okulda olmalarına rağmen birbirlerinden haberi bile olmayan iki insan nasıl oluyor da bu kadar iyi anlaşmayı başarabilmişti? Yani ne bileyim... ben ve Niall onlar gibi insanlar değildik, onlarla takılacak tipler de değildik... Onlar biraz farklıydı... hani şu aptal ergen kız kitaplarındaki bad boylar gibiydiler. 

Şaşırtıcı bir şekilde şu son iki günde okulda da beraber takılmaya başlamışlardı. Tabii bunun sonucu olarak açık ve bariz bir şekilde gözler Niall ve bana dönmüştü. Tek sebebi bizim Zayn gibi biriyle arkadaş olabilmemiz değil, Louis gibi Zayn'in de okuldaki kötü ününden kaynaklıydı.  Louis demişken... iki gündür okula gelmiyor, ki buna daha önce bu kadar dikkat etmemiştim, ne olduğunu merak ediyorum. Yani en azından iyi olup olmadığını. Ama hiç Zayn'e sorma gibi bir durumum da olmadı. Çok da önemsemediğimden değil, sadece biraz çekiniyordum o kadar.

Normalde burda güneş fazla açmaz, hemen hemen her gün yağmur yağardı fakat bugün koca güneş tepemize dikilmiş öylece duruyordu. Sıcaktan derimin yandığını hissedebiliyordum bu yüzden bir an önce okula girmek için sabırsızlanıyordum. Niall ise sabah birbirimizi ilk gördüğümüz dakikadan beri heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordu. Ben de onu dinliyormuş gibi yapıyordum fakat aklım tamamıyla farklı bir yerdeydi.

Koskoca haftasonu bitip Louis'nin okula gelmediği şu son iki günde o kadar şey olmuştu ki! Niall'a göre bunlar sıradan, basit şeylerdi ama söz konusu Belle olunca hiçbir şeyi hafife alamıyordum! Pazartesi günü ben, Niall ve Zayn kantinde otururken Belle de sınıftan birkaç kızla bahçede dolaşıyordu. Niall ve Zayn bir konu hakkında konuşmaya dalmışken ben de o sırada Belle'yi uzaktan izleme fırsatı bulmuştum. Yanındaki kızlara bir şey anlatırken bir anlığına kafasını kaldırdığında göz göze gelmiştik. Çok geçmeden kızların yanından ayrılıp kantine doğru yürümeye başlamıştı. En başta gerçekten göz göze gelip gelmediğimizi ya da kantine gelip gelmediğini kavrayamamıştım ama oturduğumuz masaya sandalye çekip oturunca kalbim resmen boğazımda atmaya başlamıştı. B E L L E THIRWALL. BAKIN DİYORUM Kİ, B E L L E,  BENİM OTURDUĞUM MASAYA OTURDU. EVET BİLDİĞİNİZ BELLE THIRLWALL, HANİ BENİM AŞIK OLDUĞUM.

Ah, işte hafta böyle güzel başlamıştı... Belle tüm zarafetiyle karşımda, benimle aynı masaya oturmuş bizimle konuşuyordu. Omzundan aşağıya düşen altın sarısı saçları ve parıldayan masmavi gözleriyle tüm kalbimle inanmak istediğim bir peri masalından fırlamış gibiydi. 

Açıkçası masaya ilk oturduktan sonra açtığı konu 'Louis' olduğu için biraz bozulmuştum. Kesinlikle beklediğim gibi bir başlangıç olmamıştı. Bir de ek olarak Louis'nin Belle'ye onu sevdiğimi söylediğinden korkmuyor da değildim. Üstelik gelip Zayn'e Louis'yi sorması pazar günü Louis'nin dediği gibi pek de yakın olmadıklarını gösteriyordu. Sonuç olarak eğer yakın arkadaş olsalardı sormak zorunda kalmazdı değil mi? Ama bir yandan da sırf Louis'yi sormak için oturmuş gibi olması canımı sıkmıştı. Aralarında gerçekten bir şey var mı merak ediyorum. İkisinin adının aynı cümlede geçmesi bile içimde bir şeylerin kıpraşmasına ve canımı sıkmasına neden oluyordu.

"Ee? Ne diyorsun bunun hakkında?" Olduğum yerde durup Niall'ın yüzüne boş boş baktım. Sabahtan beri ne anlattığını gram olsun dinlememiştim ve şimdi bana dönüp soru sormuştu. Açıkçası bu biraz beni kötü hissettirdi... "Ah, ben..." Tam bir şeyler saçmalayacağım sırada telefonum çalmaya başladı. Ekranda gördüğüm isimle öylece donup kaldım, işte bunu hiç beklememiştim. "Ne oldu? YOKSA BELLE Mİ ARIYOR?"  Niall aniden beni elleriyle kollarımdan kavrayıp sarsmaya başladı. "AÇSANA SENİ APTAL NİYE BEKLİYORSUN?!" Niall'a  beni bırakıp sallamasını durdurmasını söylemeye çalışıyordum fakat zaten bunu yaptığı için sesim doğru düzgün duyulamıyordu bile. Çok geçmeden elimdeki telefonu benden alıp daha arayan isme bile bakmadan telefonu açtı. 

Cԋɾιʂƚɱαʂ Gιϝƚ ☆ Larry StylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin